Password translate English
2,961 parallel translation
Çünkü inan bana, şifre olarak büyüdüğün sokağın ismini yazınca kişisel bilgilerinin bir gizliliği kalmıyor artık- -
your personal info is no more secure because you password-protect with the street you grew up on...
Annen şifresini unutmuş.
Your mother forgot her password.
Sana da göstermek istiyordum ama şifremi hatırlayamıyorum.
I want to show it to you, but I-I can't remember the password.
Şifre gerekli.
Password required.
Suri'ye şifreyi değiştirttim.
I had Suri change the password.
Eger tepedekilerin e-postalarina girebilirsem, buranin, altini üstüne getirebiliriz. Sadece sifreye ihtiyacim var.
If I get into the emails of the guys at the top, we can blow this place wide open, all I need is your password.
- Aman Tanrim, lütfen benim sifremle gitme oraya.
Oh, my God. Please just don't go back in there with my password.
Ben o sifreyi sana zaten zayif bir animda verdim.
I gave you that password in a moment of weakness.
Ayrıca şifren ayırt edici, mide bulandırıcı ve işte bu zaman hayal ettiğimden daha çok sorunumuz olduğunu anladım.
And your password is distinctive and disgusting, and, you know, that's when I really realized that we had a problem that was just much bigger than I ever imagined.
- Wi-Fi şifreniz ne?
What's your Wi-Fi password?
Evet, veritabanına girmek için şifren gerek.
Yeah, I need your password for the database.
Şifreni ver hadi.
Give me your password.
Şifreniz irtibat sırasında sözlü olarak teyit edilecektir.
Your password will be verbally confirmed upon point of contact.
Güvenlik gerekçesiyle şifrenizi doğrulayabilir misiniz?
Can you please confirm your password for security purposes?
Şifrem olan "WakeForest"'u yazıyordum.
I was typing in "WakeForest", which is my password.
Sonunda şifreyi yaparken "S" yerine dolar işareti kullandığımı hatırladım.
Finally, I realize, when I set up the password, I used a dollar sign instead of the "S".
- Otelin bu katındaki Wi-Fi şifresi farklı mı?
Hey, is there a different Wi-Fi password - on this floor of the hotel?
Bunu kendine sen mi gönderdin? - Kredi kartlarımı boşaltman,... bütün banka hesaplarımı dondurman, bilgisayarlarımdaki şifreleri değiştirmen lazım.
I need you to close out my credit cards, freeze all my bank accounts, change the password on my computers.
İsminizi ve şifrenizi söyleyin.
Tell us your name and your password.
Şifre de Lacy214.
Lacy214 password.
- Parola'korsan'.
- Oh, password's'pirate'.
Elimizde hepsinin ortak şifreyle eriştiği,... bir email adresi var.
We have an email address they all have access to through a shared password.
Şifreyi kırdım.
I got past the password protections.
Parolanız ve görevinizin sloganı :
Your password and the motto of this mission :
Şifreniz :
Your password for today is :
Şifremi vermeyeceğim.
I'm not giving you my password.
Şifre?
Password?
Şifre...
Password...
Ve sonra şifrenizi yazın kendi şifrem mi?
- And then your password. - My own word?
Dosya şifre korumalı.
It's password-protected.
- Şifre alfabeden oluşmuyor Açmamız için ses doyası gerekli.
- It's not an alphanumeric password- - it requires an audio file.
Buda neden Talia'nın bilgisayarına ve şifresini istediklerini açıklar.
That's why they need Talia's laptop and password.
Bilemiyorum, G. Eric şifrenin ses doyası olduğunu söyledi- - Kelime olmak zorunda değil.
I don't know, G. Eric said the password was an audio file- - it doesn't have to be words.
Şifre doğumgünü kartındaymış.
Yeah. Password was in a birthday card.
Birisi gelir, belirlenmiş şifreyi söyler.
Someone gives him agreed password.
Araştırma ve Geliştirme merkezi bir parolayla korunuyor ama uğraşmaya devam ediyorum. - Güzel.
Well, research and development is password protected, but I'll keep trying.
Kardeşimin bilgisayarında bir dosya var şifresi "Sevmeyi deniyorum."
'Cause there's this paper on my sister's computer, the password is "I heart trying."
- Parolayı bilmiyorum Lyle.
What's the password?
İki haftadır yoktuk.
I don't know the password, Lyle.
Şifren ne?
What's your password?
Şifre, Bay Drake.
Password, Mr. Drake.
Lentz şifresi kendi bilgisayarının tarafında Post-it üzerindedir.
Lentz's password is on a Post-it on the side of his computer.
"Sifre"?
"Password"?
"Sokayimsifrene."
"Fucking password."
- Nedir o, bir şifre mi? - Olabilir.
What is that, a password?
Charlie'nin şifreli linklerinden biri.
It was a password. This is from Charlie's encrypted URLs.
- Şifrelidir.
That's password-protected.
Beni çok beğeniyor ve bana güvenlik duvarı şifresini verdi.
She likes me so much, she gave me the firewall password.
Sana güvenlik duvarının şifresini mi verdi?
She gave you the firewall password?
Bunun için şifresine ihtiyacın yok mu?
- Don't you need a password for that?
Şifremi unutmuşum.
[Electronic beeping] I forgot my password.