English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ P ] / Pit

Pit translate English

4,239 parallel translation
Dude üvey pit-bull gibi, ve-ve... bir yaşam için ve tatili kayalar.
Dude's like half pit-bull, and-and... and breaks rocks for a living.
Eğer bu geçen geceyle ilgiliyse baş belası patronum Boby'e söylediğimi size de söyleyeyim :
If this is about what happened last night, I'll tell you what I told Bobby, my pit boss :
Kumarhane güvenliği tarafından masadan ayrılınca alıkonulmuş. Baş belası patronu Bobby Esposito tarafından sorguya çekilmiş.
She was detained by casino security right after she left the blackjack table, and then was interrogated by her pit boss Bobby Esposito.
Şu adam. Baş belası patronla konuşan.
That guy, talking to the pit boss.
Bu baş belası patron.
It's the pit boss.
Evet. Kumarhanenin baş belası patronu kiralık katillerden birini gönderdi.
Yeah, the casino pit boss sent one of his goons after the guy.
Bu kiralık katil baş belası patronundan emirleri sabah saat 2 : 48'de almış.
So, the security goon gets his orders from the pit boss at 2 : 48 a.m.?
Arada bir şeftali oyuğunu havalandırman gerekiyor.
Sometimes, you have to air out the peach pit.
Ben sadece sonunda kendimi öldürdüğümde bir arafa düşüp orada sıkışıp kalmamak için öteki tarafı yok etmek istiyorum.
I just want to destroy the other side so I don't get stuck in that pit of a Purgatory when I finally do kill myself.
Kuyuya ben atlamalıydım!
I should have thrown myself into the pit!
Neden şu kellemi ateşe atmıyorsun? Ölmek istiyorum.
Why don't you just throw my head in that fire pit?
Cumartesi gecesi araması için tüm kumarhanelerin görüntülerine bakacağım.
LAX- - no problem. I'll see if I can get all the casinos to forward us their Saturday night pit scans.
Şu midendeki karanlık, berbat ağrı.
Oh, that dark, nasty ache in the pit of your stomach?
Yukarı çıktığımızda ocakbaşını ve holü göstereceğim.
And when we get downstairs, I will show you the outdoor fire pit and lounge.
Öyleyse neden gidip ocakbaşına bakmıyoruz?
So why don't we go outside and look at the fire pit?
Bir mola.
A pit stop.
Annen için bir ocakbaşı.
It's a fire pit for your mother.
Neden ocakbaşı istiyor ki?
What does she want with a fire pit?
Ocakbaşı mı yapıyorsunuz?
You're getting a fire pit?
Ocakbaşı istediğini bile bilmiyordum.
I didn't know you wanted a fire pit.
Ama herkes cocker spaniel cinsi köpekleri görmezden geliyor. " Iyy, göz torbası.
You know, people rescue greyhounds and pit bulls, but everyone ignores the cocker spaniel.
Evet, hayvanat bahçesinde maymun çukurunun önünde bekliyorduk...
Yeah, we were at the zoo standing in front of the monkey pit...
Ve maymun çukurunun önünde duruyorduk.
And we were standing in front of the monkey pit.
# Maymun çukurunun önündeydik. #
♪ We were standing in front of the monkey pit ♪
Dünyanın tanıdığı maymun çukurcuları.
The monkey pit guys from the World Wide Web.
Tartarus'un girişi bu çukurun altında bulunuyor.
The entrance to Tartarus lies at the bottom of the pit.
O kuyuda beni dağlayacak yakıcı demirin olduğunu bilmesem olmaz mıydı?
Any death but that of the pit! Might I have not known that into the pit it was the object of the burning iron to urge me?
Gerçek bir kurt edası.
A real wolf pit.
Şimdi gününün büyük bir kısmını İngilizce sınıfında sahne alarak geçiriyor.
Now he spends his days in the mosh pit that is high school English class.
Bu boxer değil, bir pitbull.
It's a pit bull.
Sayıca az olabiliriz... ama dünyanın karşımıza çıkaracağı... her şeyden daha büyük bir şeyi temsil ediyoruz.
We may be small in numbers... but we stand for something... bigger than anything the world can pit against us.
Beni çukura sokmalarından önce üç kere altıma yapmıştım.
I clunked my pants three times before they got me out of the pit.
Çukura koyun. Hadi, herkes yardım etsin.
Put him in the pit.
- Hayır!
Take him to the pit.
- Çukurda bir gece, yemek de verilmeyecek.
One night in the pit, and no food. Come on, Newt!
- Hadi ama, Newt! Bir gece mi?
One night in the pit?
# Bütün şovu kendi başıma idare etmekten #
Of running the show down in the snake pit
Herkesi Kuyu'da istiyorum.
I want everyone in the pit.
Çocukken bunlardan mangal yapardık.
We'd roast them over a flame pit as children.
Pit bull cinsi.
He's a pit bull.
İnsanların pit bullara bakışından nefret ediyorum sadece kendilerine has görünüşleri var diye.
I hate how people look down at pit bulls just'cause of the way they look.
Pit Bullara Huzur isimli bir organizasyon başlatacağım ve istediğim zaman yardım parası ve başka şeyler toplayacağım.
I want to start an organization called Peace for Pit Bulls, like, whenever I start getting money and shit.
Yani, pit bullara yardım için.
You know, helping out pits.
Birinin pit bullara bakıp her seferinde onu yargılarcasına bakmasından nefret ediyorum işte.
And, uh, I just hate it that every time someone looks at a pit bull, they judge them.
Karnımda büyük bir boşluk var.
I've got such a huge pit in my stomach.
Demek annemle babam seni cehennemin dibine gönderdiler?
So, uh, mom and dad sent you to the snake pit?
Maestro yerini alsın, maestro yerini alsın.
Maestro to the pit, Maestro to the pit.
Eşcinsel turistler yatağımda mola vermişler.
Gay tourists just made a pit stop in my bed!
Bizi sıcak ve güzel bir maden ocağına götürüp orada öldürecekler.
They'll shoot us in a nice warm gravel pit.
İnsanlar tazıları ve pit bulları seviyor.
I rescue them.
Kuyuyu fark ettiğim, engizisyon tarafından anlaşılmıştı.
My cognizance of the pit had become known to the inquisitorial.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]