Por favor translate English
544 parallel translation
Dinle, lütfen, lütfen.
Look, please, por favor.
Marshal, bunları boşver şimdi. Söyledikleri gibi, hergün ellerini pırıl pırıl yapıyormusun, Marshall.
Marshal, por favor, couldn't you just not polish the handles so bright rubbing on them, like they say?
- Ama bunu haydi Juan, anlat ona.
- You can't just... Por favor, Juan, tell him.
Anita, sen benim arkadaşımsın.
- Por favor, Anita, you are my friend.
Hoşçakalın Senyora, Madrid'e tren ne zaman kalkıyor?
Por favor, senora, at what time the train leaves for Madrid?
- Tropicana, por favor.
Tropicana, por favor.
- Sür, por favor.
Rub me, por favor. Sure.
Lütfen kapat şunu!
Por favor, shut that thing off!
Senyor lütfen, lütfen.
Señor, please, por favor.
Lütfen?
Por favor?
- Bir sherry lütfen.
- Una manzanilla, por favor.
- Por favor, General - - ¡ No, señor!
- Por favor, General... - ¡ No, señor!
İşinizi hemen halledelim.
Ordenen para atenderlos por favor inmediatamente.
Lütfen.
Por favor.
Lütfen?
¿ Por favor?
Yüzbaşım, lütfen- -
Mi capitán, por favor...
Komutan, sizinle konuşmam lazım, komutan.
Por favor, I'd like to talk to you, por favor.
Ona ihtiyacım var.
Por favor, General, I need him.
- İzninizle, senyor. - Bir bakar mısınız lütfen?
Por favor, señor.
Az kaldı yakalayacaksınız..
Un poquito mas, por favor!
- Ayağa kalkmamı mı istiyorsunuz?
- Por favor. - Should I stand up?
Por favor...
Por favor...
Manuel, por favor.
Manuel, por favor.
Siete... por favor.
Siete... por favor.
Pardonez-moi, por favor.
Pardonez-moi, por favor.
Hey, Francisco, dos cervezas, por favor. *
Hey, Francisco, dos cervezas, por favor.
- "Cerveza" ve "por favor" dedim diye mi?
- Because I said cerveza and por favor?
Herkes "por favor" der.
Everybody says por favor.
3 numaralı içkiden alabilir miyim lütfen?
Carlos! Traiganos tres cervezas, por favor.
Manuel, lütfen, el köpek mikroskop-iko.
Manuel, por favor, el perro microscopico. - Good evening, Dr Price.
Dime qué quieres, por favor. ¿ Las fotos?
Dime qué quieres por favor. ¿ Las fotos?
Lütfen!
Por favor!
Lütfen!
Por favor.
Lütfen, lütfen.
Suelteme, pendejo! Por favor. Por favor.
Haydi.
En linea, por favor.
Dilimizce konuş lütfen.
English, por favor.
Adres, belli mi?
Address, por favor?
Bakar mısınız?
Por favor.
Lütfen, bir yemek parası.
Dinero, por favor.
Lütfen, bir yemek parası
Dinero, por favor.
Özür dilerim, bir kez daha lütfen.
En el sol, por favor.
Kapıyı açar mısınız? Lütfen!
Abre la puerta, por favor!
Lleno, por favor.
Lleno, por favor.
- Tekila lütfen.
- Tequila, por favor.
Hayır, bir şişe habanero lütfen.
- No, a bottle of Habanero, por favor. - Ay.
Tekila lütfen.
Tequila, por favor.
- Tekila, duble lütfen.
- Tequila doble, por favor.
Camlar, por favor ( lütfen ).
Windows, por favor.
Sessizlik lütfen!
Silencio, por favor!
Evet, gringo.
Por favor, buy a drinko!
- Üzgünüm.
– Por favor, vuelvan a sus habitaciones.