Petey translate English
546 parallel translation
- Petey, nasılsın?
- Petey, how are you?
Onu takip et, Petey, sonra da beni Eels'in dairesinin önünde bekle.
Follow her, Petey, then wait for me at Eels'apartment house.
Hey, Petey. Eveet.
Hey, Petey boy.
Petey nerede?
Where's Petey? We been out to the house and he's not there.
Neden? Petey'le bir iş mi çeviriyorsunuz?
I'll bet you fellows got some business deal cooking with Petey huh?
Ne oldu, Petey?
What happened, Petey?
- Petey iyi mi?
Petey all right? Yeah.
Petey oradaydı.
Petey was there.
Petey?
Petey?
Petey yanağından çenesine kadar bir iz olduğunu söylüyor.
Petey says she laid his cheek open to the bone.
Ya Petey?
What about Petey?
Oğlun Petey yetim kalacak.
Your son Petey's gonna be an orphan. You know that?
Petey.
Petey.
Doğru Petey.
That's right. Petey...
Küçük Petey'nin nezlesi yeni bitti.
Little Petey just got over a cold.
Kim'le Petey'nin yaşlarında iki kızı olan bir dulla.
A divorced woman with two little girls the same age as Kim and Petey.
Sıkı dur Petey.
Hold still, Petey.
- Petey, bu ne?
Petey, what is this?
Dinle şimdi, Petey müstesna bir çocuktur!
Now listen, Petey is an exceptional child!
- Kay Petey!
- Skate, Petey!
- İşte bu harika, Petey!
Wanna go get a grape soda?
Bana sorarsan kendini dev aynasında görüyorsun Sadie.
She's just kiddin', Petey.
Sadece takıIıyor, Petey.
That's sure the truth.
Hey, cüce, Petey telefonda.
Hey, midget. Petey's on the phone.
Petey Fleckman az önce kovuldu.
Petey Fleckman just got canned.
Ve bu da Petey.
And this is Petey.
- Petey Connelly.
Petey Connelly.
Petey, seninle sonra görüşürüz.
Hey, Petey, Petey, I'll catch up with you later.
- Tut şunu.
Pick it up, Petey.
Petey, bana bir kahve getir.
Petey, get me a cup of coffee, will ya? Yeah.
Teşekkür ederim.
Thank you, Petey.
Sorularınızı bana ya da Petey Connelly'e gelin.
Any questions, come to Petey Connelly or me.
Hoşça kal Petey.
Bye, Petey.
C bölgesi, Petey.
Sector C, Petey.
Petey, bunlar silah sesi.
Petey, those are gunshots.
Artık hepimiz aynıyız, Petey.
Now we're all the same, Petey.
Kim yapmış, Petey mi?
Who was it, Petey?
Petey kaleyi yedi!
Petey just hung his rook!
Bu Petey!
It's Petey!
Kabul et, Petey'den hep nefret ettin.
Admit it, you always hated Petey.
Demek, geçen bahar Petey, gerçekten öylece tuvalete düşmedi ; öyle mi?
So last spring Petey didn't really just fall into the toilet bowl, did he?
Evet, ve bu gece yaşlı Petey'ı tuvalete atma zamanı geldiğinde de kaldıracağım.
Yeah, and I'll be able to lift it tonight when it comes time to dump old Petey in the toilet.
Hey Petey, sörfünü hazırla.
Hey, Petey, surfs up.
Kapanışta, Western Üniversitesi Yunuslarının Koçu Petey Bell'e toz ol demenin vakti.
In closing, it is time to tell Coach Petey Bell of the Western University Dolphins to take a hike.
Destekçiler, başkanlar, atletizm yöneticisi Vic Roker Koç Petey Bell'e, toz ol demenin vakti geldi.
To the alumni, to the chancellor, to the athletic director Vic Roker, it is time to tell Coach Petey Bell to take a hike.
Palavrayı kes, Petey.
Cut the B.S.. Petey.
Bayanlar baylar, senin Koçun Koçum, Koçumuz, Petey Bell.
Ladies and gentlemen. your coach. my coach. our coach. Petey Bell.
Tanrım, Petey, artık çok geç.
Jesus, Petey, it's too late.
Selam, Petey!
Hi, Petey!
Muhabbet kuşum Petey...
My parakeet Petey...
Geri döndüm, Petey.
I'm coming back, Petey.