English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ P ] / Patch

Patch translate English

4,234 parallel translation
Işık huzmesinin vurduğu bir yer bulup... güneşlenmeye başlıyor.
She finds a rare patch where a shaft of sunlight strikes the ground and she begins to bask.
Hayır, artık top sakal uzatmakta özgürüm.
Nope, now I'm free to grow out my soul patch.
Top sakal mı?
Soul patch?
Basketbol ligimdeki herkes sezon boyunca uzatmıştı.
All the guys in my basketball league, they all patch out for the season.
Top sakal sevenlerden değil misin?
You're not a fan of the soul patch?
Bu arada, Alec, top sakalını sevdim.
By the way, Alec, love the soul patch.
Şu sakal da iyice uzuyor, değil mi?
That patch sure is growing in, isn't it?
Melanie, top sakalımı sevdiğini söylemiştin.
Melanie, you said that you loved my soul patch.
Ve top sakalına alışmaya başladım.
And I'm really getting used to the soul patch.
İki gün sonra babanı getirir yaralarını sardırırdı.
Get your dad to come in two days later and patch him up.
Halıda, küllerin düştüğü küçük bir parça yanmıştı.
There was... a little flickering patch of carpet where the ambers were dropping.
Adam olup aramızdaki anlaşmazlığı gidermeli ve annemin yanına geri taşınmalıyım.
It's time to be a big boy and patch things up... and move back in with my mom.
Boks yaparken siyah gözü andıran bir göz bandı giyiyordu.
Spar wearing an eye-patch to mimic a black eye.
Belki de Machine ve Ricky bir araya gelerek aradaki anlaşmazlığı giderdiler?
Well, maybe Machine and Ricky got together to patch things up?
Az kalsın gözüne gazı yiyecektin.
You were half a second away from an eye patch.
Durumu düzeltmek için sen ve bayan arkadaşına ihtiyacımız var.Derhal!
You and your lady friend need to patch things up.
Dinle, Derek ile aranızda sorun olduğunu biliyorum.
Listen, I know you and Derek have been going through a rough patch.
Homer, birkaç haftalığına bu göz bandını takmalısın.
Homer, you'll need to wear this eye patch for a couple weeks.
Orada yaban hayatından bir kesit vardır. Yaban çilekleri vardır.
There was a patch of wild strawberries somewhere in there.
Elemanlarını toplayıp bölgemden defolun, konuyu kapatalım.
You round up your boys and get off my patch and we'll leave it at that.
Tekrar birleşip her zamanki işimize devam ederiz.
Regroup, patch up, and back to business as usual.
Katilin robot resmimi çizdiren tanıklarla konuştum ve tümü işe yaramaz. Ceketinin burasında yama olduğunu söyleyen biri haricinde. Bir çeşit ambleme benziyormuş.
I reached out to the witnesses who helped generate that sketch- - completely useless, especially with regards to the patch he has on his jacket here- - looks like some sort of logo.
Bu adamı bir amblem sayesinde yakalayacağını mı düşünüyorsun?
You think you can find the guy from a patch?
Onun ceketinin tam burasında bir amblem vardı.
He had a patch on his jacket right here.
Yani sokak müzisyenin bu amblemi görsel aramadan mı fark etti? - Şimdi ne olacak?
So your busker was able to pick out this patch from an image search.
- Callie'nin ceketindeki şu amblem.
Callie's jacket- - that patch.
Amblemli ceketi olması da sadece bir tesadüftür.
Maybe it's just a coincidence that he has that jacket with a patch.
Ayrıca sağ kolunda belirgin bir amblem olan askeri bir ceketiniz varmış.
You also owned an army jacket with a distinctive patch on the right arm.
Psişik bir yamanın uygulanmasını öneriyorum.
I recommend a cortical psychic patch.
Yama Autobotlar'ın bulunduğu yeri öğrenme konusunda başarısız oldu.
The patch failed to yield any new information on the whereabouts of the Autobots.
Bu basit izleme aletini esirin kendinde olmadığı bir anda kortikal psişik yamanın başarısız olduğunu anladığımızda taktık.
Thanks to a simple tracking device implanted while the prisoner was still unconscious, following the failed cortical psychic patch.
GPS'teki o bölüm nedir?
What is that patch on the GPS?
Ben de testosteron alman gerektiğini düşünüyorum.
I'm thinking you need a testosterone patch.
Beni farklı bir hücresel ağa bağlamaya çalışır mısın?
Would you try to patch me into a different cell network?
O zamanlar, gece gökyüzünde gördüğünüz bu bulanık beneğin galaksimizde bulunan bir bulut, belki bir gaz bulutu olduğu düşünülüyordu.
Now, at the time, it was thought that this misty patch you see in the night sky was just a cloud, maybe a gas cloud in our own galaxy, but Hubble, because of the power of this telescope,
Bant yapıştıralım. Az bir kabuk bağlar.
I will put a patch and have a small scab.
İşte güzel bir pansuman oldu.
There it is. A cute patch.
Veya olmaya da bilir, bilgilendiririm.
- Or perhaps not. I'll patch you in.
Kendisi için marihuana yetiştiriyormuş.
She was cultivating a nice patch of marijuana for herself.
- Patch nerede?
Where's Patch?
- Selam Patch!
Hi Patch!
Gerçekten mi Patch?
Really, Patch?
Ne var biliyor musun, Patch?
You know what, Patch?
- Gecen aydın olsun, Patch!
- Good mornight Patch!
Patch!
Patch!
Ve Patch'le de bayağı ilgileniyor gibi.
And he looks really interested in Patch.
Patch senin gibi bir arkadaşa sahip olduğu için çok şanslı.
Patch is really lucky to have you as a best friend.
Hey Patch!
Hey Patch!
Patch, birazdan çıkıyoruz.
Patch, well be leaving soon.
Aslında Patch, Ivan'la ben biraz dışarıda takılmak istiyoruz.
Actually Patch, Ivan and I want to do some hanging out.
Amblem mi?
Nor was the patch on his jacket. Patch?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]