Peters translate English

Bayan Peters. 101 Bridge Caddesi, Crawley.

Mrs Peters. 101 Bridge Road, Crawley.

- Peters ağır yaralandı.

- Hey, Peters is hurt bad.

O, Les Peters ve ben Joe Souther, New York ve Kansas.

He's Les Peters and I'm Joe Souther, New York and Kansas.

- Bu, Les Peters.

- This is Les Peters.

- Bay Peters.

- Mr Peters.

Bay Peters, kocamla çalışmak hakkında ne demiştiniz?

Mr Peters, what did you say about working with my husband?

Bugün Jeff Peters ile binaya yapacağımız ek kanat hakkında konuştum.

I talked to Jeff Peters this afternoon about that new wing of ours.

- O onbaşı Peters, değil mi?

- That's Corporal Peters, isn't it?

Asıl adı Clara Peters.

Her right name is Clara Peters.

Tess Harding, Pinkie Peters.

Tess Harding, Pinkie Peters.

Dr. Lubbeck, Pinkie Peters.

Dr. Lubbeck, Pinkie Peters.

- Evet, sağ ol Peters.

- Yes, thanks, Peters.

- İsmim Peters.

My name is mr. Peters.

Bay Peters, az önce Atina'daki Kayıtlar Bürosundan bahsettiniz.

See here. Mr. Peters, a moment ago you mentioned a bureau of records in athens.

Anlasam da bir şey fark etmezdi ama sanırım yorgunum.

Peters, but i don't understand what you're talking about, not that it makes any difference what i do or not, but... oh, i think i'm tired. I'm very tired, and i want to go to bed.

Hayır, Bay Peters.

No, mr. Peters.

Bay Peters mektubunda ne yazmış bilmiyorum.

Peters said in his letter.

- Bay Peters gerçekleri açıklıkla anlatmış.

Mr. Peters was very frank about you. Oh, was he?

Onun için, dostumuz Peters ile ilişkinizin ne olduğunu söyleseniz?

Supposing, therefore, if you tell me just what your relations with our friend peters are.

Bildiğiniz gibi, efendim, Dimitrios'un hayatını araştırıyordum. Bunu yaparken, bu Bay Peters'e rastladım.

As you know, sir, i was investigating the life of dimitrios, and while doing so i met this mr.

Gördüğünüz gibi, Bay Peters'le ne ilişkim var bilemiyorum.

You see? I don't know what my relations to mr. Peters are myself.

Dostumuz Peters'in size silâh doğrultması!

It was a thought of our friend peters confronting you with a pistol.

Peters zeki bir adamdır.

A clever man, peters.

- Sizin yerinizde olsam, dostumuz Peters'in dediğini yapar...

- Then, if i were in your place i should be inclined to take our friend peters at his word.

Dostum Peters size muhtemelen benim Baş Casus olduğumu söylemiştir.

My friend peters has probably reffered to me as a master spy.

Bakın Bay Peters, sizin gibi bir beyefendiye kabalık etmek istemem ama benim sabrımın bile bir sınırı vardır.

Look here, mr. Peters. I'd hate to be impolite with a professional gentleman like yourself, but there is a limit even to my patience.

Şiddete başvuran biri değilim, Bay Peters.

I'm not a violent man, mr.

İsminiz Peters değil, Peterson.

I know who you are. Your name is not peters.

Öyleyse, Bay Peterson...

Well, then mr. Peterson... peters, mr. Leyden.

Peters, Bay Leyden. İsmi değiştirmeye karar verdim.

I decided to change the name.

Tamam, Peters.

All right, peters. I agree with you, sir.

Sizle ayni fikirdeyim, efendim.

Peters is a much nicer name.

Peters çok daha hoş bir isim. İstanbul'dayken, bu kaçakçıların akıbetini öğrendim.

When i was in istanbul, i heard some very interesting things about the end of those smugglers.

- Beğendiniz mi?

Peters : Do you like it?

Bu plânınızı kabul edeceğimi mi sanıyorsunuz?

You really expect me to agree to this plan of yours, mr. Peters?

Hoşuma gitmiyor, Bay Peters.

I don't like this, mr. Peters, i don't like it.

Böğründen bıçaklanmış ve suya atılmıştı.

He was stabbed in the side and thrown into the water. Peters :

Git, Leyden.

Peters : Go, leyden.

Katil dışarıda Peters'e rastlar ve onu öldürür.

The murderer meets Rogers outside and kills him.

- Peters.

- Peters.

Walter Peters.

Walter Peters.

Evet, Bay Peters.

Oh, yes, Mr. Peters.

Buraya bakınız, Bay Peters, bütün pencereler kurşun geçirmez camlardan imal edilmiştir.

You see, Mr. Peters, these windows are all constructed of bulletproof glass.

Gördüğünüz üzere, Bay Peters, bankamız kesinlikle zaptedilemez.

So you see, Mr. Peters, the bank is absolutely impregnable.

Zaman kazanmak için hemen başlayalım. Ne de olsa memur Peters görev başı yapmadan önce... evine, karısına, ailesine kavuşmak için sabırsızlanıyor.

In the interest of saving time, we'll proceed as I'm sure Officer Peters is most anxious to go home to his wife and family before returning to duty.

- Les Peters.

- Les Peters.

Kusura bakmayın, Bay Peters, ama ne dediğinizi anlamıyorum.

You'll forgive me, mr.

- Bay Peters'i tanıyalı çok oldu mu?

Peters long?

Aslında şiddet kullanmaktan nefret ederim.

Peters.

Güle güle, Bay Peters.

Good-bye, mr.

Yine görüşmek üzere.

Peters.