Parar translate English

Kim Cadillac El Dorado tamir ettirmek için parar verir ki?

- I mean, who the hell pays... to brighten up a Cadillac Eldorado?

Eğer ona parar verirsen babam da senin gibi düşünür.

My father agrees. If you give him money.

B ekibine hareket emri verin.

Ordena a companhia-B para parar.

Ve Paris'ten gelen uçağı 27 dakika önce indi.

And he landed om parar 27 minutes ago.

Sana parar veririm, dostum.

I'll pay you, man.

Parar verirsin ben de teslim ederim.

Well, you pay me to drive, deliver shit.

Ancak eğer Güney Hava Taşımacılığı gibi güvencisi olmayan bir müşteriye parar verirsem ve uçaklarından biri dolu tozla yere düşerse boku yerim.

However, if I'm dishing out cash to a client like Southern Air Transport, which has no cover, and one of their planes goes down with a load of powder, I am fucked.

Herkesin işi perişan eder. Bu yüzden yapman için parar veriyorlar.

Everybody's job makes them miserable.