English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ P ] / Peeps

Peeps translate English

258 parallel translation
Küçük Bo-Peep'sin koyunlarını bulamamasına şaşırmamalı.
No wonder Little Bo-Peeps couldn't find her sheeps, heh.
Bir de kızları röntgenliyor.
And she peeps at them, too.
Ve bunu yapınca kasa kapısı birazcık aralandı ve içinden birkaç banknot düştü diyelim.
And then the safe door peeps open a little bit, a little bit of money drops out.
Bunlar da benim halkım.
- Hey, what's up with Jake? - These are my peeps right here.
Bu gece Judy ile şu kulübe gidip bizim çocuklarla takılacaktık. Ama şimdi yemeğe çıkmak istediğini söylüyor. Başbaşa.
Tonight, Judy and I were gonna go to this club to hang out with our peeps and now she tells me that she wants to go out to dinner, just the two of us.
Aslında onlara "tayfam" diyorum ama evet.
I actually like to refer to them as my peeps, but yes.
Bu ayakkabılar çok bakımsız.
But the Peeps'radishes.
Troll tozu, başka birşey değil.
- The Peeps have done it again.
Ah. Sanırım bir hata oldu. Özür diliyorum.
Why do you think everything the Peeps make tastes so good, Sally Shepherdess?
Pek çok genç kız başlarına bir talih kuşu konduğu vakit böbürlenerek duyururlar, ama Virginia öyle değildir.
The Peeps have all the magic now. ( twinkling instrumental music )
Oo, burada da var biraz. Burada da var!
I know why the Peeps win everything.
İşte seni bulduğum yer tam burası.
- I have to win. Peeps always win.
- Hey, Peeps.
- Yo, Peeps.
Anlarsın. Bizim mahalleden bizi dikizleyenler, bizimle oturup konuşmak istiyorlar.
You know, it seems some of peeps from the hood, they wanna hook up with us and have a sit-down.
"geriden mırıldanır ve bir bakış atar"
"she peeps from behind, and steals a glance"
"geriden mırıldanır ve bir bakış atar"
"She peeps from behind, and steals a glance"
Böylece bana yaptığı yemeklerin karşılığını vereceğim.
I wouldn't go that far. These aren't your peeps. They pride themselves on being snooty.
Sahip olmadığım bir şeyi veremem.
Is it OK if Original Cindy hangs out with you and your peeps?
Bunlar senin gözlemin değil.
These aren't your peeps.
Tamam, Original Cindy sana ve civcivine göz kulak olsa sorun olur mu?
Is it OK if Original Cindy hangs out with you and your peeps?
Haydi, sil gözlerini bakayım.
Come on, now, dry those peeps.
* Dürüst kardeşler bile altından *... * 0kyanus boyuca *...
Even straight brothers golden to my peeps across the ocean
Sadece onlara patronun kim olduğunu gösteremeye çalışıyorum.
I had to let the peeps in here know who's the boss.
Geçmiş hayatında ya başka birisi varsa, diye bana sormuştun.
You had asked what if someone peeps out of my past?
Siz benim kuşum gibisiniz, benim kankalarımsınız, ve ötmüyorsunuz, "kuşu ötmemek" de buradan geliyor.
You guys are like my peeps, you're my dogs, and you're on the fritz, so that's where I get "peeps", "fritz" came from.
Hadi millet Bazı illetli hastaların kıçına tekmeyi basalım.
Come on, peeps, let's go kick some sick patient ass.
Wilshire Bakım Evi'ndeki bütün arkadaşlar.
And all my peeps at WiIshire adult Care.
Size nerede olduğunu söyleyeyim, civcivleri ile beraber!
I'll tell you where he's at. He's with his peeps!
Parasını dikiz gösterilerine saklıyormuş.
Big spender. He saved his pennies for the peeps.
- Dikiz kulübelerinde mi?
At the peeps?
- Tam olarak değil.
Infante was a regular at the peeps?
Amy kaç kere senin için özel dikiz gösterisi yaptı? - Özelden kastınız ne?
Mr. Infante, how many private peeps did you, uh, get from Amy?
Ayın on beşinde 89 sentlik bir harcama yaptım çünkü diğer köpeklere bisküvi aldım ve Arthur kıskanıp lokum istedi.
OK. On the 15th, I have a charge for 89 cents because I bought biscuits for the other dogs and Arthur got jealous and demanded marshmallow Peeps.
Fiyatlar ne zaman bu kadar arttı, ben de şaşırdım.
When did the price of Peeps go up? I was stunned.
- Lokumların parasını ben öderim.
You know, I'll just pay for the Peeps myself.
Senin, "arkadaşlarım" demek istediğini anladılar.
They know you mean peeps.
6- - Benim civciv'lerim.
SIX- - ON MY PEEPS.
- Yarın okul var Peeps.
- School tomorrow, Peeps.
Bana söyleyeceğin herşeyi arkadaşlarımın yanında söyleyebilirsin.
Anything you say to me, you can say in front of my peeps.
Ve bu Joey Peeps meselesi için biraz daha.
And this is some more, for the Joey Peeps thing.
Joey Peeps.
It was Joey Peeps.
- Ve Joe Peeps meselesi?
- And the Joe Peeps thing?
Joe Peeps mi?
Joe Peeps?
Her neyse, Joey Peeps'in annesi dul ve tekerlekli sandalyede.
Anyway, Joey Peeps'mom's a widow, she's in a wheelchair.
Görünüşe göre Joe Peeps'i halleden adamı birisi vurmuş.
Turns out somebody got a look at the guy that did Joe Peeps.
"Peeps"?
"Peeps"?
- Köpeğin?
Everything you're eatin comes from us Peeps.
Krallığın nazik ve cesur hükümdarına bağlılık yemini ediyoruz., ve kötülükleri terkedip daima mutlu yaşamak üzere hep beraber söz veriyoruz
You Peeps have cheated us for too long. - Oh, where's the proof to any of this? Prove that I killed Sally.
Hepsinin kendi altın kasesi olurmuş.
They so small, peeps are always tryin'to capture'em.
- Onu üçümüz yiyeceğiz.
For me and my peeps...
"Neden kankalarımla takılamıyorum?"
"Why can't I hang out with my peeps?"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]