Planlar translate English
13,227 parallel translation
Toker partimi buna göre planlarım.
I will plan my toker party accordingly.
Bu sırada inşaattaki değerli tecrübelerinize dayanarak bize yardımınızı bahşetmenizi ve Washington'daki yeni elçiliğimizin planlarını incelemenizi rica etsek?
In the meantime, might we ask that you grant us the benefit of your considerable experience in construction, and review these plans of our new embassy in Washington?
Tüm planları kafamda çizdim.
I have all the shots planned in my head.
Vahşi davranış hareketleri vardı mutlu olması gereken yerde, sinirleniyordu ve gelecek için detaylı planlar yapıyor bir çok depresyon, neredeyse kataleptik olmuştu.
She'd have violent mood swings ranging from mania, where she'd be elated and make elaborate plans for the future, to severe depression, where she'd become almost catatonic,
Ama bu hiç bir zaman uzun sürmedi ve yol boyunca bir yerde, tüm bu büyük planlar, ayrı düştüler ve çaresiz kaldın.
But that never lasted and somewhere along the way, all those big plans, well, they fell apart and you got desperate.
Planlarını yapmış gibi görünüyorlar.
Sounds like he's made up his mind.
Planları değiştirmek için çok geç.
It's too late to change plans.
- Planlar değişti... tavukları Valensiya'ya götürmen gerekiyor.
Change of plan, you have to take the chickens to Valencia. Dickhead!
Bu planlarının bir parçası olabilir.
This could part of their plan.
Olur, ve sizi yeni veri planlarımızla ilgili bilgilendire... Hayır, sanıyorum bilgilendiremezsin.
- Okay, and could I, perhaps, interest you in one of our new data plans - no, I assure you, you couldn't.
Asıl sorumum, planların neler? Eski dostlar?
Well, my question is, what are your plans, old chums?
Planların nedir, Perce?
What are your plans, Perce?
Reaktörün yerini bulabilmek için Ölüm Yıldızı'nın yapısal planlarına ihtiyacın olacak.
You'll need the plans, the structural plans for the Death Star to find the reactor.
Scarif'teki sığınak kulesindeki veri kasasında tamamlanmış mühendislik planları olduğunu biliyorum.
I know there's a complete engineering archive in the data vault at the Citadel Tower on Scarif.
- Planları almak için Scarif'e gitmek zorundalar.
- They have to go to Scarif to get the plans.
Eğer silahı yok etme şansımız varsa, Ölüm Yıldızının planlarını ele geçirmeliyiz.
We need to capture the Death Star plans if there is any hope of destroying it.
Eğer planlar buralarda bir yerdeyse, kesinlikle oradalardır.
If the plans are anywhere, they'll be there.
Ölüm Yıldızı'nın planları aşağıda bir yerlerde.
The Death Star plans are down there.
Cassian, K-2, ve ben planları bulacağız.
Cassian, Kay-Tu, and I will find them.
Bu merkezin orijinal planları orada tutuluyor, değil mi?
The original plans for this station are kept there, are they not?
Planları, asi gemilerine gönderebiliriz.
We could transmit the plans to the rebel fleet.
Onlara, planları çıkartabilmemiz için zırhlı kapının üzerinde delik açmalarını gerektiğini söyle.
You've got to tell them to blow a hole in the shield gate so we can transmit the plans
Planları çıkarmamızın tek yolu bu.
It's the only way we're getting them out of here.
Hala planları filoya gönderebilirsiniz.
You can still send the plans to the fleet.
Eğer zırhlı kapıyı açabilirlerse, planları kuleden gönderebilirsiniz.
If they open the shield gate, you can broadcast from the tower!
Eğer zırhı kaldırırlarsa, planları gönderebiliriz.
If the shield's open, we can send the plans!
Planları aldık!
We have the plans!
Ölüm Yıldız'ının planlarını buldular.Onları iletişim kulesinden göndermeleri gerek.
They found the Death Star plans. They have to transmit them from the communications tower!
Planları göndermemizin tek yolu bu.
It's the only way to going to get them through!
Amiral, planları aldık!
Admiral, we have the plans!
Bak Shivaay, hayatım için planlarım var.
Look Shivaay, I have plans for my life.
Biz kimiz ki, planlar yapıyoruz?
Who are we to make plans.
Planlar dağların derinliklerinde gizli olan tarafından yapıldı.
Plans are made by the one, hidden deep in the mountains.
Uzay görevleri hakkındaki gelecek planlar elbette oldukça hızlandırıldı.
Future plans for space missions, of course, have been accelerated considerably.
Ne zaman seni ziyaret etme planları yapsam son dakika iptal ediyorsun.
Whenever I have plans to visit you, you cancel last minute.
Yavaş, yavaş. Planlar değişti.
Change of plans.
Onun için planlarım var.
I have plans for him.
En iyi atılmış planlar devasa bir kümelenmeye dönüşebilir.
Best laid plans can turn into a gigantic clusterfuck.
Yaptığımız planların vakti geldi.
That's all.
Para ve silahlarını nereden aldıklarını keşfedip planlarını bozmanın yolunu buluruz.
Discover where they get their money and their arms, and find a way to disrupt their plans.
Planlarını, onları hayata geçirmek için ne kadar ciddi olduklarını duymak istiyorum.
I want to hear their plans, how they mean to carry them out.
Grup olarak planlarımız vardı.
We had plans as a band.
- Salak planlarınızdan bize ne?
You know, who cares about your stupid plans?
Jakobit hareketine sızabilir, kilit oyunculara yakınlaşabilir ve planlarını bozmanın yolunu buluruz.
We can infiltrate the Jacobite movement. Get close to the key players and find a way to disrupt their plans.
O yüzden Kouzuki kızla evlenme planları yapıyor.
That's why Kouzuki schemes to marry the girl.
Yeni planları bu mu?
So this is their new plan?
İşgal planlarını öğrenmek ve İtilaf Devletleri'ni dize getirmek için buraya gönderilmiş bir Alman casususunuz.
A German spy sent here to discover the invasion plans and bring the allies to their knees.
Son planlarımızı yapacağız.
We're gonna make our finalized plans.
Aslında evliliği için yaptığınız planlar hakkında sizinle konuşmak istedim.
Actually, I wanted to speak with you about your plans for her marriage.
İşler boka sararsa diye bir planları var.
They got a plan if shit goes down.
- Planların mı var?
- You have ideas?