Randevum vardı translate English
601 parallel translation
Cinayetin işlendiği yerde Lia Leid ile bir randevum vardı. Borsada beni zengin edecek işler hakkında konuştuk.
We discussed a stock market trade that would soon make me rich.
Bir randevum vardı.
I got a date.
berberde bir randevum vardı.
I have an appointment at my hairdresser's.
Bayan Held'le randevum vardı.
I have an appointment with Miss Held.
Bir randevum vardı ama şimdi o başarısızlığınızı başarıya çevirmek için kalmak zorundayım.
I had an engagement but now I must stay, long enough to turn failure into success.
Bay Skinner ile randevum vardı...
I had an appointment with Mr. Skinner, the...
Komutan Kampfeldt'le randevum vardı.
Oh, I have an appointment with Commander Kampfeldt.
Çünkü saat 6 : 00'da tam burada, Gestapo'da bir başka randevum vardı... Müfettiş Gruber ile.
Because at 6 : 00 I had another appointment right here... in the Gestapo, with Inspector Gruber.
- Adım Robbins randevum vardı.
- My name is Robbins and I called for an appointment.
Müdürle bir randevum vardı.
I have an appointment with the superintendent.
Hanımefendi, randevum vardı ama.
- Miss, I did have an appointment.
- Bay Minify ile randevum vardı.
- I have an appointment with Mr. Minify.
- Saat 11 : 00'de randevum vardı.
I had an appointment at 11 : 00.
Alfred'le randevum vardı.
I had an appointment with Alfred.
- LaVerne ile randevum vardı.
[Slurring] I had a date with LaVerne.
Bir randevum vardı ama çocuk yüzünden geciktim.
I had an appointment and now I am late because of a child
Randevum vardı.
I had a date!
- Randevum vardı.
- I had an appointment here.
Mösyö Villette'le randevum vardı.
I had an appointment with Monsieur Villette.
Bir gece önce Peder Logan'la randevum vardı.
The night before, I'd had an appointment with Father Logan.
Müdür beyle bir randevum vardı.
I believe I have an appointment with the principal.
Randevum vardı komutanım.
I have a dinner date, sir.
Bir randevum vardı ve çok geç kaldım bu yüzden eğer sizin için bir sakıncası yoksa ben çıkmak zorundayım.
I've an appointment and I'm late already... so if you don't mind, I'll run along.
Benim John ile bir randevum vardı,
I had an appointment with John,
"Ne de olsa, onunla bir randevum vardı ve gitmedim." dedim.
"After all, I had an appointment with her one day, and I didn't keep it."
Burada bir randevum vardı.
I've an appointment here.
Sizinle randevum vardı.
I have an appointment with you.
Eve gidip üstümü değiştirmem gerekti. Önceden verilmiş bir randevum vardı.
Had to go home and change, and I had a previous appointment.
Ben General Hurlburt, randevum vardı.
General Hurlburt, by appointment.
Bir randevum vardı.
I have an appointment.
- Bir randevum vardı.
- I have an appointment.
Evet, harika bir randevum vardı.
Yeah, I had a big date.
Rock Hudson ile randevum vardı!
I was having a rendezvous with Rock Hudson!
Günaydın, Dr Jekyll ile randevum vardı.
Good morning, I have an appointment with Dr. Jekyll.
Dışarı! Randevum vardı. Az kalsın unutuyordum.
I LOVE TO SAY "I LOVE YOU."
Randevum vardı.
I got a date.
Saat 5'te, bana tavsiye mektubu verecek iki rahip ile randevum vardı.
I had an appointment at 5 : 00 with two priests who had a letter of recommendation for me.
Françoise ile bir randevum vardı ama o burada yok.
I had an appointment with Françoise, but she / it is not there.
Pitt adına biriyle randevum vardı.
I had a date with a man named Pitt.
Ayrılamadığım bir randevum vardı.
Had a date I couldn't break.
Bayan Hudson'la saat 16 : 00 da bir randevum vardı.
I have an appointment with Ms. Hudson for 4 : 00 o'clock.
Şimdi hatırlardım, bir randevum vardı.
I just remembered, I got a date.
Bay Mario ile randevum vardı.
I have an appointment with Mario.
Bay Cosgood'la randevum vardı.
I have an appointment with Mr Cosgood.
On birde Raniero ile randevum vardı.
I'm supposed to meet Ranieri at 11 : 00!
Ah, evet, az daha unutuyordum..... masaj için randevum vardı.
Oh, that's right. I almost forgot. I had one more order for a massage.
15 Kasımda bir randevum vardı.
I had an appointment on November 15th.
Komutan Jean-Pierre ile bir randevum vardı. O aslında Çavuş Henri'dir.
I had an appointment with Commandant Jean-Pierre, who actually is Sergeant Henri.
Akşam bir randevum daha vardı.
I have another appointment this evening.
Monsenyör ile randevum vardı, Mazzuolo dersiniz!
Ehi, sacristy!
Merhaba benim Charlie Runkle ile randevum vardı.
Hi. I've got a meeting with Charlie runkle.
vardı 193
vardır 53
vardık 38
randevu 24
randevum var 106
randevu mu 27
randevun mu var 28
randevunuz var mı 39
randevunuz var mıydı 20
randevumuz vardı 22
vardır 53
vardık 38
randevu 24
randevum var 106
randevu mu 27
randevun mu var 28
randevunuz var mı 39
randevunuz var mıydı 20
randevumuz vardı 22