Pip translate English
1,175 parallel translation
Kaçtım ben.
Pip now.
Pip-pip!
Pip-pip!
Sinüsleri dolmuşsa
And a sinus that's really a pip
Ve işte Pip, Küçük zenci Pip, Alabama'lı kamarot.
And there was Pip, black little Pip, the cabin boy from Alabama.
Pip, rom getir.
Pip, fetch rum.
Pip, adamlara gemiye dönmeleri için işaret ver.
Pip, signal the men to return to ship.
Pip, içki dağıt.
Pip, grog all around.
Hayır, Pip.
No, Pip.
Ben Kaptan Pip.
I'm Captain Pip.
Canı bira isteyen dövüşçü bir serseriyim, hepsi bu.
I'm a fighting pip that wants a pint of beer, that's me.
Pip, pip.
Pip, pip.
Devam et.
Press on. Pip, pip.
Neden, seni görev kaçkını fare.
Why, you goldbricking pip-squeak!
- İhtiyar Cephie'nin keyfi yok gibi.
- Seems like old Cephie's got the pip.
Benimle böyle konuşma Ackroyd, sen daha teğmenken ben albaydım!
Don't talk to me like that. I was a colonel before you got your first pip.
Benim nik'im Koca Hain Kurt, Stebbings'inki Bo Pip ve seninki...
I'm Big Bad Wolf, Stebbings here is Bo Peep, and you're...
Üzüldüyse, Koca Hain Kurt ve Küçük Bo Pip Kaz Ana için bir şey yapabilirler.
Because if he is, Big Bad Wolf and Little Bo Peep can do something for Mother Goose.
Bo Pip konuşuyor.
Bo Peep speaking.
Köprü, CIC.
We have a small radar pip bearing 0-8-5. Bridge, do.
Milyonlarca dolar değerinde, bip bip!
Should be worth millions of dollars, pip-pip!
Size de bip bip efendim!
well, pip-pip to you, sir!
Tutsakta bir sorun yok.
Everything pip-pip with the prisoner!
40 yıl mayasıl, soğuk ısırığı, karın ağrısı vs........ hastalıklarını iyi ettikten sonra bana bunu borçlular diye düşümdüm.
After 40 years of fixing their chilblains and frostbite. bellyache and pip I figure they owe me this.
Ah, Jimmy, senin gibileri sevilmeye değer.
You know, Jimmy, you're a pip. Everybody likes you.
Bir istek aldık, Pip, Pauline, Nigel, Tarquin ve Tarquin'in annesi ihtiyar Spotty'den.
We've got a number requested by Pip, Pauline, Nigel, Tarquin - and old Spotty- - Tarquin's mother.
Ann Haydon Jones ve kocası Pip'le oynayabilir.
That could play Ann Haydon Jones and her husband Pip.
Ann Haydon-Jones'un radyoya uyarladığı Vücudumuzu Tanıyalım programından bu haftalık da bu kadar.
And that concludes this week's episode of how to recognize different parts of the body adapted for radio by ann haydon-jones and her husband, pip.
Engelbert Humperdinck, Barrow-in-Furness'i aldı. Ann Haydon-Jones ve kocası Pip karşısında.
Engelbert Humperdinck has taken Barrow-in-Furness, that's a gain from Ann Haydon-Jones and her husband Pip.
- Ve daha dikkatli olun.
- And toodley-pip.
- Çıtın bile çıkmıyordu.
- No'not a pip.
MACERA! Roger, Pip rolünde, yarı papağan, yarı erkek, yarı kadın dörtte üç çift karılı...
And roger as pip, the half - parrot, half-man, half-woman
Harika ve bize özel.
It's a pip, and I got it exclusive.
- Clo, kayıplarda. - Ben de senin kadar endişeliyim.
As for your two little doves, they don't pip a word.
Kendini beğenmiş, kadınlık organı olmayan kadınları küçümseyen bir yaratık.
A pip-squeak with dysfunctional femininity that despises women.
Ptomaine Pip'in konserve yemeğine hazır mısın ahbap?
You ready for one of ptomaine pip's box lunches, pal?
Küçük şeytan.
Little pip-squeak.
Vaktiyle sen de bir erkektin, küçük kiraz çekirdeğim benim.
You almost were a boy, my little cherry-pip.
Bir tarafımı kesmemi ister misiniz? Kol bacak falan mesela?
You almost were a boy, my little cherry-pip.
- Ne? "Pip" dedi.
He said "pip".
Tam bir baş belası ama benim baş belam.
Well, she's a pip... But she's my pip.
Seni gidi Karamürsel sepeti, burada kontrol bende!
You insignificant little pip-squeak, I'm in charge here!
Heyyo Balders!
Pip pip, Balders!
Haydi, heyyo, her şey tamam!
Tally-ho, pip-pip, and Bernard's your uncle.
O harikadır.
She's a pip!
Beery, güreş filmi olağanüstü olabilir.
Beery, wrestling picture, could be a pip.
Kendini bir şey sanan işgüzar bir katip, mektubu ve Ev ofis iznimizi sorguladı.
Some officious little pip-squeak of a clerk queried both the letter and our home office permit.
O bir harika, bu da öyle.
He's a pip, this one is.
- Hey serseri, şuna bir bak.
- Hey, Pip, check this out. - Oh! Oh!
Ben Bo Pip.
Bo Peep here.
- Londra Kulesi'nden mücevherler... polisten uzak dururuz onlar bizim dilimizi konuşmaz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneceğiz... güle güle, hemen dönün ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... fazla gecikmeyin, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın çabuk dönün... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakalın, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz...
- ♪ A wallet fat, an old man's hat - ♪ The jewels from the Tower ♪ We know the nosy policemen But they don't know this tune ♪ So long, fare thee well Pip!
- Kesinlikle!
Pip pip, Balders!