Quasar translate English
56 parallel translation
Rotamızın üstündeki Murasaki 312'den geçiyoruz, radyo dalgası yayıyor.
Our course leads us past Murasaki 312, a quasar-like formation.
Ve şunu hatırlatabilir miyim gördüğümüz her dalga yayan gezegenin incelenmesi için emir aldım.
And may I remind you that I have standing orders to investigate all quasars and quasar-like phenomena wherever they may be encountered.
Dünya'daki astronomlarin, "quasar" adini verdikleri de belki de bu kasirgalardir.
Perhaps this cyclone of stars is what astronomers on Earth call a quasar.
Pleiades'de yeni bir yıldız bulundu ayrıca.
There's a newly-Discovered quasar in the pleiades.
Lanet olası gök cismi de nedir?
What the hell is a quasar?
Sanırım bu kesin olarak ve kısaca bir şekilde, soruyu cevaplıyor "gök cisimleri...".
( LISTER APPR0ACHING )... and I think that confidently and concisely answers the question, "What does the... quasar".
Revir, Yüzbaşı Umbato'nun sanal güverte idmanı sırasında iki kaburgasını kırdığını bildirdi ve sensörler Murasaki kuasarından uzun menzil bilgilerini almaya devam ediyor.
Sickbay reports Lt Umbato broke two ribs during a holodeck exercise. Sensors are gathering information on the Murasaki quasar.
Durumunuz nedir? Merkoria Kuasar'ının enerji salınım incelemelerine devam ediyoruz.
We are conducting energy output studies of the Merkoria Quasar.
Şimdilik kuasar incelemesini erteliyorum.
I'm postponing the quasar study for the moment.
Rota dört-altı-dokuz, Charybdis gökcismine kilitlenildi.
Course four-six-niner, logged for the Charybdis quasar.
Pilgrimler yenildiğinden beri... yeni tek bir göktaşı haritası yapılmadı.
Since the Pilgrims were defeated... not a single new quasar has been charted.
Tiger Claw'a Charybdis göktaşına gitmesini emrediyorum.
I'm ordering the Tiger Claw to the Charybdis quasar.
Charybdis asteroidine bir rota çizin.
Plot a course for the Charybdis quasar.
Eğer savaş Charybdis asteroidinde olacaksa... o zaman bizde orada olmak zorundayız.
If the battle is to be decided in the Charybdis quasar... then that's where we have to be.
Bir kara deliğe yada bir göktaşına doğru gidebilmemiz için... her saniyede milyonlarca hesaplama yapmak gereklidir... Navcom ise yalnız bir Pilgrim'in aklındaki bir oyundur.
The billions of calculations each second... necessary to lead us through a black hole or a quasar... is the Navcom recreation of the mind of a single Pilgrim.
Onu Charybdis astroidine doğru... Amiral Tolwyn'e gönderin.
Send it through the Charybdis quasar... to Admiral Tolwyn.
O göktaşında binlerce sorun yaratacak şey var.
There are over a thousand singularities in that quasar.
Göktaşından sen geçeceksin.
You will navigate the quasar.
Blair'dan Konfederasyon filosuna, bir Kilrathi ana gemisi... göktaşının atlama koordinatlarına sızdılar... ve bu koordinatlar Dünya atmosferi gösteriyor.
Blair to Confed fleet, a Kilrathi capital ship... has penetrated the quasar's jump point... and is in Earth space. Copy?
Hatırlarsanız "Quasar Dilemma..." da
If you remember, in "Quasar Dilemma"...
Hey, Komutan... ve "Quasar Açmazında" da yedek B güvertesini kullandınız...
Hey, Commander, so as I was saying in "The Quasar Dilemma," remember, you used the auxiliary deck B for...
Doğalda olabilir... bir yıldız ya da gökcismi kaotik uzaya dayanmayı başarmış.
It may be natural- - a star or quasar that has managed to survive in chaotic space.
Aynı zamanda bir gökcismine benziyor çünkü yüksek oranda dönme rotasyonu var yaklaşık olarak dakika 58 devir.
It also resembles a quasar in that it has a high rate of rotation- - approximately 58 revolutions per minute.
Ve o, çöken bir kuasarın yirmi AU'nin içinden geçiyor.
And it passes within twenty AU of a collapsing quasar.
O, hiç bir şeyi mesele yapmıyor
Beka's last heading is taking us too close to the quasar.
Üzerine gittiğimiz gökcismini görüyorsun, değil mi?
You see that giant quasar we're heading into?
Şeker kalpler, yanıcı gökcismine dökülünce fevkalade bir şey gerçekleşti.
As the candy hearts poured into the fiery quasar... A wondrous thing happened, why not?
Büyük bir yıldız, belki de bir kuazar.
A massive star, maybe a quasar.
Bu gökcisminin adı QSO1229 + 204.
Now, this quasar... is called QSO1229 + 204.
Kuasar enerji paradoksunu nasıl açıklarsın?
How do you explain quasar energy paradox?
Quasare'lara baktığınız zaman, ÇN : ( Quasar : çok uzakta olan ve çok kuvvetli radyo dalgaları gönderen gökcismi ) çok uzakta olmalarına rağmen, bazıları muazzam derecede parlaktır.
When we look at quasares, quasar * stellar objects and see how far away they are, some of them tremendously bright.
Quasar'ın kendisi bütün galaksiden daha parlak bile olabilir.
A quasar itself can be brighter than an entire galaxy.
Yani bir quasar'a baktığımızda örneğin 3 C 273 Hubble uzay teleskopunun çektiği bazı fotoğraflarda büyük miktarda materyali etrafına fırlatırken görünüyordu, boyutu neredeyse galaksinin kendisi kadardı.
So, when we look at a quasar like 3 C 273 the Hubble space telescope took some images of this and we found it has big jet of material shooting out of the side of it, almost the size of the galaxy itself.
Galaktik birleşmelerin son safhasıyla "kuasar fenomeni" adı verilen olay arasında oldukça sağlam bir bağlantı var.
There's a fairly good connection Between the last stages of a galactic merger And the so-called "quasar phenomenon."
Ve bir kuasar, tipik bir galaksiden 100 kat daha fazla enerji yayar.
And a quasar puts out about a hundred times As much energy as a typical galaxy.
Bizi galaksinin merkezine yaklaştıracak bir yörüngeye fırlatılırsak o kuasara çok yaklaşabilir ve gerçekten kavrulabiliriz.
And if we were actually thrown into an orbit Which took us towards the center of the galaxy We could get very close to that quasar
"Quasar" kelimesi, "Quasi-Stellar Radio Source" söz öbeğinin kısaltmasıdır.
The word "quasar" stands for "quasistellar radio source,"
Bu sözcük kuasar fenomeni henüz gizemini korurken türetilmişti.
The word was coined When the quasar phenomena was still a mystery.
Kuasarlar çok uzakta bulunan süper kütleli kara deliklerdir. Etkindirler, güçlüdürler ve ışık yayarlar.
A quasar is a supermassive black hole at large distance but it's is active, it's powerful, it's emitting light
Ama tabii ki sağlamım, Zenith ve Quasar adında iki tane çocuğumuz var.
But... yes, I'm highly seeded, we have two lovely children, Zenith and Quasar.
Yatakta acayip coşkulusun, hayır işleri yapıyorsun, bana Zenith ve Quasar gibi iki muhteşem çocuk verdin.
Your sweet abandon in bed, your humanitarian work, you've given me two wonderful children in Zenith and Quasar.
Quasar direk tepemizde iken, radyo dalgaları iki ayrı teleskopa aynı anda geliyor ve kronometre çalışmaya başlıyor.
When a quasar is directly overhead, the radio waves arrive at the two separate telescopes in synch and the stopwatch is set running.
Bir Kuasar'a benziyor, yani evrendeki en ölümcül şeye.
It looks like a quasar, the deadliest thing in the universe
Bir Kuasar.
A quasar.
Güvenli mermimiz dağılmak üzere tasarlanmış böylece hedefe çarpmadan önce dağılıyor.
This is a quasar safety slug. It was designed to disintegrate so it won't ricochet after it hits its target.
Bu olanlar çok gerçek şeyler.
GIAN QUASAR : This is something that's very real.
Buna "Kuasar" diyoruz.
It's called a quasar.
Bilim insanları ne zaman bir galaksiden dışarı doğru püsküren bir kuasar görseler bir süper kütleli karadeliğin orada olduğunu bilirler.
When scientists see a quasar blasting from a galaxy, they know it has a supermassive black hole.
Doğru konuş kuasar surat.
Watch it, Quasar face.
Quasar, bununla ilgili bir şeyler yap.
Quasar, do something about this.
Bu Quasar.
This is Quasar.