English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ P ] / Parlamento

Parlamento translate English

723 parallel translation
Parlamento'ya gireceğim.
I'm gonna stand for parliament.
Parlamento...
Duma...
Parlamento kendisinin zaferlerini görüşmek üzere toplandı.
The Parliament is in session, waiting to act on his victories.
Parlamento'da yeterince konuşulacak zaten.
There will be enough discussion in the Parliament.
Prens Charles'ın Parlamento'daki resepsiyonu için sabırsızlanıyorum.
I look forward to Prince Charles'reception in the Parliament.
Parlamento yeni bir savaşa karşı çıkacaktır.
The Parliament clamors for more war.
Parlamento'da görüşürüz.
I shall see you in the Parliament.
Parlamento bekliyor.
The Parliament is waiting.
Batı Lytham'dan Parlamento Üyesi olan Sir Edward Lake... pazartesi sabahı ölmüş.
Sir Edward Lake, Member of Parliament from West Lytham... died on Monday morning.
Parlamento hayatımda yardımınıza ihtiyacım var.
I need your help in my parliamentary life.
Bir Parlamento üyesinin karısı olmalı, Margaret.
A Member of Parliament should have a wife, Margaret.
- Parlamento binasını bombalamaya çalışmıştı.
- He tried to blow up the Houses of Parliament.
Bir Parlamento Heyeti, ahlakımızı teftişe geliyor.
Some Congressional committee to investigate our morale.
Bu parlamento prosedürü.
Parliamentary procedure.
Yeni parlamento kararı.
This new act of parliament.
- Evet! O halde sen, Matthew Harrison Brady, hitabet, parlamento gibi şeylerle dünyanın geri kalanına Tanrının emirlerini iletiyorsun!
So you, Matthew Harrison Brady, through oratory or legislature or whatever, you pass on God's orders to the rest of the world!
O zaman bütün polisleri, yöneticileri,.. ... ordu mensuplarını, lüks düşkünlerini ve parlamento üyelerini tutar şu duvara yapıştırır ve kırbaçlarım,.. ... çünkü onlar da bizim gibi heriflere bunu yapmak isterler zaten.
I'd get all the coppers, governors, posh whores, army officers, and members of Parliament, and stick them up against this wall and let them have it, because that's what they'd like to do to blokes like us.
PARLAMENTO ÜYESİ
Member of Parliament
Parlamento, basın, kamuoyu nezdinde..
There's the parliament, the press, public opinion.
İki parlamento üyesi gelecek.
Two Members of Parliament are coming.
Şu üslere burnunu sokup duran parlamento üyesi Raskob gelecek.
It's that Congressman Raskob, who's been nosing around the bases.
General Bogan'ın yanında Birleşmiş Teknolojiler'den Bay Knapp ve parlamento üyesi Raskob var.
General Bogan has Mr. Knapp of Amalgamated Electronics... and Congressman Raskob with him.
Parlamento yasasıyla Kral, İngiltere Kilisesi'nin Başı kabul edildi.
The King is made, by act of parliament, Supreme Head of the Church in England.
"Tanrı'nın Tanrı olmadığını belirten bir parlamento kararı çıksaydı ne olurdu?"
"How, if there were an act of parliament, to say that God should not be God?"
" Parlamento Kralımızı Kilise'nin başı yaptı.
" Parliament has made our King Head of the Church.
Suç ilamı, bir parlamento kararına dayandırılmış... ki bu karar, Tanrı'nın kanunlarına... ve Kutsal Kilise'sine tamamen aykırı.
The indictment is grounded in an act of parliament... which is directly repugnant... to the law of God and His Holy Church.
Parlamento, asiller, bankerler, eyalet hükümetleri.
The parliament, the nobility, the financiers, the provincial governments.
Parlamento, hakimlerin hak ve yükümlülüklerini tanımlamalı. Artık ayrıcalıklar onları tatmin etmiyor ve diğer güçleri de talep ediyorlar.
The parliament, which should order and define the rights and duties of magistrates, no longer contents itself with this privilege and now claims other powers.
İngiltere'de, parlamento efendisine karşı çıkıyor ve onu cellata teslim ediyor.
In England, the parliament turns against its master and delivers him to the executioner.
İşte kral hazretleri ve Parlamento'nun soyluları geliyor.
Here comes my Lord the King and the nobles from the Parliament.
Her yere bombalar atılıyordu, Parlamento Binası'na bile.
Bombs were thrown all over the place, even at the House of Parliament.
Bir tarafta Kral Charles'ı destekleyen kraliyet taraftarları diğer tarafta, Cromwell'in parlamento taraftarları, Cumhuriyetçiler.
On the one side stand the Royalist party of King Charles, on the other, Cromwell's Parliamentary party, the Roundheads.
Parlamento için savaşıyor.
He's fighting for the Parliamentary cause.
Parlamento tarafından tüm ülke için görevlendirilmem gerektiğini düşününler var.
There are those who think that I should be appointed such for all of England, appointed by Parliament.
Parlamento bu tasarıyı kanunlaştırmak için çağırılacak. Adı "Egemenlik Yasası".
Parliament will be summoned for the enactment of this bill named The Act of Supremacy.
Parlamento yönetimine karşı çıkan biri varsa... o da senin şu şansölyen.
If there is anyone who doesn't need a parliament to govern us... it's your chancellor.
Parlamento Üyesi ise programdan önce 7 içki piskopos ise toplam 3 içki hakkı var.
- unless he is an MP, in which case he can have seven drinks before the show, or a bishop only three drinks in toto.
Bu devam ederken şimdi de Westminster'dan insanlar için bir parlamento haberi.
And while that's going on, here from Westminster is a parliamentary report for Humans.
Kenya Tarım Bakanı Nairobi'de parlamento tartışması sırasında 20 km kadar düştü fakat bu doğrulanmadı.
And then quite recently, the Kenyan minister for agric. and fish, fell nearly 12 miles, during a Nairobi debate in parliament ; although this hasn't been ratified yet.
Parlamento bu haksızlıklara itiraz edince de onu kapattı.
When Parliament objected against these injustices he closed his Parliament down.
Ya Parlamento geri çağırılırsa, Bay Cromwell?
And what if Parliament should be recalled, Mr. Cromwell?
Kralın kendi kararıyla, Parlamento 12 yıldır toplanmadı.
By the king's own decree, Parliament has not sat these past 12 years.
- Parlamento toplanınca bu ülkenin bütün idari yapısını değiştirmek bizim yetkimizde olacak.
- Once Parliament has assembled it will lie within our power to change the whole structure of government in this country.
Parlamento mu?
Parliament? !
Parlamento Binası.
Parliament House.
Esas olarak tahtın Parlamento üstündeki tüm yetkilerinden vazgeçmesi.
In essence, sire that the Crown relinquishes all authority over Parliament.
Parlamentoya bu ulusu halkın iradesi ve Tanrı'nın rehberliğiyle yönetme hakkı verilmediği sürece parlamento olmadığımıza inanıyoruz.
Parliament is persuaded that without the right to govern this nation by the will of the people and with God's guidance we be not a Parliament at all.
Kısacası Bay Pym, parlamento üstündeki hakimiyetimden vazgeçmemi istiyorsunuz.
In short, Mr. Pym, you're asking me to relinquish my sovereign power over Parliament.
Majeste, Parlamento başlıca şikayetlerimizin yer aldığı bu belgeyi hazırladı.
Your Majesty, Parliament has drawn up this document in which are set out our main grievances.
Buna rağmen Parlamento hala bir jest bekliyor. "
Yet doth Parliament await in vain for a gesture.... "
Parlamento benim yetkimle kapatılmıştır.
This Parliament is, by my authority, terminated.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]