Paro translate English
236 parallel translation
Paro'yu tanıyorsun, değil mi?
You know Paro, don't you?
- Paro mu?
- Paro?
- Evet, Paro!
- Yes! Paro!
Bunu yapmanı Paro Kralı mı istedi?
You were asked to cause today's incident by the King of Paro, is that correct?
Kraliçem, artık Paro'nun Itha'ya göz koyduğu söylentileri kesinleşti.
My Queen, now the rumor of Paro having an eye on Itha proves to be true.
Paro'ya karşı ciddi tedbirler almamızın zamanı geldi.
It's time we took some serious measures against Paro.
Paro, güneş ve denizin vatanı Itha'mızı işgal etmeye niyetli.
Paro intend to invade Itha, our prosperous nation of sun and sea.
Itha'yla Paro geçmişte ateşkes antlaşması yapmıştı.
Itha and Paro made a treaty in the past not to invade each other.
Fakat, Paro bunu bozdu.
Paro is going to break it.
Paro Prensi ile görüştüğüne dair söylentiler geldi kulağıma.
I heard a rumor that you have been meeting with the prince of Paro.
Anneciğim, Jill ve ben, Itha'yla Paro'nun delegeleri olarak buluşmuyoruz ki.
Mother, Jill and I are not meeting as the representatives of Itha and Paro.
Bunlar hep insanların bu Ithalı, bu Parolu diye düşünmesinden kaynaklanıyor.
It's because people think of each other as Itha's and Paro's that these things happen.
İşte sorumluluk sahibi bir asker. Paro ordusunda nadir görülen bir şey.
You are a responsible soldier, a rare thing in the army of Paro.
Neyse ne, Paro'yla bir savaşa girileceği söylentileri dolanıp duruyor.
Anyway, there're rumors going around that there might be a war with Paro.
Paro Prensi'nden Itha Prensesi'ne bir mektupmuş bu...
This is a letter from Paro's Prince to Itha's Princess...
Itha Prensesi ile Paro Prensi bir aşk yaşıyorlarsa, savaş falan olmayacaktır.
Well, if Itha's Princess and Paro's Prince are in love with each other, a war won't break out.
Itha ve Paro delegeleri hergün gizliden beni ziyarete geldiler.
Itha's and Paro's envoys visit me in secret every day lately.
Itha ve Paro gibi iki büyük ulusun yardımımıza ihtiyacı var.
Two big nations like Itha and Paro need our help.
Hem ne Itha'da, ne de Paro'da olan Vindarya Ağacı'mız var.
And we have the Tree of Windaria, which neither Itha nor Paro have.
- Bizler Paroluyuz.
We're from Paro.
Bu beyefendi, Lort Cail ; Paro Veziri.
This gentleman is Lord Cail, the Head Minister of Paro.
Paro için çalışmanı istiyorum.
I want you to work for Paro.
Bununla Paro Sarayı'na gel.
Come to Paro's palace riding on this.
Aslında, Parolular da yardımımı istedi.
Actually, Paro asked for my help too.
Paro'nun yenilenmesini Prens'ten rica ediyorum.
I implore the Prince to rebuild Paro.
Geri döneceksen, hiç durma. Paro'da kimseye ekmek yok.
If you're going back, now is the time.
Saçma, buraya gelmemi Paro Veziri rica etti.
Paro is no place to work. No way, I was asked to come here by the Minister of Paro.
Böylece Itha ve Paro tek bir ulus olurlar.
If that happens, Itha and Paro will be one nation.
Bu, Paro'nun hatası.
It is Paro's fault.
Paro uçağı!
Paro's airplane!
Paro, tarihinde böyle bir utancı hiç yaşamadı.
This is a shame that has never occurred in the history of Paro.
Paro Kralı, yer aldığı her savaşı kazanmakla yükümlüdür.
It's the duty of the King of Paro to win any war in which he fights.
Böylesi önemli bir şeyi idrak edemiyorsan, seni Paro Prensi olarak addedemem.
If you don't understand something as important as that, I can't acknowledge you as a Prince of Paro.
Babanız dahi olsa, o Paro Kralı'ydı.
Even if he was your father, he was the King of Paro.
Paro halkı olarak, bizler sizi cezasız bırakamayız.
We, the citizens of Paro, can not let you go without punishment.
Paro halkını temsilen şunu söylemeliyim :
I'll speak as the representative of Paro's citizens.
Jill, babanın yerini al ve Paro'ya önderlik et.
Jill, take your father's place and lead Paro.
Şu andan itibaren Paro'nun geleceği senin omuzlarında olacak.
From now on you must carry the future of Paro on your shoulders.
Paroluları geri püskürtüyorduk ki, Prens Jill komutayı ele aldı.
We were pushing Paro back at first, until Paro gave Prince Jill command.
Parolu askerler organize olmuş. Onları durduramıyoruz.
Paro's soldiers are becoming organized.
Paro'nun ilerideki kralı Prens Jill'e ancak böyle arka çıkabiliriz.
And this will support the future King of Paro, Prince Jill.
Prensesim, Paroluları Şüphe Ormanı'nda durduramadık. Bu bizim son savunma hattımız.
Princess, since we couldn't defeat Paro in the Forest of Doubt, this is our last line of defense.
Itha, Paro tarafından, bense senin tarafından aldatıldım.
Itha has been betrayed by Paro, and I've been betrayed by you.
İlk önce, hain Parolular çekilmeli.
First, Paro, the betrayer, should withdraw.
Çekilmemiz, Paro'nun kaybetmesi anlamına gelir.
If we just retreat, it means Paro has lost.
Paro'nun geçmişinde ezilip gidiyorum.
Paro's history is crushing me.
Paro da kazansa, Itha da, dönebileceğimiz bir yer yok artık.
Whether Paro or Itha wins, we have no place to go back to.
Paro için baş ağrısından başka bir şey değil o artık.
He's useless to Paro now, just an annoyance.
Paro bir güzel kullandı, şimdi de paçavra gibi atıyor beni, ha?
So that's how it is! Paro uses me when convenient and then discards me!
- Kaki-Ma, Paro evde mi diye sorardı "
- Kaki-Ma, is Paro in?
- Parolu mu?
Paro?