English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ P ] / Punches

Punches translate English

1,054 parallel translation
La Mottanın yumrukları. Başka açıklama gerekmiyor.
La Motta's punches explain themselves.
Yumruklarımı nasıl seversin?
How do you like my punches?
yumruk ve tekmelerin harika!
Your punches and kicks are good
En azından bunlar son zamanlarda atılan yumruklardan değil.
At least you haven't thrown any punches lately.
Yumrukları çek.
Pull front punches.
Bu adamlar gerçekten yumruklarını konuşturuyor.
These are two guys that really throw punches.
Alçak vuruşlara, vur kaçlara dikkat.
Watch your low blows and rabbit punches.
Yumruklarını harcama.
Don't go wasting your punches.
Şimdi Rocky yumruk savuruyor.
Now Rocky's throwing the punches.
Şu yumruklara bak.
Look at the punches.
Yumruklarıyla rakibinin ayaklarını yerden kesiyor.
He's lifting him right off the canvas with those punches!
En iyi atışını yap, sakın terreddüt etme! - Hadi başla - Lütfen!
Yun Fei Yang, take your best shot and pull no punches.
Yedi yaşındaki ona yumruk atar.
The seven-year-old punches him. ( imitates punching )
Biri bir telefon numarası çevirir bu tonunu kaydeder.
Someone punches a telephone number, this records the tones.
Kenetlenmek, kaçak oynamak ve belden aşağı vurmak yok.
No clinches, no rabbit punches and please, no hitting below the belt.
Birkaç yumruk yiyip yıkılmaya ne dersiniz albay?
Why don't you just take a few punches and go down, Colonel?
Kaç tane yumruğa dayandım.
How many punches I have suffered?
Belden aşağı, böbreklere ve iki elle vurmak yok.
Watch the low blows, kidney punches and rabbit punches.
Rocky Balboa şimdiye kadar lvan Drago'nun yumruklarına dayandı.
Rocky Balboa has taken Ivan Drago's best punches so far.
Rocky Balboa Rus'a yumruklarını indiriyor.
Rocky Balboa throwing punches at the Russian.
Dün gece yumruklarımı sana karşı tuttum ama artık yok öyle.
I pulled my punches on you last night, but no more.
- Aptalın biri yumruk attı!
The fool punches on me!
Çünkü birisi ona yumruk attı.
Because someone punches him between the eyes.
İki gün içinde turnuvada olacağız ve sen muslukları boşa akıtıyorsun.
We leave for the tournament in two days. You're still pulling punches.
Rocky Balboa şu ana kadar lvan Drago'dan sıkı yumruklar yedi.
Rocky Balboa has taken Ivan Drago's best punches so far.
Sonra da pataklamaya başladım.
So we're throwing punches.
Kendi yumruklarını savurmuyor, kendisi düşmüyormuş.
Didn't throw his own punches, didn't take his own hits or his own falls.
Neden gardını biraz indirmediğini, neden herkesin bir artniyeti olduğunu düşündüğünü, neden biraz spontane davranamadığını,
Why you can't roll with the punches. Why you think everyone has an ulterior motive. Why you can't be spontaneous.
Sid, bize üç adet kara Yukon enayi yumruğu hazırlar mısın?
Sid, can you fix us up with three black Yukon sucker punches?
Doktor Hayward kendinizi buna hazırlayın demişti.
Doc Hayward said to roll with the punches.
Ama birkaç yumruk yemeye değerdi canım.
Hell, it's worth a couple of punches.
Bir meteor yaşlı Doğa Ana'yı uyarmadan yumrukluyor.
A meteor sucker punches old Mother Earth.
Bütün yumrukları ben aldığıma göre, endişenin bir kısmını senin de paylaşmanı istedim.
- I know. But since I was taking all the punches... only fair you share in some of the anxiety.
Yumruklarını ele veriyor.
Now. He's telegraphing his punches.
Oh, evet, evet.
[Punches landing]
Beni çözersen içeri girip onları pataklarım böylece artık seni dikkate alırlar, ne dersin afacan?
If you let me go, I'll go in there and give them a few punches so they will take you seriously, huh, rascal?
- Tetikçiye ihtiyacım var, beyaz çocuk... sadece saatler yumruk atan birisine değil.
- I need a trigger man, white boy... not someone who just punches the clock.
Biraz esnek olmak lazım.
You must roll with the punches.
- Tamam, hadi. devam. Her yumruk hedefin birkaç inç...
all punches should end with a snap several inches...
Yumruklarınızı omuzlarınıza yakın tutun yoksa kendinizi korumasız bırakırsınız.
Keep your punches close to your shoulder... otherwise, you leave yourself unprotected.
Elli yumruk değerinde.
Worth fifty punches.
Ben bir ev alacak kadar ve kendi işimi yapacak kadar istiyorum.
I wanna buy a house and be the boss. How many more punches do you have to take?
Devamlı sallanan yumruklar!
Continuous Swinging Punches!
Nadiren şarap içerim, çünkü içtiğimde güçlü yumruklarımı durduramıyorum.
I seldom drink wine, because I can't stop giving heavy punches if I get drunk. Really?
Hiç böyle yumruklar gördün mü?
You ever see punches like this?
Şu sahneyi hatırlıyorum da Skutch, kardeşimi okulun koridorunda dövüyordu.
I just remember this scene where they - Skutch punches out my brother in the hallway at school.
Başka bir müdahalede bulunmayacağım.
I'm not gonna pull any punches.
- Başka bir müdahalede bulunmayacağım.
- I'm not pulling any punches.
Kafamda şimşekler çakıyordu
I remember throwing'punches around
O da bebeği tokatlar.
He punches the baby, shoves the seven-year-old.
Sayılır. Her hafta. Oynadığım karakter, benim gerçek hayatta yaptığımdan daha çok insanları yumrukluyor.
- pretty much every week my character punches people more then I do in real life well that's what Ryan does, he punches people apparently you gotta be able to fist fight at The O.C where're you goin

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]