Recap translate English
298 parallel translation
Özetlemek gerekirse, kiralamanız ve satın almanız gereken kişiler olacak.
To recap : You have to hire, train and provide for some boys.
- Lütfen Eddie.
- Please, Eddie, let me recap.
Tekrarlayacak olursak önce Polonyalı birinindi, sonra da bir tohum tüccarının.
Let's recap. First the PoΙes, then the seed merchant.
Şimdi izin verirseniz...
Let's recap.
Baştan almaya gerek yok.
Don't bother to recap.
Özetle, kocanız bir yıl önce Atina büromuzda, sizin hak sahibi olduğunuz bir hayat sigortası yaptırmış ve siz bundan haberiniz olmadığını belirttiniz.
Well, to recap : about a year ago your husband took out a life insurance policy at our Athens office with you as the beneficiary and you have stated you know nothing about it.
Değişiklikleri özetleyecek olursak. Kadınlar halen her yaştaki erkeklerden 10 puan daha değerli.
To recap those revisions - women are still worth 10 points more than men in all age brackets.
Tekrar etmek ister misin?
You want to recap it?
- Bir kez daha tekrar edelim.
- Let's recap.
Bu gecenin spor özetlerine bakacağım.
I just want to see the recap of tonight's game.
Dünün önemli olaylarını gözden geçirirken... Amerika'nın en yeni kahramanı Gus Grissom'ı görüyoruz.
To recap yesterday's dramatic events... here we see America's newest hero, Gus Grissom.
[Erkek Spiker] Bu gecenin flash haberi, tekrarlıyoruz ; Jai alai oyuncusu Tico Arriola Miami Fronton'daki maçda gelişen, Korkunç bir kaza ile can verdi!
[Male Announcer] To recap tonight's top story, star jai alai player Tico Arriola was killed tonight... while playing at Miami Fronton.
Özetle, bugün bu barda baþka bir çok þeyin yaný sýra bir adamýn kendi kendini hipnotize etmesinin ne kadar kolay olduðunu da gördük.
To recap, sitting in the bar today, we have, among others, a man who was actually simple enough to hypnotize himself.
Şimdi spor servisindeyiz :
A recap of how the top ten teams did yesterday :
Özet için sağ ol.
Thanks for the recap.
- Şu ana kadar yaptıklarımızı tekrarlayalım.
Let's just get outta here. Wait. Let's just recap on what we've buried so far on this trip.
Özetlersek ;
Let's recap :
- Siparişi tekrarlayayım.
- Let me recap the order.
Saat 07 : 00 ve sırada günün önemli olaylarının özeti var.
It's seven o'clock. Here's a recap of today's top stories.
Benim hislerim aslında... Kısaca, birazcık açık bir şekilde özetlemek gerekirse David Cassidy'nin sözleriyle, hala Partridge Family'yleyken, seni seviyorum.
In short, to recap in a slightly clearer version, in the words of David Cassidy, while still with the Partridge Family,
Özetlersek, beyzbol grevde.
So to recap, baseball is on strik e.
Özetleyelim.
Let's recap.
Özetleyelim mi?
Let's recap, shall we?
Tekrar deneyelim.
Let's recap.
İşte krizin kısa bir özeti.
Here's a recap of the crisis as it stands.
Politbirim merkezine yönelik açıklama : Bu benzetimin amacı Dünya'nın politikalarındaki değişimi kamuoyuna kabul ettirmeye çalışmaktır.
To recap for Politdivision Central... the purpose of this simulation is to provide reverse-correct infospeak... as support for current changes in Earth policy.
Şimdi olayı toparlayalım.
Let's recap this whole thing.
Bilmeyenler için kısa bir tekrar. 1.
A quick recap for those who don't know.
TV'lerini yeni açanlar için yineleyelim... Kaçırma olayındaki iki kilit şüpheli 15 dakika kadar önce... şehir merkezindeki karakoldan kaçtı.
Again, to recap for those viewers just tuning in less than 15 minutes ago the two key suspects in the Crock kidnapping escaped from a downtown police station.
Tekrar edelim.
Let's recap.
Tekrara ihtiyacım yok.
I don't need a recap.
Peki şuna ne dersin Mary?
How about a quick recap here, Mary?
Bir grup yağmacıya kayıtlı tarihimizin en büyük arkeolojik bulgusunu gösterdim.
Let's recap. I lead a band of plundering vandals to the greatest archeological find in recorded history, thus enabling the kidnap and / or murder of the royal family.
Özetleme işi çok zor.
The recap is very hard.
Senin özetin iki, üç ay sürer, değil mi?
Your recap is two, three months, isn't it?
David'in bana daha önce söylediği gibi çoğunuz aslında bunlara aşinasınız, ancak arada bir tekrar etmek fena fikir değildir, Ve umarım arada yeni fikirler de çıkar.
As David actually has briefed me and says a lot of this you'll be familiar with, but it's not a bad idea to recap anyway, and I hope a few new ideas will be thrown in.
Yani düzüşmemi sağlayan, hayatımın büyük olaylarının komik... ... ve aşağılayıcı özetini mi anlatayım?
You mean the recap of major life events told in a humorous and self-deprecating way which almost always gets me laid?
Claire Kubik'in bugünkü basın toplantısını özetlersek sürekli olarak kocasının masum olduğunda ısrar ediyor.
To recap today's press conference with Claire Kubik she's continually insisting her husband is innocent.
Konuyu toparlayalım.
Let's recap.
Git ve dersini tekrar çalış.
Go recap all the course material.
Şimdi şehir merkezindeki konferans salonunda canlı yayın için bekleyen Tom Haviland'ın avukatına hikâyeyi tekrar özetleyeceğiz.
We'll recap the story as we wait for a live feed from a downtown news conference with Haviland's attorney.
Ve, kısaca, bu gece buradaki durum iç karartıcı.
And so, to recap, the situation here tonight is grim.
Olayı özetlersek 23.
To recap our top story,
Ally, özet?
- Ally, can we get a recap?
Bir bakaIım berbat kokuyoruz, arabamız yok, Jimmy WİIson yok ve beş param yok.
So to recap we smell like turds, we have no car, no Jimmy Wilson and I'm broke.
- Öyle galiba. - Emily yok. Sophia yok.
Okay, so, to recap, there's no Emily and there's no Sofia.
Partiye dönelim.
So let's get back to the party recap.
Sehpa ve kanepeyle kendini savunmuşsun.
You defended yourself with an ottoman. I don't need a recap.
Şampiyonu duyurmadan önce, siz spor fanatiklerine ayrıntılı bir özet verelim.
HOLD IT. BEFORE WE CROWN THE CHAMP, LET'S GIVE ALL YOU SPORTS FANS A BLOWBY-BLOW RECAP,
Mike Novotny'yi kıç üstü oturtan sürpriz yumruğun sebebinin hızlandırılmış özeti...
THE INSTANT RECAP LEADING TO THE SURPRISE PUNCH THAT LANDED MIGHTY MIKE NOVOTNY ON HIS KEISTER.
Yeniden özetleyerek.
You know, to recap.