Quad translate English
491 parallel translation
Beni King's Koleji avlusunda bekliyormuş.
She can meet me at the quad of the King's College.
- Sadece bir tane.
- I only got one. A quad.
- Ben çeyreğe razıyım.
- Well, I'm due for a quad.
Herhangi bir yağmanın ya da hırsızlığın idam mangasıyla üstesinden gelinecek.
Any looting or stealing... will be dealt with by a firing s quad.
Bu şehir merkezindeki dörtgen alan.
This is a quad in the centre of the city.
Trinity Avlusu'nda çekilmişti.
It was taken in Trinity Quad.
O katratı ona götürdünüz?
You took him that quad?
Hangi avluda yaşıyorsun?
What quad do you live in?
Dört motordan C ve D öncelikli konumda.
Quad jets C and D on pre-select.
Algılayıcı robotumuz bunu L-14 sektöründe kaydediyor.
Our sensor drone is intercepting this on Quad L-14.
Dokuz milimetrelik dörtlü.
Nine-millimeter quad.
Dokuz milimetrelik quad.
Nine-millimeter quad.
Adamları alanda topla. Emredersiniz, efendim.
- Muster the men in the quad.
- Kampüste şampanya, çilek reçeli ve Brioche eşliğinde Schopenhauer okuyup tartıştığımız o uzun öğleden sonralarını asla unutamam.
I'll never forget those long afternoons in the quad, drinking champagne, eating brioche with strawberry preserves. Reading and talking Schopenhauer. Well, enough Schope-talk.
Dört yollu ve ayrıca video da.
Quad and video.
Bende de dört yollu sistem var.
I've got quad outfit, too.
- Bahçedeki ağaçlar için de!
- And the trees across the quad!
Davenport dördüz kentlerden değil mi?
From Davenport? One of the quad cities?
- Pardon, Kaptan. Şimdi bir bilgi geldi..... kaçaklar birinci bölgeye ulaşmışlar.
- Sorry, Cap.Just been informed... the runners have entered the first quad.
Kaçaklar son bölgeye girdiler..... ve Kaptan Freedom mikrofonunu ve emekliliği bir kenara..... bırakıp geri döndü.
The runners have entered the final quad- - And Captain Freedom has hung up his announcer's mike... and come out of retirement.
Yatakhane, avluyu geçtikten sonra idare binasının solunda kalıyormuş.
She said the dorm was past the quad and left after the administration building.
Beş dakika içinde kampüsün öbür tarafında Trigonometri'ye Giriş dersim başlayacak.
So you can let yourself out whenever. I have Intro to Trig across the quad in five.
İskele tarafındaki iticiler gitti.
The port thruster quad's gone.
Ama biliyorsun Belçika Film Festivali var.
You know, the Belgian film festival's at the Quad.
Quad Sinemalarına gittik.
Well, we went to the Quad Cinemas.
Preslemek lazım. Sıkı takımlar.
Quad barrels for the mill.
Tüm öğretmenler bilim fuarı münazaraları için lütfen bahçede toplansınlar.
Will the teachers please report to the quad for the science fair judging.
- Yönlendiricilere bakıyorum.
- Checking the quad.
Belki C motorudur. Reaksiyon Kontrol'u ayarlayacağım.
Maybe it's in quad C. I'll reconfigure the RCS.
Houston, yönlendirici C'yi ana şebeke A'dan besleyeceğim.
Houston, I'm switching over Quad C to main A.
Pekala Houston. Isıtıcı devre kesicileri açık.
Okay, Houston, the quad-heater circuit breakers are open.
Evet, Cranberries CD'im arabada, onu almalıyım.
Yeah, I can't find my Cranberries CD. I gotta go to the Quad - before somebody snags it.
Hadi ilerle.
Red quad. Move on.
Bunu yapan, C.G.I. terminalini ve tarama programlarını kullanmış olmalı.
Somebody must've used a C.G.I. terminal and a scan quad to make this.
Rapor veriyorum, Yeşil Cadde 411'deyim.
Dispatch, I'm in Green Quad 411.
Bizim gergin çocuk bugün avluda seni soruyordu.
Twitchy was looking for you in the quad today.
Bugün o cam kırılırken sonun geldiğini anladım. "
"Breaking that glass in the quad today felt like the final straw." But he had one problem.
Şey, bir de bahçedeki ponpon kız seçmeleri için.
Well, that and the cheerleader tryouts in the quad.
23 akşamı saat 17 : 00 de Doğu Avlusunda toplandık.
We assembled on the eastern quad at 1700 hours on the evening of the 23rd.
Takıma girerseniz isimleriniz öğle yemeğinden sonra avluda asılı olan listede olur.
If you make the team, you'll find your names posted in the quad after lunch.
- John beni bayrak direğine asınca, nöbetçi öğrenci beremle birlikte avluya düşmüştür.
Perhaps it fell into the quad along with my hall monitor beret when John hung me from the flagpole.
Quad'ın garajında, toparlanıyor.
It's over at Quad's Garage, gettin'a rebuild.
- Debbie biraz önce bahçedeydi.
- Debbie was in the quad.
Şu anda avluda olmalı.
By now, he should be in the main quad.
Roxanne Corinne ve Andrew Jarrett inanılmaz bir şekilde herkesin gözü önünde dördüncü kez tekrar ayrılmışlar.
Roxanne Corinne and Andrew Jarrett are having an incredibly horrendous... public break-up on the quad... again.
- Avluda bayıldın.
- You fainted out in the quad.
Law meydanındaki, kemerin altında, yağmur dinene dek bekledik.
So we waited under the arch in the Law quad till it was over.
Ona dörtte buluşacağını söyledim.
Said he'd meet you on the quad.
- Quad cam.
- Five cam...
O zaman bana bu şu makineyi anlat.
So, tell me more about the quad machine.
Bitti!
Fall in down in the quad.