Phibes translate English
58 parallel translation
Victoria Regina Phibes.
"Victoria Regina Phi-bes."
Sanırım Phibes olarak okunuyor.
I think they called it Phibes.
Victoria Regina Phibes.
" Victoria Regina Phibes.
Phibes'ın İsviçre'deki yatırımları ne olmuş?
What about the Phibes estate in Switzerland?
Büyük org sanatçıları hakkında konuştuk Bridges, Drew, Phibes.
Get him talking about the great organists... Bridges, Drew and Phibes, he knew'em all.
Garip bir şekilde Phibes'ın yıllardır müşterisi olduğunu söyledi durdu.
He kept insisting in his strange way that Phibes has been his patron for years.
Phibes servetine ne olmuş?
What happened to the Phibes estate?
İşte burada, Anton Phibes.
Well, here he is. Anton Phibes.
Küller.
Anton Phibes.
Anton Phibes. Şimdi tatmin oldun mu?
Now are you satisfied?
Ama ya o kişi Phibes değil de başka biriyse.
But suppose that somebody was not Phibes at all, but his chauffeur.
Phibes Londra'ya geri mi döndü?
- And Phibes is back in London?
Sen misin Phibes?
Is that you, Phibes? Phibes?
Phibes? Phibes?
Phibes?
Phibes, seni görmeliyim.
Phibes, I must see you.
Neredesin Phibes?
Where are you, Phibes?
Seninle konuşmalı -
I must speak... Phibes, where is my son?
Bana dehanı hatırlatmak zorunda değilsin Dr. Phibes.
You don't have to remind me of your ingenuity, Dr Phibes.
Karını ben öldürmedim ama seni öldüreceğim.
Your wife, no, Phibes. But you I will kill.
Menfur Dr Phibes hakkındaki inanılmaz efsaneler, bir kaç yıl önce başladı.
The incredible legends of the abominable Dr Phibes began a few short years ago.
Sevgili karısı Victoria'nın ölümünden ve konuşmak için boynuna cihaz takmak zorunda bırakacak şekilde yüzünü mahveden kazadan sorumlu olanlardan şeytani intikamını almayı Londra'nın zengin muhiti Maldene Square'da planlamıştı.
It was here, in London's fashionable Maldine Square, whence Phibes ventured out to work his diabolical revenge against those responsible for the death of his beloved wife Victoria and the destruction of his own face, making it necessary to talk through an ingenious mechanism in his neck.
Ama acımasız Dr. Phibes böyle bir duruma hazırlıklıydı. Yüzünü yenileyerek sevgili karısını son derece iyi bir biçimde koruduğu ve kutsallaştırdığı mabede girdi. Artık ne canlıydı ne de ölü.
But the fiendish Dr Phibes was prepared for such an emergency, and, building his face anew, he entered the crypt, where he had enshrined his beloved wife, incredibly maintained neither alive nor completely dead.
Ve orada Phibes kendisini, eşi gibi muallakta bir hayata teslim etti ta ki ; Phibes'ın yeniden uyanma vakti gelene kadar.
And there Phibes placed himself in suspended life, like her, until it would be time for Phibes to rise again.
Phibes karanlıkta 3 yıl yattı. Ta ki ay gezegenlerle aynı hizaya gelip mabet üzerindeki altın ay üzerinde parlayıp hayat darbelerini fantastik bir şekilde vuruncaya dek.
Phibes lay in darkness three years, until the moon, coming into proper conjunction with the eternal planets, shone upon the golden moon of the crypt, pulsing with a fantastic life of its own.
Hayat yeniden Phibes'ın damarlarına aktı. Çarklar ve motorlar yeniden harekete geçtiler ve Dr. Phibes bir kez daha dünyaya gözlerini açtı.
Lifeblood then flowed back into Phibes, great wheels and motors sprung into motion, and Dr Phibes once more walked upon the Earth.
İşvereninin adı Phibes mıydı?
Was her employer's name Phibes?
Phibes mı?
Phibes?
Kesinlikle Phibes, efendim ve her zaman döner.
It's Phibes, all right, sir. And he always comes back.
Ne zaman iyi bir fare kapanı yapsak Phibes daha iyi bir fare yaptı.
Every time we've built a better mousetrap, sir, Phibes has built a better mouse.
Öyledir efendim ama Biederbeck ile Phibes'ın gittikleri dağı nasıl bulacağız efendim?
How do we find the mountain range where Biederbeck and Phibes are headed?
Phibes adında birinin, bey'fendi.
A man called Phibes, sir.
Dr. Anton Phibes.
Dr Anton Phibes.
Dün geceki fırtına Phibes onu saklanmak için kullanmış olmalı.
That storm last night, Phibes must have used that as cover. - Used it?
Bugüne kadar hiç kimse Phibes'a yaklaşamadı.
- But no one's got the better of Phibes.
Bu büyüklükte bir müfreze Phibes'a haddini bildirebilir.
A platoon of that lot ought to put Phibes in his place.
Tanrım, Phibes yakalamış olmalı!
My God, Phibes must have her!
Ben diğerleri gibi değilim! Phibes içinize korku salmış olabilir ama bana değil!
Phibes may put the fear of God in you, but not me.
Phibes!
- Phibes!
O benim, Phibes.
It's mine, Phibes!
Şeytan eline düşesin, Phibes.
- The devil take you, Phibes.
Bir dakika. Phibes önce çıkmış olmalı. Aksi hâlde, başımıza -
Phibes must be out first, otherwise we would have...
Onu çıkaracağız. Phibes nihayet yenildi, değil mi?
- Phibes has finally failed, eh?
Hiçbir şey.
Nothing. Phibes!
Dr. Anton Phibes.
- Dr Anton Phibes.
- Evet efendim.
Someone is using these ancient biblical curses to kill everyone associated with the Phibes operation. That's right, sir.
Phibes mı efendim?
Phibes, sir.
Phibes'tan iz var mı?
Any sign of Phibes?
Oğlum nerede Phibes?
!
Phibes'ı bulmalıyız.
We have got to find Phibes.
Aptalca oyunlarını bana oynama Phibes.
Play your foul games with me.
Artık değil Phibes.
No more, Phibes.