English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Q ] / Quinoa

Quinoa translate English

111 parallel translation
Sebzeli turta ve kızarmış veggie salatası var. Enginar ve yeşil salata da var. Hepsi de güzel, organik ve taze sebzeler.
I have a vegetable tart and a quinoa and roasted veggie salad artichokes, and a simple green salad - - all beautiful, organic, fresh vegetables that you're gonna miss so much.
Şef, quinoa'yı menüye alıyor. Sever misin? Bir tür uyuşturucu mu?
Anyway, it's the same process with everyone I meet, not just you, so don't worry.
Onun adı quinoa.
It's quinoa.
- Çilekli buğdaylı quinoa salatasını yedirmiştim,
When I fed him his quinoa salad with wheat berries,
Hayır, hayır, hayır, tahıl ve ıspanak salatası yiyebileceğimizi söyledim.
No, no, no, I said we could eat quinoa and spinach salad.
Sen otur da bitki tohumlan kemirmeye devam et, "veje-totaliter"!
Stick that in your quinoa salad, you vega-totalitarian.
Bir yemeğe gideceğim de...
I'm going to a quinoa potluck and...
Kurutulmuş tapyoka ve bambu özü ile karıştırılmış solucan otu.
Quinoa mixed with dried cassava and bamboo shoots. It's miraculous.
Buğday lapalarıyla yaşıyor.
She's living on quinoa and wheat berries.
Quinoa ve karnabahar.
Quinoa and cauliflower.
Şimdi müsadenle Quinoa salatamı buzdolabına koyacağım.
Now, if you'll excuse me, I have to go put my quinoa salad in the fridge.
Quinoa ekledim.
I added quinoa.
Biraz quinoa salatası lütfen. Üstüne de fazladan birkaç cranny-b at yapabilirsen... Bir de biraz acele etmen lazım şef.
I need a little of the quinoa salad, please, and throw a couple of extra cranny-b's on top, if you could, and I kind of need you to hurry up, chief.
Kinoa sever misin?
Do you like quinoa?
Bayılırım.
We love quinoa.
- Kinoa.
Quinoa.
Mutfağı yeniliyoruz, kinoaya bayılıyorsun.
We're redoing our kitchen, and you love quinoa.
Five Points'te kinoa veriyorlar mıydı?
Is quinoa on the menu at Five Points?
Kinoa aptal işi!
I was too nervous. - Quinoa's stupid.
Küvetimde Quinoa'yı damıtarak yaptım.
Distilled from quinoa in my bathtub.
Bu çocuğa Qunoa salatası versem, sadece iyilik olsun diye yer.
I could give this kid a quinoa salad and he would eat it just to be nice.
Onun hakkında tek bildiğin Quioa salatası hakkında yalan söylediği. O da her neyse.
All you know about him is that he'd lie about a quinoa salad, whatever the hell that is.
Öncelikle, kinoalı pastamız var.
First, we have a quinoa pasta.
Biraz kinoa, lahana ve tatlı patates ister misin?
Would you like some quinoa, kale, and yam?
- Kinoa dürümü mü? Berbat.
- A quinoa wrap?
Sana tahıl yerine patates veriyorum.
I gave you potatoes instead of quinoa.
Tamam, şey, Julia muffin yapıyor, annem ve babam çocuklara bakıyor, ve ben hiçbir şey yapmıyorum, bu yüzden ben... bilirsin, biraz suçlu gibi hissediyorum...
Okay, well, Julie is makin'quinoa muffins, and mom and dad are watchin'the kids, and I'm doin'nothing, so I... you know, I feel a little guilty... All right, listen to me.
Şimdi, biraz izin verirseniz, 48 saattir uyumuyorum, o yüzden yatıp delilercesine uyumak istiyorum.
Now, if you'll excuse me, I've been up for 48 hours, so I'm gonna just sleep off an ass-ton of quinoa.
Bir güney amerika bitkisi.
It's a quinoa.
Kinoa.
Quinoa.
"Kinoa" olacak.
It's quinoa.
- Bulgurlu kahve?
- Quinoa latte?
Evden ayva tatlısı getirdim.
I brought quinoa from home.
Tamamen doğal bir kiona keten losyonu. İçinde yosun ve ahtapot plasentası da var.
It's all-natural organic quinoa flax lotion with kelp and octopus placenta.
Tempehi buzdolabına koydum ve quinoa da soğutucuda. Yatağa gitmeden önce çıkarsan iyi olur.
I put the tempeh in the fridge and the quinoa's still cooling, so if you'll put it away before you go to bed.
Kinoa, tofu peyniri... Wakame püresi...
Quinoa, tofu, wakame puree...
- Bu ne? Quinoa'lu ve yaban mersinli krep.
Quinoa blueberry pancakes.
O korkunç kinoalı eti?
That horrible quinoa meat loaf?
Çünkü tüm temel sekiz aminoasidi çaresiz hayvanları öldürmeden horozibiği çiçeğinden ve kinoadan alabiliyorum.
Because I get all eight essential amino acids from amaranth and quinoa without murdering helpless animals.
Az önce narlı, yabanmersinli ve kinoalı bir smoothie içtim. Ve şu kadarını söyleyeyim, içimde tek bir oksidan kalmışsa, bir maymunla akrabalığım var demektir.
Well, I just had a pomegranate blueberry quinoa smoothie, and let me tell you, if there is one single oxidant left up in me, I am a monkey's uncle.
Kinoayı sevmiyorum.
I don't like quinoa.
Kazayakları ; pancar, ıspanak ve dikenlerle yakın akrabadır.
Quinoa is closely related to beets, spinach, and tumbleweed.
- Kinoa olmasına rağmen öyle.
- Mm. Props, even for the quinoa.
Pinkberry, dippin'dots, lahana, kinoa, Kamboçya yaptık...
We did pinkberry, dippin'dots, kale, quinoa, Kombucha...
"kırmızı kinoa, rüzgar terapisi, ve bir adayla birlikte."
"along with red quinoa, wind therapy, and buying an island."
Kinoa.
It's quinoa.
"Yalnızca kinoa severiz."
"We only like quinoa."
Nick "kinoa" yı, "kuvinoa" diye telaffuz ettiğinde onu düzeltmediniz.
Not correcting Nick when he pronounced "quinoa" as "kween-o-a."
Kinoayı balık mı sanıyordun?
You thought quinoa was a fish?
Sıçtığımın kinoasını yine kim yedi?
Who ate my fucking quinoa again?
Ben de ; "Kinoalarla oynaşmayı bırak artık Begs." dedim ona.
Was taking forever at the condiments bar, and I was, like, "quit hogging the quinoa, begs."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]