Rd translate English
190,251 parallel translation
Aubrey Diaz neler kaçırdığını bilmiyor.
Aubrey Diaz doesn't know what she missed out on.
Her yeri batırdım.
This is a mess.
İki kurbandaki mürekkepleri karşılaştırdınız mı?
Did you compare ink samples from both victims?
Peter Lewis Tara'nın ailesine saldırdıktan sonra ortadan kayboldu.
Peter Lewis dropped off the map after attacking Tara's family.
Şirketi ikiye ayırdığımızda,
When we split the company into two,
Onu reddetmemi zorlaştırdı.
She makes it difficult for me to refuse her.
Sana katılmamı istiyorsan neden ölü bir adama kahinlik yaptırdın?
If you wished me to join you, why have a dead man tell a prophecy?
Aslında sevilmeyen ve cömert bir şekilde uykuya yatırdığınız kocası tarafından ömür boyu sikilmek için Mercia'ya sürgüne gönderilen biri.
Unloved and, in truth, banished to Mercia to spend her life being humped by her husband, whom you have so generously put to bed.
'Sigefrid ve Eriks'Ordu kampa baskın düzenledi "Leydi Aethelflaed'i kaçırdım."
Sigefrid and Eriks'army raided our camp and kidnapped the Lady Aethelflaed.
Ağabeyin gelene kadar ağabeyi daha fazla nöbetçiyi çağırdı Tanrım.
Your brother has called for more guards, Lord, until the metal comes.
Beni utandırdın.
You have shamed me.
Bu kainatın sorunu ne biliyor musun? Emin ol bunu araştırdım.
You know what's wrong with this universe, believe me, I've looked into it...
- Aklını mı kaçırdın sen? !
- Are you of your mind?
Evet tamamıyla kaçırdım ama bu yeni bir şey değil.
Uh, yes, completely, but that's not a recent thing.
Ben, Peder onurlandırdınız.
I honour you, Father.
Onlar... Bir şeyle bize saldırdılar.
They attacked us with a...
Bu kırdı ve bütün Dokuzuncu Legion yok etti.
It broke through and it destroyed the whole Ninth Legion.
Ninth Legion hizmet etmeye hazırdır.
The Legion of the Ninth stands ready to serve.
Şaşırdın mı?
Surprised?
Neyi kaçırdığını yüzüne vur! Mesela... - O güçlü, nasırlı ellerin.
You know, like, go show him what he's missing, like your strong, chapped hands.
Cinsel pusulam yönünü iyice şaşırdı!
[sighs] My sexual compass is all a-twirly-girly.
- Babam mı çağırdı demiştin?
Did Father ask to see me? No, he didn't.
Hepimiz onu kıskanırdık.
We were all jealous of her.
Çocuğu yatırdıktan sonra dönerim.
I'll be back after I put him to sleep.
Aklını mı kaçırdın, Park Jun Woo?
Are you out of your mind?
Çok yazık Bu mirketi elinden kaçırdın
♪ it's such a shame ♪ ♪ You let this meerkat go to waste ♪
Pardon, kendimi biraz kaptırdım.
I'm sorry. I get a little carried away.
Beni o Sex and the City yaratıklarıyla karıştırdın galiba.
You must be confusing me with one of those Sex and the City creatures. This is not brunch.
Sen uçabilesin diye kanatlarımı kırdım
♪ Broke my wings so you could fly ♪ ♪ Broke my wings So you could fly ♪
Ne kaçırdım?
What'd I miss?
"Korkulu Şükrangünü" dediğiniz günü neden öyle adlandırdığınızı anlatır mısınız?
Will you describe for us what you've called the "Thanksgiving of Horror"?
Ne kaçırdım yine?
What'd I miss?
-... kaç para kazanırdık Archie?
What was it, Archie?
Craig'i ben çağırdım. Her türlü ödeyecektim zaten.
I invited Craig along.
Evet, hepsi bakırdı!
Yeah, all in coppers!
O zaman bir pergel kullanırdık.
We used a compass back then.
Ücreti artırdılar.
And they put their prices up.
Dırdır etmeyin, iptal etti.
Stop squabbling and abort.
- Çıldırdınız mı?
- Are you insane?
Hala araştırdığımız bölmede mi olduğunu düşünüyorsun?
You still think it's in that closet we searched?
Normal bir akşam yemeği sonra çocukları yatırdık.
The usual, dinner, put the kids to bed.
Ben de niye çağırdınız merak ediyordum.
I wondered why you wanted to talk to me.
Ardından onun için yalan söylemeye devam edip, bu cezanı artırdın.
You keep lying for him, you're just adding years to your sentence.
Yirmi tane yazdırdım ama yazıcının mürekkebi bitti.
I did twenty of them but the printer ran out of ink.
Kaldırdın mı Louise?
Have you moved it, Louise?
Bu laflar beni heyecanlandırdı.
That sounds exciting to me.
Bakımlarını yeni yaptırdım.
Just had them serviced.
Joan tekneye yeni bakım yaptırdım demişti.
Joan just had the boat serviced.
Mali tabloları istemedim çünkü okumam, verimsiz kısımları tespit etmem ve dengelemem bir kaç dakikamı alırdı.
I haven't requested the budget because it would take me less than a few minutes to read it, identify any inefficiencies and then balance it.
Adam bana arabaları gönderirdi ben de işimi yapardım, gelip geri alırdı ; bu kadar.
The guy would send me cars, I'd do my thing, he'd take'em back- - that was it.
Ustaca bir saldırı yapmak üzereydim Fil'in Fedası ama Walter atımın üstüne hapşırdı.
I was about to engage a masterful attack, the Bishop's Gambit, but then Walter sneezed on my knight.