Pisipisi translate English
52 parallel translation
Pisipisi, pisipisi, pisipisi.
Puss, puss, puss, puss, puss, puss, puss!
Üç tabak ılık süt içti bile, değil mi pisipisi?
She's already had three saucers of warm milk, haven't you, puss.
- Size de iyi geceler, sana da pisipisi.
- Good night to you, and puss.
- Merhaba, pisipisi.
- Hello, pussycat.
Pisipisi, seni seviyorum.
Pussycat, I love you.
Merhaba, pisipisi.
Pussycat?
Pisipisi.
Pussycat.
-... öyle çekicisin ki, pisipisi.
But you've been so affectionate, pussycat.
Bak, dinle. Şimdi aşağı in, pisipisi. Biraz sonra ben de gelirim ve güzelce kavga ederiz.
Go downstairs, pussycat, and I'll join you in a while and we'll have a nice fight.
Pisipisi, lütfen, açıklayabilirim!
Uh, pussycat. I can please explain.
Pisipisi!
Pussycat?
Seni, dünyadaki her şeyden daha çok istiyorum, pisipisi.
I want you more than anything in the world, pussycat.
Seni seviyorum. - Pisipisi.
I love you, love you, love you, love you.
Merhaba, pisipisi.
Hello, pussycat.
Hoşça kal, pisipisi.
Goodbye, pussycat.
Gökyüzünden düşen pisipisi, sana karşı koyamıyorum.
Pussycat from the sky. I can't resist you.
- Dinle, pisipisi. - Hiç sanmıyorum.
- Listen, pussycat.
- Michael Voltaire James... -... pisipisi. - Ya sizinki hanımefendi?
Michael Voltaire James, pussycat.
Pisipisi için de sabahları ciğer. Akşamları için kalp.
Now, for Duchess, it's liver in the morning, heart for the evening.
Gel buraya, pisipisi!
Come kitty, kitty!
Gel, pisipisi, gel.
Kitty, kitty.
Gel pisipisi.
Here, kitty, kitty.
Hey, pisipisi.
Hey, kitty.
Güzel pisipisi!
Nice kitty!
Pekala, güzel pisipisi!
Okay, nice kitty!
NY, Büyük Boğaz'da "pisipisi" diyorlar.
In great neck, new york, they call it a "pussycat".
Gel bakalım pisipisi.
Kitty-katty, come on...
Merhaba pisipisi.
Hello, pussycat
Gel pisipisi!
Here, kitty, kitty, kitty.
Bu küçük pisipisi, bize 30 yıl önceki Eugene'i anlatacak.
This little kitty's gonna tell us about Eugene 30 years ago.
Pisipisi, bir fırt çekmek ister misin?
Kitty, you want a drag?
"Pisipisi" diyeceksin zannettim.
I thought you were going to say "pussy".
-... kızıl pisipisi ( amcık ).
- ginger pussy. - I get it.
- Gel pisipisi.
Here, kitty, kitty.
Bana ver onu, kedicik, pisipisi.
Ooh, bring it to me, kitty, kitty, kitty, kitty.
Aslan ve Kaplan bunun yanında "pisipisi" kalır.
Tigers and lions are just pussies by comparison, literally.
Gel pisipisi.
Nice kitty.
Kabarık tüylü pisipisi?
Pussy-worthy fluffy?
Pisipisi evet.
Pussy, yes.
- Bu pisipisi de kim böyle?
Who's this puss?
Nerdeymiş pisipisi?
Where's your pussycat?
- Pisipisi, kendine gel.
No.
Pisipisi.
Pussycat?
- Seni seviyorum, pisipisi.
- I love you, pussycat!
- Seni seviyorum, pisipisi.
- I love you, pussycat.
- Ona niçin "pisipisi" dedin?
- Were you snapping then?
Haydi pisipisi.
Come on, kitty, come on... good girl.