Peu translate English
39 parallel translation
Belki biraz?
Maybe un peu?
Ne yazık ki Loxi biraz fazla egzotik.
I'm afraid Loxi is a little, un peu exaltée!
Çok az Fransızca biliyorum ama yumurtalarını almak isterim.
Je parle le francais un petit peu, but I'd like to borrow your eggs. Oh!
Şimdi de kahve ister misiniz?
Et maintenant, un peu de café?
Hadi ama senin de gelmeni istiyorum.
Arrete tes couneries. On va rigoler un peu.
~ Peu m'importe comment il se nomme ~
~ Peu m'importe comment il se nomme ~
Yalnızca "un peu stupide" davranıyorum.
- Nothing. I'm just being un peu stupide.
- Evet. Ben de biraz biliyorum.
Moi, je parle un peu français.
Aşağı yukarı.
Á peu prés.
Bir tane daha verir misin?
Hey, un peu de service ici, quoi!
- Un tout petit peu?
- Un tout petit peu?
- Oui, un tout petit peu.
- Oui, un tout petit peu.
Un peu mais je t'en veux pas.
It is a little ridiculous, but I understand.
Um, un peu melancholic.
Um, un peu melancholic.
Bir bardak Peu Chimay'e ne dersiniz?
- How about a nice glass of Peu Chimay?
- Peu Chimay bayan?
- Peu Chimay, ma'am?
Azıcık.
Un peu.
Bir fincan kahve ister misin?
Tu veux un peu de cafe?
Ne güzel gözlerin var. Bir içki ısmarlayabilir miyim?
T'as destres beaux yeux, je peu t'acheter un verre?
Bu aralar iyileşmek ve diğer şeyler için mala vurdurmakla meşgul olduğunu biliyorum.
Now, I know you were un peu occupado getting bang-healed and everything but -
Fransızca biliyor musun?
Je parle un peu francais.
Bu da tonla iş demek ve açıkçası, Me encuentra, un peu, bukan zhongfu.
It's a ton of work, and, frankly... Me encuentra un peu bukan zhongfu.
- Biraz.
- Un peu.
Madam, arkadaşım biraz gergindir.
Madame, mon ami, il est un peu nerveux.
Biraz gergin, sevgili madam.
Un peu enerve, cher madame.
Mmm, petit peu.
Mmm, petit peu.
Anlayamıyorum çünkü sadece Fransızca öğrenmiştim, o da je parie un peu.
I can't tell,'cause I-I only took French, and je parle un peu
Catherine Deneuve'nün pembe değneği Küçük Pepe'ye hayat verir! ( Fransızca )
Catherine Deneuve la vie en rose baguette Pepe le Peu!
Biraz.
Un peu.
Fransızca konuşurken çok güzelsin bana da öğretmen gerek her gün biraz tamam mı?
You're so beautiful when you speak in French. You have to teach me. Un petit peu tous les jours, okay?
( Un peu plus de noir sur mes yeux )
♪ Un peu plus de noir sur mes yeux
İçkiyi fazla kaçırmış.
Elle a un peu trop bu...
Bu biraz resmi olur.
C'est un peu trop formel, non?
S'il vous m'enverser un peu plus?
Si vous m'en versez un peu plus.
Kapa çeneni!
- Tais-toi un peu!
Odası çok uzakta ve... ben de çok yavaş çalıyorum.
His room is so far away, and I play just... just un peu des doigts.
Kontes Margaret Isobel Thoreaux.
Je vais dormir seulement un peu
Sonra içeceğiz.
Il y a juste un peu...