English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ P ] / Pillow

Pillow translate English

3,377 parallel translation
O İran kedisi Yastık'tan bahsediyordu, ben de Mario Lopez yastığını biliyor sandım, yani...
He was talking about pillow the persian cat and I thought he knew about the Mario Lopez pillow, so...
Bu yastıkla bana vur.
Hit me with this pillow.
Dee Dee dinle, öğleden sonra biraz meşgul olacağım, o yüzden gitmeden, her gece sarılıp uyuduğun Mario Lopez yastığını imzalamamı ister miydin?
Um, Dee Dee, listen, I'm really kind of busy this afternoon, so before I leave, if you'd like me to sign your Mario Lopez pillow that you snuggle with every night and...
Mario Lopez'e Mario Lopez yastığımdan mı bahsettin?
You told Mario Lopez about my Mario Lopez pillow?
Yastığımdan bahsetmeyi unuttuğun başka biri var mı?
Is there anybody you forgot to tell about my pillow?
Sana bir yatak ve sığınacak bir çatı verdiğim için şanslısın işe yaramaz aptal.
Lucky I give you a roof and a pillow, you worthless squib.
Hector kanepedeydi ve kendimi elimde yastıkla başında beklerken buldum.
You know, Hector was on the couch, and I found myself standing over him with a pillow.
İki gözde de peteşi kanıtı Bay Morton'un burnunun sağ tarafında taze morluklar ki bunlar birisi yüzüne yastık tutarsa meydana gelir.
Evidence of petechiae in both eyes, fresh bruising on the right side of Mr. Morton's nose, which could have happened if, say, someone was holding a pillow over his face.
O da mutfakta dikkatleri dağıtırken seni yukarı çıkıp adamı yastıkla boğmaya ikna etti.
So she convinced you to go upstairs and smother him to death with a pillow while she created a distraction in the kitchen. Problem solved.
Hatırladığın zaman yastığınla battaniyeni geri alırsın.
Well, when it does, your pillow and your blanket will come back to you.
Evet, yastığımı da götüreceğim.
Yeah, I'm just gonna bring my pillow in there.
NCIS bir peri gibi yastığımın altına bırakmış.
The NCIS fairy left it under my pillow.
Yastık muhabbeti yapabileceğimi bilsen Ajan Gibbs, bir daha asla uyuyamazsın.
If you knew the pillow talk I was capable of, Agent Gibbs, you would never sleep again.
Yastığım!
Oh, my pillow!
- Yastık stili.
- This- - style by pillow.
Bu dediğini bir yastığın üzerine dokuyacağım.
I'm gonna go knit that on a pillow.
Büyük, hiç bitmeyen bir yastığa.
A giant, endless pillow.
Susturucu olarak yastık kullanacak kadar tecrübeli.
He's experienced to use a pillow as a silencer.
Diz üstü çöktürüp başlarının arkasına yastık koyuyor.
Kneeling on the ground, placing a pillow behind the head.
Yastıktan vazgeçip kadını mermiyle doldurmuş.
She gave up on the pillow, then sprayed the body with bullets.
- Yastık ister misin?
- You want a pillow?
onlar bi oda yastık koymuşlar?
They've put a pillow on a bench.
Yastığın üstüne düştü.
- No, he landed on a pillow.
Dirseği, yastığa dönüştüğünde Bebek dalar uykular alemine
With his elbow as a pillow the baby falls asleep
Elimizde senin sıcak ama çok da sıcak olmayan çayın, havalı ama çok da havalı olmayan yastığın ve bebeğimiz için kenarları alınmış bir sandviç var.
We have your... hot but not too hot tea, your cool but not too cool pillow. Oh! And a crustless sando for baby.
Marie'nin konuşan yastığı var.
There's Marie's talking pillow.
Bu şişliğe yardım edecek ama uyurken ayağını yüksek tutman gerek bu yüzden altında yastık gibi bir şey koyarak uyu, tamam mı?
This is gonna help with the swelling, but you're gonna need to sleep with your leg elevated, so sleep with a pillow or something under it, okay?
Seni yastıkla boğmayayım diye tek gözün açık uyuman gerekecek.
You're gonna have to sleep with one eye open so I don't smother you with a pillow!
Joya, yastık ister misin?
Joya, do you want a pillow?
Bel yastıklı bir tane ayarlayabilirim sana.
I can get you a matching lumbar pillow.
Ve sevgilim, sağlıklı olduğumu bir fark ederse destek çeklerini ödemeye ve yastığımı bacak arasına almaya devam ederim.
Well, I have. And once my girlfriend finds out that I'm healthy, I'm back to sucking Life Savers and humping my pillow.
Ben de yastık savaşı için geldim.
I'm here for the pillow fight.
- Elbette. Al bakalım.
- Can you fluff my pillow?
Evet bu da Mike'ın ofisindeki yastık ve battaniyeyi açıklıyor.
That would explain the pillow and the blankets down in Mike's office.
- Maw Maw'ın basur minderi.
Maw Maw's hemorrhoid pillow.
Kıç yastığımı patlattı.
He popped my ass pillow.
- Bir yastığı da mahvetmiş olabiliriz.
- and I think we ruined a throw pillow.
- Yatakta kullandığın dili iyileştirmemiz lazım.
Your pillow talk needs a little help. I'm serious.
Yorgan ve yastık.
Here's a duvet and pillow.
- Yastığının altında.
- Under your pillow.
Yastıklarımda boğuluyorum.
I'm drowning in pillow shams.
Bak, sadece indirimli alışverişten, ya da taklit yastıklardan ya da arkadaşlarının tüm yemek sorunlarından ya da senin hakkında konuşmayı, senin hoşlandığın her şeyden konuşmak istemiyorum.
Look, it's just that I don't really like talking about discount shopping or pillow shams or all the eating disorders that your friends have or, well, pretty much anything that you like to talk about so much.
Bir dahaki sefere sana bir yastık getiririm.
I'll bring you a pillow next time.
Ve düşen her dişini yastığının altına koyarsan diş perisi yerine bir sürü para koyacak.
New teeth will replace the old ones, and they'll be even more beautiful. And for every tooth that comes out, you put it under your pillow, and the tooth fairy will replace it with a lot of money.
Eve gidip yastığının altına koyalım bakalım, peri gelecek mi?
Why don't we go home, put it under your pillow and wait for the fairy?
Yok, kulaklarimi pamukla tikadim, sonra suratima yastigi dayadim, ve sonra herseyi bant'lan yapistirdim.
No, I put cotton balls in my ears, and then a pillow over my head, and then wrapped the whole thing with duct tape.
- Yani bir yastık değil.
- So not a pillow.
Sizi asla geri almamalıydım, sizi geyler.
- I should never have asked you back, you pillow biters.
İstesek yastık kılıfları da yaparız.
We could make pillow cases...
Yataktaki yastığı.
A pillow on the bed.
Yastığının altında para buldun mu?
Did you find any money under your pillow?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]