Rakunlar translate English
340 parallel translation
- Rakunlar şirindir.
- Coons is pretty.
Eğer bu minik rakunlar hakkında anneme birşey söylersen...
If you was to speak to Ma about that little coon...
Rakunlar yediklerini herzaman öncesinde yıkarlar mı?
Does a coon always wash everything before he eats it?
Rakunlar temiz hayvanlardır, hadi şimdi yat. Evlat
Coons is clean, now lie down, boy.
Rakunlar kendileri için nelere dikkat edeceklerini bilirler, değil mi?
A coon knows how to take care of himself, don't he?
- Rakunlar hakkındaki bu sohbet neyin nesi?
- What's this talk about coons?
Eğer annem yavru rakunları görmüş olsaydı, onlara bayılırdı.
If Ma had seen them baby coons, she'd love them.
Biz burada rakunlarımız olsun istemiyoruz.
We won't have no coons here.
Bu mısırlara yine rakunlar dadanmış.
Why, coons been in this corn!
Tam burada kalıyor ve o rakunları buradan uzak tutuyoruz, duydun mu?
We're stayin'right here and keepin'them coons run out, you hear?
Tıpkı rakunlar gibi onları dumanla dışarı çıkarıp sonra öldürecek miyiz?
Smoke'em out like raccoons and kill'em?
Rakunları sever misin?
Do you like racoons?
Tanrım, bu iğrenç ağaçların... çalıların ve yabani hayvanları arasında... gece uyumaya korkardım... Geyikleri ve rakunları bilerek... ve Tanrı bilir başka neler... dışarıda gizlice dinleniyor... Açıkta ş * çmak ve s * kişmek.
God, with all these disgusting trees... and shrubbery and wildlife... I'd be scared to sleep at night... knowing possums and raccoon and deer... and God knows what other creatures... would be lurking outside... fucking and shitting right out in the open.
Rakunlar ve oposumlar bu gece bizden iyi saklansalar iyi ederler.
Them coons and possums better hide deep from us tonight.
Rakunların geldi.
There are your raccoons.
tembel hayvanlar, samurlar porsuklar, keseli sıçanlar, rakunlar.
Everything from sloths, otters... badgers, uh, possums, raccoons.
Elbette, hayvanlar beni deli ediyor ama rakunlar ve kediler biraz sıkıcı.
Of course, I'm mad about animals, but raccoons and cats become a little bit boring.
Maymunlar batı kanadına rakunlar doğuya.
Monkeys on the west wing... raccoons on the east...
Rakunlar bahçede çöplere dadanmıştır gene.
Just raccoons in the garbage again.
Ördekleri, kunduzları, rakunları vurmazlar.
They don't shoot ducks, raccoons, beavers.
Beni endişelendiren rakunlar değil, sivrisinekler.
The thing that bothers me are not the raccoons but the gnats.
Karşılığını biliyor musunuz? Zenciler, timsahlar, maymunlar rakunlar ve sıçanlar. Ne buldunuz biliyor musunuz?
It stands for niggers, alligators, apes, coons and possums.
Bazen geceleri burada rakunlar olur.
Sometimes at night you see raccoons here.
Rakunlar!
Raccoons!
Evinin kapısında ölü rakunlar ve pislikler asılıdır.
You got dead raccoons and shit hanging on your house.
Bazı aç rakunlar çöpümü cırmıklasın diye beklemeye başlamayacağım.
I can't wait to start pawing through my garbage... like some starving raccoon.
Yoldaki rakunları da farkediyordu.
He was spotting raccoons on the road.
Rakunları görüyordum.
I was spotting those raccoons.
Rakunlar okula girmeye çalışıyor.
Coons are trying to get into school.
Rakunlar arka bahçemize girmeye çalıştığında annem onları bir süpürgeyle kovalardı.
When racoons tried getting on our back porch, Mama just chased them off with a broom.
Pompoko'nun 31. yılının ağustosunda, Tamakyuro rakunları arasındaki nihai savaş Suzuka ve Takaga Ormanları'nın sınırındaki inşaat alanında oldu.
In the autumn of 31st year of Ponpoko, the final battle between the tanuki of Tamakyuro occurred at the construction site bordering Suzuka and Takaga Forest.
Bunu pek fazla kişi bilmez ama, insanlar etrafta olmadığında rakunlar iki ayaklarının üzerine kalkıp yürürler.
Now it is a little-known fact that all tanuki stand upright and walk on two legs when humans aren't around.
Bundan sonra nereye gidebilir rakunlar?
Where can tanuki go after this?
Sağ kalan rakunlar toparlanıp, fazla çocuk yapmamalı.
The surviving tanuki should behave and raise their young.
Oroku Nine tarafından harekete geçirilen rakunlar, aşağı baktılar ve gördüklerinden şaşkına döndüler.
Prodded by Fireball Oroku, the tanuki looked below and were astounded at what they saw.
Tehlike altında oldukları için rakunlar hızla dağıldı.
The tanuki quickly disbanded because it was dangerous.
Askerleri eğitmek için, eski hünerin hâlâ kullanılmakta olduğu, Shikoku ve Sado'dan "Dönüşebilen Rakunlar" ı davet etmeye karar verdiler.
To instruct the troops, they decided to invite the "Transforming Tanuki" of Shikoku and Sado where the old craft was still in practice.
O halde genç rakunların büyümesini beklememiz gerekecek demek ki.
Well, we'll just have to wait until the younger tanuki grow up then.
İzni olmayan rakunlar, televizyon seyretmek için gün boyu tapınakta toplanmaya başladılar.
Unauthorized tanuki constantly gathered at the shrine to watch TV during the day.
Ama rakunlar doğuştan tembeldir....... Bu nedenle, bazıları bu sanatı öğrenmede yetersiz kalır.
But tanuki are by nature lazy, so some would fail to master this craft.
Biz rakunlar esasen iyi huylu, saf ve fazla nazik yapılıyız.
We tanuki are basically good-natured, gullible, and too obliging.
Rakunlar, insanları ve dönüşümü öğrenmekle meşgulken kış bitti, kaysılar çiçek açtı ve aşk mevsimi gelip çattı.
While the tanuki were busy learning about humans and transformation, the winter ended, apricot flowers bloomed, and the season of love arrived.
Ama rakunların pek çoğu İhtiyar Oroku'nun ikazlarına uydu ve savaşı kazanana dek çocuk yapmama konusunda kendilerini disiplinize etmeye çalıştılar.
But most of the tanuki heeded Old Oroku's warning and tried to discipline themselves not to have more children until they had won the battle.
Özellikle dişi rakunlar, içgüdülerini bastırdılar ve erkeklerin tüm girişimlerini bertaraf ettiler.
In particular, the female tanuki suppressed their basic instincts and fended off the males'advances.
Rakunlar bunu, kızgınlık ve hüzün içinde seyrettiler ve bölgeye "Yüzsüz Tepe" lakabını taktılar.
The tanuki watched this in anger and sadness and nicknamed the area "Faceless Hill."
O yıl, bakacak çocuk derdinden kurtulan dişi rakunlar da dönüşüm çalışmalarına başladılar.
That year, since they were freed from raising children, the female tanuki also began to practice the art of transformation.
Erkek rakunların, kadınlara ve çocuklara dönüşümlerinde biraz sorun vardı.
Male tanuki had some problems transforming into females and children.
Elbette, bazı dişi rakunlar insan erkeklerine dönüşmek istediler.
Of course, some female tanuki wanted to transform into human males.
Bir gün rahip Tsurugame, erkek rakunlar için özel bir ders hazırladı.
One day, the Tsurugame priest held a special lecture for the male tanuki.
Dönüşümde uzman rakunlar, acil durumlarda güçlerini yenilemek için "enerji artırıcıları" her zaman yanında bulundurmalıdır.
Even veteran transforming tanuki have to carry "energy boosters" to replenish their strength in an emergency.
Bazı rakunlar, aynı insana benzeyerek takım halinde çalışmaya karar verdiler.
Some tanuki decided to work in teams and mimic a single human.