Performance translate English
5,883 parallel translation
Çoğunuzun bildiği üzere bu akşamki konser bu pek güzel orkestranın başında şef olarak sergileyeceğim son performans.
As most of you know, tonight's concert marks the final performance that I shall give as the conductor of this very fine orchestra.
Bu akşam harika bir performans sergiledin üstat.
That was a great performance tonight, maestro.
Saat 19.00'da başlayacak ve ertesi gün saat 14.00'da ve 19.00'da sahne alacaktır.
Starting at 7pm to 9.30 a show. And another performance tomorrow at 2pm and 7pm.
Yani performansın gözlerimi yaşarttı.
I mean, that was a good performance.
Genç Efendi Wayne, bu akşamki Macbeth performansında sevmediğin şey neydi?
Young Master Wayne, what did you take away from this evening's performance of Macbeth?
Kayıp diye gözü yaşlı Federal şerif teşkilatına geldin ki problemini senin için halledeyim.
Your performance at the marshals office. Moved to tears'cause he was missin'was just so I'd take care of your problem for you.
Heyecan, başarma gücü, telaş.
The excitement, the performance, the rush.
Söyleyemediğin şeyi biliyorsun Red. 498!
Well, you know what you haven't said, Red? 498! Interfering with a staff member in performance of duties.
Yarışma tüzüğüne baktım, performans artırıcılar kesinlikle yasak.
I checked the pageant bylaws, and performance enhancers are expressly forbidden.
Dallas'ı, performans artırıcıları yasaklamaya ikna ettim.
I had convinced Dallas to ban performance enhancers from the competition.
Tatlı ve umarım gözyaşları ile dolu bir seksten sonra, ona iyi zaman geçirip geçirmediğini ve performansında geliştirmem gereken alanlar olup olmadığını sor.
Now, after making sweet and, hopefully, tearful love to her, ask her if she had a nice time and if there's any areas in your performance that could be improved.
Haftanın sonunda, herkesin peformansını belirlemek için bölgeden bir değerlendirme uzmanı gelecek.
An evaluator from the district is coming at the end of the week to assess everyone's performance.
Diğer hiçbir gösteriye gelmez.
Never comes to any other performance.
O tiyatroya 1997 yangınından sonra ne kimse girdi ne de bir gösteri yapıldı.
In there? We haven't had a single person or performance in that theatre since the 1997 fire.
Jeff gerçekten havalı. Elimde olmadan fark ettim, gösterim bitince Shirley, sizlerle birlikte alkışlamadı.
Couldn't help but notice that Shirley didn't clap with the rest of you after my performance.
Sade mi, enerji veren mi yoksa antrenman sonrası Gatorade mi?
Gatorade prime, Gatorade performance, or Gatorade recover?
Henüz üç saatlik Shakespeare oynadım. Şimdi de burada yeniden performans sergilemem gerekiyor.
I've just done three hours of Shakespeare, now I've got to give another performance in here.
Bazen haftada üç ya da dört kez sırf rolündeki ufak değişiklikleri izlemek için geliyorum.
Sometimes I come three or four times a week just to see the little changes in your performance. Oh. Gosh.
Umarım performansını etkilemez.
I hope it doesn't affect your performance.
Askıya alınmadan önce örnek gösterilecek bir performansın olduğunu biliyorum.
I know your performance was exemplary before you were sidelined.
Bu ilk ve son konserimiz olacak,... o yüzden köküne kadar eğlenmeliyiz.
"It's the first and last performance, let's make it a party."
İngiltere'deki son SHM konserimiz.
It is the last performance of Swedish House Mafia in the UK.
Hayır, bence bir oyundan bir parça sergiliyor.
No, I think she's doing some sort of performance art piece.
Açıkçası bu aldatmaca bir hareket.
That is obviously a staged performance.
Aldatmaca bir hareket değil.
It is not a staged performance.
Öğretmenler, onu örnek bir öğrenci olarak görüyordu. Hareketli bir kızdı.
Teachers have praised her performance as a committed pupil who was energetic.
.. kendi yatak odasındaki ilk performansı.
... first solo performance in her own bedroom.
Sahne performansı başlamak üzere...
Her stage performance is about to start in a while.
Enerjinizi arttırın, performansınızı yükseltin Turbo-T jel ile sahalara geri dönün.
Boost your energy, raise your performance, put the bang back in your game with Turbo-T.
Tavşan oyunculuğu yutmuş olabilir, ama seni benim kadar iyi tanımıyor.
The Rabbit might have bought that performance, but he doesn't know you like I do.
İtiraf etmem gerekirse Whiz'de biraz performans kaygısı vardır.
Uh, full disclosure... the Whiz has a little performance anxiety.
Tamam, bugünkü performansımızı aramızdan ayrılan Aynsley'e adıyoruz.
Okay, today's performance is dedicated to our dearly departed Aynsley.
Bir zaman makinesine binip daha iyi bir performans sergilemek mi?
Get a time machine and give a better performance?
İşte senin Oscar'lık performansın.
There's your Oscar performance.
O günü benim Cleveland rapsodisindeki performansım sayesinde atlattığını söylemen gerekiyordu.
You were supposed to say you were overcome that day by my performance in Cleveland rhapsody.
Ahiret Gecesi filmindeki performansını gördüm.
I saw your performance in night of the hereafter.
Tabii ki bazı düzeltmeler yapacağım gelecek dönem performansımı yeniden gözden geçiririz.
Obviously I will make adjustments... and we can reevaluate my performance next semester.
Performansınızdan memnun kalmazsam sonuçları kötü olur.
If your performance is unsatisfactory, there will be consequences.
Hiçbir performansı kaçırmayacağım için bunun anlamsız olduğunu söyledim.
I told them it's ridiculous because it's not like I'm ever gonna miss a performance or anything.
- Hala kendi performans önlüğüne sahipsin değilmi?
You still have your performance bib, right?
Burada performansımızı diğer firmalarla karşılaştırıyorum.. .. ezdiğimiz firmaların isimlerinide veriyorum.
I basically compare our performance to our client's, and I name names, which is pretty ballsy.
- Var. Kötü bir performans değerlendirme geçmişi var.
Ames has a history of bad performance reviews.
Dün geceki performansından sonra ben buna o kadar emin değilim.
After last night's performance, I'm not so sure.
Karın iyi rol kesiyormuş.
Quite a performance by your wife.
Ama kürsüdeki performansını iple çekiyorum, canım.
But I do look forward to your performance on the stand, my dear.
Bugünkü performansımızı aramızdan ayrılan Aynsley'e adıyoruz.
Today's performance is dedicated to our dearly departed Aynsley.
Tamam, ilk olarak beni mükemmel. İspanyol dansına götürdü Arjantinli kadını yaptığı.
Okay, so first he took me to an incredible flamenco performance... this Argentinean woman, Irina something... and then we went to Harvard square for dessert and talked until the cafe closed.
Penis büyüklüğü, performans, sıklık.
Penis size, performance, frequency.
Fakat şimdi bu veriye, özellikle de zenci performansına, fizyolojisine yeniden odaklanarak beyaz ve zenci denekler arasında kayda değer farklılıklar bulduk.
But now, by refocusing this data specifically on Negro performance, physiology, we found significant differences between white and Negro subjects.
Güzel performanstı.
Good performance.
Ve en sıkıcı yanını biliyor musun?
SELFISH performance on stage, and you know the most annoying thing?