Papillon translate English
58 parallel translation
Pekala, Komutan, Papillon 5'ten söz edelim biraz.
Let's talk about Papillon V.
Papillon!
Papillon!
Geri döneceksin, Papillon.
You'll be back, Papillon.
Sen Papillon'sun, değil mi?
You're Papillon?
Sen Papillon'sun.
You're Papillon.
- Evet ve bu da arkadaşım Papillon.
- l am, and this is my friend Papillon.
Papillon.
Papillon.
Adım Papillon.
I'm Papillon.
Kaçak mahkum Papillon.
Escaped prisoner Papillon.
Papillon özgürlüğüne kavuştu.
Papillon made it to freedom.
Haydi. Papillon'u hatırla.
Remember "Papillon."
Papillon'dan hatırladığım tek şey herifin kıçına tüp sıkıştığı sahne.
He stuck a tube up his ass.
- Papillon?
- Papillon?
Papillon bir anda sisten çıktı.
The Papillon jumped us from the fog.
Gironde'nin ağzı, Papillon orda duruyor, St. Dye ve Blaye'in kıyı bataryaları arasında.
The mouth of the Gironde, the Papillon lies just here, between the shore batteries of St. Dye and Blaye.
Hey, Papillon!
Ahoy there, Papillon!
Papillon gözükmedi mi?
No sign of the Papillon?
Efendim, Papillon!
Sir, the Papillon!
Tanrım, bu Papillon.
My goodness, it is the Papillon.
Saldırı süresince Papillon'un komutasında kim vardı?
Who then had command of the Papillon during the action?
Bay Kennedy Papillon'a saldırıdan sonra geride bırakıldı.
Mr. Kennedy was left behind after the boarding of the Papillon.
- Kelebek gelmiş!
It's Papillon.
Bunun için 10 yıl bekledik. Biraz daha beklemenin sakıncası yok!
It may have taken ten years, but Papillon has jumped from the cliff, and he's swimming to the shore!
- Mr Papillon.
- Mr Papillon.
Eminim ki, Mr Papillon, tüm İngiltere'de hür bir tane bile bir İngiliz hanımefendi, evet içlerindeki en renksiz kız kurusu bile, İngiliz beyfendilerimiz fırsatları değerlendirmeyi bilse, mutluluğu kaçırmak istemezdi.
I'm convinced, Mr Papillon, that there's not a single freeborn English lady, even the most unlikely spinster, who could fail to find happiness if only our English gentlemen would seize the moment.
Mr Papillon ihtiyar adamın tekidir.
Mr Papillon is such a dry old stick.
PAPILLoN :
PAPILLoN :
Lütfen alın onu, Mr Papillon, tıkabasa doydum.
No, please take it, Mr Papillon, I'm quite full.
Hâlâ Mr Papillon'un karısı olmak istiyorum.
I'm still going to marry Mr Papillon.
Başka öğretmenler Papillon'un üzerinde hak iddia etmedi mi?
Some other teacher had dibs on Papillon?
Çeviri : Attiwolf, LoneStar, nymph, shawshank48 FatalFury, UpuauT, JnRMnT
[English subtitles by Huy Zing Wanessa Papillon ] [ huyzinho @ gmail]
Chez Papillon'da yer ayırtmak için adını kullandım.
I used your name to get us a reservation at Chez papillon.
Ama Papillon bilse gurur duyardı. Devrim için.
Viva la revolution.
Hayır, Kelebek filmi değil.
No, that's Papillon.
O film, Le Scaphandre Et Le Papillon'dur. Üzgünüm, hayır.
It's the film Le Scaphandre Et Le Papillon.
Burada kelebeğim.
Right here, Papillon.
J'ai tout papillon noir.
J'ai tout papillon noir.
Papillon ( Kelebek ) köpeğine gidiyor.
The Golden Bone, goes to the butterfly-dog.
- Papillon'u sorun.
- Ask for Papillon.
- Papillon.
- Papillon.
- Papillon mu?
- Papillon?
Papillon?
Papillon?
Polis Papillon'u asla yakalayamaz.
The police will never catch Papillon.
Bekle Papillon.
Wait. Papillon, look.
Papillon, bu adamı ne kadardır tanıyorsun?
Papillon, how long have you known this guy?
- Faydası yok mu Papillon?
- No use, Papillon?
Papillon'u almak için geri dönmeliyiz!
We have to go back to get Papillon!
Papillon'u izlemiş miydin?
You ever see "Papillon"?
Fransız "papillon" demiş.
So, the frenchman says, "papillon."
Bunun insan dışı olduğunu biliyorum.
I know this is humiliating, but Papillon would be so proud.
Papillon'u ne kadar tanırsın?
How do you know Papillon?