Primal translate English
506 parallel translation
Esalen, Primal Scream, Pyramid Power'ı denedim Synanon, San Francisco'da şeytan ayini açık evlilik, EST, TA, TM,'I'm OK, You're OK'
I've tried Esalen, Primal Scream, Pyramid Power, Synanon, a black mass in San Francisco, open marriage, est, TA, TM, I'm OK, You're OK, and I'm still a target.
En eski lanet var bu işte, ilk kardeş kanı var içinde.
It hath the primal eldest curse upon it, a brother's murder.
Serada bulunan köpeğin durumu göstermiştir ki..... kan tohumların gelişiminde önemli bir faktördür.
The condition of the dog found in the greenhouse indicated blood was a primal factor in the cultivation of the seeds.
Ama sizin gibi bir oyuncu, inançlı olsa da olmasa da bunu ulvi bir sinema şölenine dönüştürebilir. Sinema dilini kullanarak basit, yalın ama yine de anlamlı imgeler yardımıyla ilâhi bir şiiri ortaya çıkarabilir. Roland Barthes'ın da dediği gibi sintagmatik içinde birazcık John Ford bulunan...
But an artist like yourself,... whether a believer or not,... will understand that structuralist cinema can recapture sublime poetry through primal images,... eloquent in their very poverty,... syntagmatic, as my friend Roland Barthes would say.
Eskiler sessizce, en ilkel şekilde, boyutsuz ve görülmeden yürüyecekler.
"the Old Ones walk serene and primal... " undimensioned and unseen...
Bu da ilkel bir güdü olan seksten daha önemli bir şeydir.
That's a hell of a lot more primal passion than sex.
Evet. size söyleyeyim, Bayan Wde, eğer kocanızı intihara eğilimli diye düşünüyorsanız, onun bir psikanalize ihtiyacı var.
I tell you, if you think your husband's suicidal, he needs some Freudian analysis or primal scream I need a cigarette myself.
Bu din tek bir bünyenin öncül bölümüdür.
"The religion... " of the primal division of the single being.
Doğanın temel güçlerine burnunuzu soktunuz Bay Beale.
You have meddled with the primal forces of nature, Mr. Beale.
Ve siz doğanın temel güçlerine burnunuzu soktunuz.
And you have meddled with the primal forces of nature!
Kaygıları olan bir adamla berabersin Diana ve bununla başa çıkmalısın.
You're dealing with a man that has primal doubts, Diana and you've got to cope with it.
Beni kaygılarımla, her şeyimle sevmeni istiyorum.
I just want you to love me, primal doubts and all.
Einstein'a ve ondan sonra gelen tüm fizikçilere bir kapı araladı ve onlara evrendeki temel kuvvetlerin etkileşiminin işaretini gösterdi.
He had opened a door for Einstein and all the physicists who came after him to glimpse the interplay of hidden, primal forces in the universe.
Zengin ilkel yeşillikler.
The rich primal greens.
EST, TM, Scientology... iridoloji, ilkel çığlıkçılar.
I did EST, TM, Scientology... iridology, primal screamers.
" Kovulmamdan hemen sonra bayan Hookstraten'in vücudu yanmaya başladı.
" Soon the primal fire began to burn in lady hookstraten's body.
Çığlık terapisi.
Primal therapy...
Türümün ilkel içgüdülerimizi hiçe sayıyorsunuz.
You can have more. You're trifling with our primal instincts.
Temel olarak?
Primal?
Düşüncelerin, çok ilkel, vahşi. Bir adamda bunu severim.
Your thoughts, they're primal, savage. I like that in a man.
Hisleri... ilkeldi.
The feelings were... primal.
Bu bizim için gerçekten yeni bir şey... ama doğanın temel güçleriyle uğraşıyoruz.
This is really new territory for us but we're dealing with primal forces of nature.
Doğanın temel güçleri bir şeyi yapmanı söylediğinde... - ayrıntılara takılmak yanlış.
When primal forces of nature tell you to do something it's not prudent to quibble over details.
İkimiz de biliyoruz ki bu konu gerçekten çok önemli.
And we both know that this thing is really primal.
Pek çok türde soyunu devam ettirme içgüdüsü vardır.
Most species have a primal instinct to perpetuate themselves.
Kısa bir süre önce, Bay Stone, birisi doğanın ilkel güçlerine meydan okudu.
Recently, Mr. Stone, someone meddled with the primal forces of nature.
İnsanlığın en eski laneti var üstümde.
It hath the primal eldest curse upon it.
Merdiven aşağı hızlı bir yolculuk. Doğruca korkunun ve öfkenin merkezine.
A fast trip straight down the Ladder - right to the primal fear, right to the base anger.
ilkelliğin sunağında.
In the altar of the primal.
Aksi takdirde, ilkel günahlara yenik düşecek ve delirecektir.
Instead, he succumbs to the primal temptations of the jungle and goes insane.
Bu çok temel bir şey, yani.
It's a real primal thing, you know.
Bu çok çiğ, yüzden ilkel, bu kadar dürüst.
This is so raw, so primal, so honest.
Birincil öfke merkezlerinin tam olarak uyarılmış olmasını istiyorlar.
They want his primal rage centers fully stimulated.
Alt beynimizden gelen bir şey o.
It's from our primal mind.
Burada da öncelikli duygular var.
And here are the primal feelings.
Uzaylılarla ilgili korkularımızı tanımlayan doğaçlamalar yaptık.
We do these improvs about the aliens... representing our most primal fears.
"İlkel anlayışımız olması gerekeni olmalı diye görür."
'In the primal sympathy which having been must ever be.'
İlkel birinden bahsediyoruz burada.
We're talking primal here.
Korku, insanın en ileri duygusudur.
Fear's our most primal emotion.
Kafa dolusu saçı olan bir adamın gücü uygulamada baskı yaratabilir.
The primal power that a full head of hair bestows on a man brings a certain pressure to perform.
İlkel bir şey sanki. Şehirdekilerin çoğu temel ve ilkel seviyede yaşıyor. Tamam mı?
It's like a primal thing and a lot of these city dwellers they exist on on a very rudimentary and primal level.
Doğa ana gibi mısırın da sonsuz becerisi var.
Corn has, like, infinite ability, like primal nature.
Doğanın güçleri hücum etmeye devam etsin!
Let the primal forces of nature continue to be unleashed!
Kristali Güneş'e götürdükten sonra, bu güçlü varlık Dünya'ya dönmüş.
After depositing the crystal in the sun, this primal force returned to Earth.
Adamın hayvani cinnet çığlıkları, terapimi yerle bir etti.
His primal scream madness was ruining my practice.
Kendini ilkel bir dışavurumcu olarak mı görüyorsun?
Do you consider yourself some kind of primal expressionist?
En eski lanet var bu işte ilk kardeş kanı var içinde.
It hath the primal eldest curse upon't a brother's murder.
İlkel Vulkan davranışları üzerinde çalışabilmem için çok güzel bir fırsat olabilir.
It would be a valuable opportunity for me to study primal Vulcan behavior.
Çok ilkel.
Very primal.
Öncelikli hissiyat budur.
It's primal. You know what I'm sayin'?
Ka-Zar, seni uyarmıştım!
Let the primal forces of nature continue to be unleashed!