Peekaboo translate English
179 parallel translation
Durdurun şu arabayı hemen!
Peekaboo.
Git de dekolte bir şeyler giy.
Go put on your peekaboo.
Göze hitap edecek şöyle içini gösteren bir şeyler.
You know, something peekaboo. To, you know, sparkle a little.
Sen buna frapan mı diyorsun?
You call that peekaboo?
Diyorlar ki, Deering karısının üzerinde şeffaf bir entariden başka bir şey yokmuş.
The way I heard it, that Deering woman didn't have nothing but a flimsy peekaboo dress on.
Ceeee.
Peekaboo.
Cö-ö!
Peekaboo!
Ce-eee!
'Peekaboo!
Ce-eee!
Peekaboo!
Selam.
Peekaboo.
Ceee.
- Peekaboo. - Hey!
Şimdi bir horsey daha.
Now another horsey. And a peekaboo.
İçimdeki kötü his bir gün, gelecek hafta veya yarın arabamın bagajını açacağımı ve onun "Sobe!" diyeceğini söylüyor.
I've got this ghastly feeling that next week or tomorrow, I'll open the trunk of my car or my closet, and... "Peekaboo!"
Ce-e! Seni gördüm.
Peekaboo, I see you.
Tamam çocuklar.Bu sefer bir yere kaçamazlar...
Peekaboo, here we are. Okay boys, this time they're not getting away.
Çıkar şu silahı oradan!
- Peekaboo. - Get that gun out of there.
Peekaboo!
Peekaboo!
Cee!
Peekaboo.
Guguk, cee.
Peekaboo.
Ce-eeee.
Peekaboo.
Kutu kutu pense.
Peekaboo.
- Ne kadar şirin.
Come on. - Peekaboo! - She's so cute.
Ci-eee.
Peekaboo.
Güvenlik Şifresi : Kutu Kutu Pense.
Security code : peekaboo.
"Kutu kutu pense" mi?
Peekaboo?
Ce-eee!
Peekaboo.
Ona sadece biraz peekaboo yaptım.
I just did a little peekaboo with him.
Peekaboo, bebeğim!
Peekaboo, baby!
Piikabuu! ( Kuş sesi )
Peekaboo.
O güzel, inanılmaz ce-ee oyunlarından oynamak ister misin?
Care to partake in one of your oh-so-exhilarating games of peekaboo?
Bir göz atalım.
Let's have a little peekaboo.
Ray Amca ile oyun mu oynamak istiyorsun?
You want to play with Uncle Ray? Peekaboo!
Siz güneşle istediğiniz kadar oynamaya devam edin.
You go ahead and play peekaboo with Mr Sunshine all you like.
Peekaboo saç modeli, güzel inci küpelerle...
Peekaboo hairdo, some nice pearl earrings...
Babam iki saattir aynı şeyi yapıyor!
Peekaboo! Dad's been doing that for two hours!
Peekaboo, buldum seni.
Peekaboo, I found you.
Sürpriz!
Peekaboo!
Ceee.
Peekaboo.
Bebeklere "ce" yapmaktan sıkılmam.
I never get tired of peekaboo.
Şaşırtan gelin?
Peekaboo bride?
Peekaboo *.
Peekaboo.
Dikizci seni!
Peekaboo!
Peekaboo.
Peekaboo.
"Cee eee" oyununu oynuyorduk da.
We were playing peekaboo.
Küçük Davey. Küçük Davey. Cee.
Little Davey, peekaboo.
Bööö!
Peekaboo.
Cee!
Peekaboo!
Ce-e.
Peekaboo.
- Ce-eee!
- Peekaboo!
Şansın yok.
Peekaboo.
Peekaboo!
Ha, ha, ha, ha!