Pide translate English
97 parallel translation
Bir hendeğin içinde çamaşır yıkamak ve yerliler gibi pide yoğurmaya niyetim yok benim.
I have no intention of ending up washing clothes in a ditch and patting tortillas like an Indian.
Ama kızımı sıradan bir yerli gibi toprağın üstünde çömelmiş pide hamuru yoğururken görmek istemiyoum.
But my daughter... I have no intentions of finding her squatting on the bare earth patting tortillas like a common Indian.
Onu bir arkadaşlara bırakmıştık karavan evlerinin önünde ezilip, pide gibi yere yapışmıştı.
We left it at some f riends'house and she got squashed flat as a tortilla outside their mobile home.
Sözcüklerin büyüsü, "ezilmek," "pide," vesaire...
The enchantment of words, "squashed," "flat," etcetera...
# Çayla beraber tereyağlı pide yerim #
And have buttered scones for tea
# Çayla beraber tereyağlı pide yer #
And has buttered scones for tea
Kızarmış pilav ve pide.
Elbow the fried rice and add a naan.
Pide de koydum.
Put the tortilla in as well.
Pide ister misin?
Tortilla?
- O ne? - Bir pide.
- What's that?
İsterseniz meşrubatlarımızın yanında humus ve pide ekmeklerimizden de var.
We have beverages as well as hummus and pita, if you'd like.
Ve şuna bir bak, pide paketi damlamasını önlüyor.
And look, the pita pocket prevents it from dripping.
Pide paketi.
The pita pocket.
Kıymalı pide ve som balığından daha orijinal olsun istedim.
... something more original than pork pie and salmon
Yaşlı bir adamın derisini nasıl yüzdüklerini gördüğümde PIDE ajanı olmak için keşke Askerî Akademi'ye gitmeseydim diye düşündüm.
When I saw how the skin of an old man was torn off.. I didn't go to the academy for that.
PIDE her şeyin farkında.
The PIDE knows everything about it.
İçeri girdim çünkü dışarıda burayı gözetleyen bir PIDE ajanı var.
I came this way, because one of the PIDE is watching.
PIDE'den misin?
You are from PIDE?
PIDE mi?
What PIDE?
Yarın bazı subaylar PIDE'ye teslim edilecek.
A few have been handed over to the PIDE.
Bir PIDE ajanıyla mı?
With one of the PIDE?
- Carmo'ya. Hayır, PIDE ile savaşmalıyız, o piçleri bitirmeliyiz.
No, we need to occupy PIDE and finish those sons of bitches.
PIDE arkamızda.
PIDE are with us.
PIDE kalabalığa ateş etti.
It seems that PIDE shot people.
Bunlar PIDE'den!
They're from PIDE!
PIDE'e ölüm!
Death to PIDE!
PIDE'den değiller!
They're not PIDEs!
Bunlar subay, PIDE'den değiller!
The people are army officers. They're not from PIDE.
Bir biftek ile peynirli pide alayım.
Let me get a steak with cheese burrito.
Yani bana insanlı pide mi verdiler?
So they gave a nigga a people burrito?
- Kim bütün gün futbol oynayan ama yuvarlak Japatti ( küçük pide ) yapamayan bir gelin ister?
- Who will want a daughter-in-law who can kick a football all day but can't make round chapattis?
Soğanlı pide gibi kokuyor.
Smells like onion enchilada!
Bir peynirli biftek, Texas usulü, Kıymalı Pide peynir, soğan, acı biberli sıcak sos.
I'll have the Texas cheese steak. The hash browns, I want with cheese, onions, chilies, jalapenos and hot sauce.
- Bir pide...
- One seedling...
Çay ve pide alalım, bir de salatalık ve su tereli sandviç. Güzel mi?
We'll have tea and scones and cucumber and watercress sandwiches.
Pırasalı papaya mantısı ve kabaklı pide.
Leek papaya patties and zucchini enchiladas.
Ayrıca lahmacun ve pide çeşitleri! Hem de en acılısından!
Also Pidehs and Turkish Pizzas, The most spicy kind...
Şişman bir adam ve ailesinin yolda top oynayarak gidip pide alabilmesi oldukça iyi.
Good enough that the fat man and his family can go get some muffins on the way to soccer.
- Pide.
- Muffins!
Pide ekmeğiyle yiyelim. Doyurun kendinizi.
Eat it with bread to get full
Pide... Pide...
Bread
Pizza ve pide.
Tremendous amount of pizza and calzone.
Pekâlâ, Malibu Stacie plaj partisi için elimizde olanlar : Pide, humus, tempeh ve tofu.
Okay, for Malibu Stacy's beach party, we've got pita, hummus, tempeh, tofu.
- Pide sever misin?
You like pita bread?
Pide mi yediniz yoksa?
Have you been eating shawarma?
Kızartma ızgarası da duruyor. Üzerinde pide kızartırdık.
And the same old toasting fork we used to toast muffins on.
- Karım pide yapmıştı.
- Morning.
Zach, pide sahnesinden?
Zach from the muffin scene?
Wow, evet, pide sahnesi, Zach.
Wow, yes, the muffin scene- - Zach.
İstediğim bu değildi.
To be like a PIDE, wasn't what I wanted.
- Karnımız acıkınca pide almaya gitti. Shaina'yla ben de burayla ilgileniyoruz işte.
It's kinda slow, so Steve went to get a burrito.