Pislikler translate English
2,181 parallel translation
Birbirimize aşığız pislikler!
We're in love, you assholes.
O pislikler...
Those jerks...
Kesin sesinizi kendini beğenmiş pislikler.
Quiet, you stuck-up bitches!
- Pislikler!
- The filth.
Gidin buradan, pislikler.
For atr?
Bu pislikler Brooklyn'li olduğu için dostumu tartaklamaya çalışıyorlar!
These so-and-so's are trying to rough up my pal here just'cause he's from Brooklyn!
Pislikler!
Jerks!
Yılanlar ve pislikler var, çıkarın beni.
There's fucking snakes and shit in this water.
Pislikler.
Yo! Yo!
Sizi pislikler!
You fucking assholes!
Uzak durun ondan pislikler!
Get off her, motherfucker!
Benimle kalın, pislikler.
Stay with me, fuckers.
Pislikler.
Motherfuckers.
O lanet salyalı pislikler.
Those doddering, drooling motherfuckers.
Dikkat edin, pislikler.
Hey, watch it, fuckers.
Lanet pislikler.
Goddamn cocksucker.
Cüzdanimi geri istiyorum, pislikler.
I want my purse back, assholes.
Santim başı para ödeyeceksiniz, pislikler!
That's right. You're gonna pay me!
Paralarımızı verin, pislikler!
Pay me my fucking wages, motherfuckers.
Bu yaptığınız hayvana zulümdür, pislikler.
This is animal cruelty, you fuckers.
Kardeşimi öldüren hasta pislikler.
The sucker that killed my brother.
İnin oradan, sizi pislikler!
Get off, you assholes!
Sadece pislikler geriye kalıyor.
Seems like all we got left is assholes.
Sen busun işte. Tamam, biri kokuşmuş düke anal akıntı prensinin pislikler kralının dostu olduğunu söylesin.
No, I fell in love with a commoner, and I had to abdicate my crown- - which, in this case, was actually a douchebag with the word "crown" written on it.
Sizi pislikler!
Hey, you fucks!
Orada saklanıyor pislikler.
They are hiding Inside the bastards.
Vay pislikler.
Those motherfuckers.
( Güler ) Asıl öğrenmek istediğim bu pislikler bu kadar yaratıcı olmayı hangi cehennemde öğrenmişler ki?
[Chuckles] What I wanna know... where the hell all these fuckers learned to get so creative, huh?
Umarım o küçük pislikler buraya varmayı başarır.
I'm hopin'those little shits do make it over here.
Gelin, çirkin pislikler.
Come on, you ugly bastards!
Neredesiniz süngerimsi, sarı, leziz pislikler.
Where are you, you spongy, yellow, delicious bastards?
Yine şu Çingene pislikler!
Damn gypsies!
Hayır, seni de paralarlar bu pislikler!
Fuckers'll hassle you.
Merkezdeki pislikler için?
For those fuckers at HQ?
Kahrolası pislikler.
Damn baseheads.
Pislikler!
Assholes!
Kıçınızdan fitillenme zamanınız geldi, pislikler!
You dirty old fucks, time for your suppository!
Erkekler tüm ülkelerde pislikler.
Men are the same jerks in all countries.
Sik yalayıcı, pislikler!
Cock-sucker, piece-of-shit footballs!
Pislikler!
Assholes.
Tüm pislikler bilsinler ve görsünler ki Bullhorn'la dalaşırsanız sonunuz böyle olur.
Let everybody know and suckers be warned that this is the outcome when you mess with Bullhorn.
Öyle olsaydım siz pislikler çoktan tahtalı köydeydiniz.
If I was, you cats would already be dead.
Artık ölüsünüz pislikler!
You're dead now, you fuck.
Pislikler spontandır, ne yapacakları belli olmaz, eğlencelidirler.
Pricks are spontaneous, they're unpredictable, and they're fun.
O pislikler babamın odasına girmek istedi.
Those shits wanted to get into Dad's room.
- Pislikler!
- You assholes.
Bu pislikler bizi nasıl buldu?
How did these bastards find us?
Pislikler!
Leave her alone!
Ben onu pislikler kralı sanıyordum.
It's not standard operating procedure, mikey.
Beni duyuyor musunuz, pislikler...?
Can you hear me, assholes?
- Pislikler!
Pig!