Pret translate English
29 parallel translation
Hazırım.
Je suis pret.
Ne güzeller değil mi?
Aren't they pret...
Hazır giyim!
Pret-à-porter!
Oraya taşınmaya dünden hazır.
He wants to go into pret-à-porter there.
- Ne, pısırık mıyım?
Pret-ty wimpy. Whaddaya mean wimpy?
- Tercüman.
- Inter-pret.
Ama nasıl oldu da bu kadar güzelleşebildin?
But how'd you get so pret?
Bizi koruyabilirler!
Pret-ty fit, tight.
Oldukça kötü bir zevk.
Pret-a-poor taste.
Bir tane Pret var. Virgin Express var. Gap var.
It's got a Pret, it's got a Virgin Express, it's got a Gap, and a massive Cafe Nero.
Siz self servis restoranları ve Lily Allen'ı seviyorsunuz.
You like Pret a Manger and Lily Allen.
Dünyadaki en iyi meyvalar Fransa'daki.. .. Pret Tarte çiftliğinde yetişiyor.
The best fruit in the world comes from the Pret Tarte farm in France.
Lechero ortada dönen para konusunda giderek hassaslaşıyor.
Lechero's getting pret sensitive about the cash flow.
Rock Yıldızı, Hazır Giyim, Özel Tasarım, Gotik!
Rock star, Pret, Haute couture, Gothic!
Bu son moda. Dandik değiller.
This is high fashion, it's not pret-a-porter.
Aslında ben pek belli etmiyoruz sanıyordum.
oh, i actually thought we were keeping it pret low-key.
Saf, genç bir kız için oldukça güzel şeyler.
SEEMS TO BE ALL PRET HEADY STUFF FOR A NAIVE YOUNG GIRL.
Hazır mısınız?
"Ready? Let's begin" - - " Pret?
Erkekler, çoğu erkek, ben, çoğu erkek kararsızlık yüzünden kafayı bulurlar, Pret a Manger'a gidelim...
Men, most men, me, most men get pole-axed by indecision, just walking in to Pret a Manger...
Neredeyse gözlerimi çıkarıyordu.
Pret'near took my eye out, she did.
Lâkin, hazır giyime alışıksanız, ayırt edemezsiniz.
But if you're used to pret-a-porter, you don't recognize it.
"Hazır giyim" nedir?
What's pret-a-porter?
Pret'de mülakata girdim ve senin oldum.
I have interview at Pret's and I have you.
- Pret'ten bir kaç arkadaş.
Some of the boys from Pret.
Pret'teki çalışmanı geçtiğini biliyorum.
I know you passed your training period at Pret.
Sergei'ye taşındım.
I move in with Sergei from Pret. He ask me anyway.
O kadın say beni.
Pret-Pretend that I am her.
Bu nafile kurtarış her daim hatırlatır sıcaklık duruyor, solumaya hazır.
"Et que tes vains secours cessent de rappeler" "Un reste de chaleur tout pret a s'exhaler."
Pret'de ani bokum geldi.
Had to do a flash poo in Pret.