Quagmire translate English
874 parallel translation
İçinde bulunduğun bu akıl hastalığından, bu korkundan kurtulman için ne yapabilirim?
How can I help you get rid of this fear, this mental quagmire you've got into?
Yani : "Yarın ve ertesi gün taşıyorum kalbimi bir çıkmazda".
It means : "Tomorrow and the day after tomorrow I'm carrying my heart in a quagmire".
Bu şeyi ait olduğu yerde bırakın beyninizin bataklığında.
"leave that thing where it belongs " in the quagmire of your brain.
Kate, biliyorum. Hayat, yıkılmış hayaller ve kırılmış umutlarla dolu sonu olmayan bir bataklık.
Kate, look, i know life is just one endless quagmire of futility, broken dreams, and smashed hopes.
Boğuluyordum.
This quagmire drowns me.
Tüm ilgilenenlere söylemek isterim ki korkunç bir oyun oynanmakta. Roger?
to all concerned... we are entrenched in a terrible quagmire... rog?
Özür diliyorum. Korkunç bir oyun oynanmakta. Özellikle Barneys'teki son olaydan sonra.
my sincerest apologies to my loved ones... to all concerned... we are entrenched in a terrible quagmire of negative publicity and political infighting as a result of the recent episode at barney's.
Bay Caplin, Bayan Flatlin sizinle görüşmek istiyor.
WOMAN OVER P.A. : Mr. Kaplan, Mrs. Quagmire wants you.
Şimdi, size soruyorum ey aklı başında dinleyici neden biz bu bataklık Quimby'e mahkum kaldık?
Now, why are we doomed to this Quimby quagmire, you ask O reasonable listener?
Şimdi ona öyle bir parti hazırlayacağım ki.. .. müzik kapalı olsa bile hayatı boyunca dans etmeye devam edecek.
I'll involve him in such a quagmire now that no matter how much he tries, he will not be able to wriggle out!
Londra'dan bu batağa saplanmaya gelmedin.
You didn't come from London to get stuck in a quagmire.
Her gün batağa giriyorum.
Give me a quagmire any day.
O zaman gelsin "tikka masala".
I most certainly am! All right, Quagmire.
Bir toplum olarak video kliplerin, e-postaların ve müziklerin batağında boğuluyoruz.
As a society, we're drowning in a quagmire of vid clips, e-mail, and sound bites.
Kevin beni Quagmire'in milenyum partisine çağırdı.
Kevin asked me to Quagmire's millennium party.
Oh, aslında, ben Quagmire'in partisine gitmeyeceğim.
Oh, actually, I'm just stopping off at Quagmire's.
Bilmiyorum, Quagmire.
I don't know, Quagmire.
Bu Glen Quagmire, sapık komşumuz.
It's Glen Quagmire, the wacky next-door neighbor.
Beyler, size kadeh kaldırmak istiyorum, Quagmire, Cleveland....
Guys, I want to say a toast to you, Quagmire, Cleveland...
Quagmire?
Quagmire?
Sizi bu ahlak bataklığından çıkarmak için, bir mahkeme emri getirebiliriz.
We could get a court order to help you out of your ethical quagmire.
- İnanmıyorum.Quagmire, Cleveland, Joe!
- I can't believe it! Quagmire, Cleveland, Joe!
Merhaba, Quagmire'a binmek için şu güzelliktesin.
Well, hello! You must be this beautiful to ride the Quagmire.
Bay Quagmire, diş macununuzu kullanabilir miyim?
Mr. Quagmire, can I use your toothpaste?
Hey, Quagmire, kamp yapmaya geliyor musun?
Hey, Quagmire, you up for some camping'?
Glen Quagmire'a paket.
Package for Glen Quagmire.
Bay Quagmire, "hic-a-doo-La" ne demek?
Mr. Quagmire, what does "hic-a-doo-La" mean?
Hey, Quagmire, benim de bir botum olacak
I'm gettin'a boat! Hey, Quagmire, I'm also getting a boat too.
Hey, Quagmire, belki komedyenler botlar, denizcilik, veya bot sahibi olmakla ilgili de espriler yaparlar
Hey, Quagmire, maybe the comedian will tell some jokes about boats or boating or owning a boat.
Oh, Quagmire, sen ispanyolların deyişiyle çok "El Terrible" sin
Oh, Quagmire, you're what the Spaniards call el terrible.
- Merhaba Quagmire
- Hey, Quagmire.
Our neighborhood hasn't been this united since Quagmire got us free cable.
Our neighborhood hasn't been this united since Quagmire got us free cable.
- Quagmire.
- Quagmire.
Cleveland ve Quagmire pozisyonlarını koruyorlar ama Joe'yu sabahtan beri görmedim.
Cleveland and Quagmire are holding their positions but I haven't seen Joe all day.
Quagmire, seni gidi adi sıçan!
Quagmire, you rat bastard!
- Quagmire nerede?
- Where's Quagmire?
Evet, hatırladım Merhaba Cleveland ve Quagmire.
Yeah, I remember. Hey, Cleveland. Hey, Quagmire.
Quagmire tekrar şanslı olmaya çalışıyor.
Quagmire's tryin'to get lucky.
Dinle Bender, bu savaş içinden çıkılmaz bir hale dönüyor.
Now listen here Bender, this war is in danger of going all quagmire on me.
- Bataklık.
- Quagmire.
- Yasal bir bataklık.
- It's a legal quagmire.
Büyük bir bataklık.
It's a big quagmire.
Çocuk tepeden tırnağa sıkıntı.
Look, he is a seething quagmire of neuroses.
Ya sen, Quagmire?
What's wrong with you? What about you, Quagmire?
"Hadi Quagmire'ı kekleyelim" ha?
"Let's put one over on old Quagmire."
Hayır, cidden erkek Quagmire.
No, he's actually a guy, Quagmire.
Dikkat et, Quagmire.
Hey, careful, Quagmire.
- Hey Peter, ben Quagmire.
- Hey, Peter. It's Quagmire.
- Selam, Quagmire. - Tahmin et ne oldu?
- Hey, Quagmire.
Asteğmen Glen Quagmire.
Ensign Glen Quagmire.
Barneys'teki son olaydan sonra. ... olumsuz tanıtım ve iç çekişmeler yaşanmakta. Şansız olayın suçunu.
we are entrenched in a terrible quagmire of negative publicity and political infighting as a result of the recent episode but the unfortunate incident cannot be blamed... or the bakery, but must be shouldered by the person in charge.