Regal translate English
283 parallel translation
"Neva'nın muhteşem aşkını,"
The Neva wave's regal procession,
Kraliçenin bileğine bir bilezik.
A bracelet for the regal wrist.
Orman kraliyet giysilerim
My regal robes of the forest
Regal Court daire yirmi dokuz.
Regal... Court... flat... twenty-nine.
Regal Court, daire 29.
It's Regal Court, flat 29.
Aklıma gelmişken, Club Regal'i talan etmişler.
By the way, they knocked over the Club RegaI.
Gus bana Club Regal'in talan edildiğini söyledi.
Gus told me the Club RegaI got knocked over.
Düşünebiliyor musun, Regal'i basmak?
Can you imagine, raiding the regal?
Kraliçe Marie Antoinette ve saraydaki asillerin Kraliyet at gösterisi.
A regal cavalcade with Queen Marie Antoinette and her gay court at the royal horse show.
Asmaya tırmandığım zaman kraliyet kızı benim olacak.
Once I'm up the thorny vine, the regal maiden shall be mine.
Dikenli asmaya tırmandım, kraliyet kızı benim.
I have climbed the thorny vine, and the regal maiden is mine.
Ah, muhteşem bir hediye, Timuçin.
Ahh! A regal gift indeed, Temüjin!
Muhteşem bir hediye.
A regal gift!
Bir eleman açığı varmış. Regal Eczacılık'taymış ve iş bulma kurumu yarın sabah müdürle görüşmem için beni oraya yolladı.
An opening came up at the Regal Pharmacy, and they're sending me to see the manager.
Aile yadigarı, ve taşlar son derecede sıra dışı.
It is a family heirloom. The stones are very regal.
Oh pekala... Regal'de çok iyi bir film olduğunu söylediler.
Oh well... they tell me that there's a very good film on at the Regal.
7'de Regal'de.
7 o'clock at the Regal.
7'de o zaman... Regal'de.
7 o'clock then... at the Regal.
Regal Palms Otel'de günlüğü 50 dolarlık odada kalan Bayan Lucy'yi duymadın mı?
- Oh, Chance. If you'd stayed upstairs, that would not have happened. - Oh, I did.
Evet, düşes ve kraliyet rolleri.
Yes, definitely duchess parts, regal roles.
Savaş ve İsa'nın yan yana yürüdüğü bu şaşaalı geçit törenlerine artık gerek yok!
No more this regal parade... With war and Christ, side by side!
Savaş ve İsa'nın yan yana yürüdüğü bu şaşaalı geçit törenlerine artık gerek yok!
No more this regal parade with war and Christ marching side by side!
# # First cabin and captain's table, regal company
# # First cabin and captain's table, regal company
- Ben duble Chivas Regal istiyorum.
- I'll take a double Chivas Regal.
Bir duble Chivas Regal, Bir votka tonik... İki sek Fransız beyaz şarap.
One double Chivas Regal, one vodka tonic... uh, two dry French white wines.
"onu soylu ayaklarını yerden keserdi."
"and we'll have her back on her regal feet in no time."
Çok lezzetli ve kesinlikle asildiler, nokta.
They were absolutely delicious And unmistakably regal, full stop.
Uyu, benim tatlı Victoria'm kutsal kuşların muhteşem pençeleri istirahatgâhını iyi koruyacaktır.
Sleep on, my sweet Victoria, for regal claws of sacred birds guard well your place of rest.
Herkese kraliyet nezaketiyle danranıyor. Her zaman çok disiplinli.
He has behaved with truly regal courtesy and with perfect discipline.
Chivas Regal alacak parayı nereden buldun, bağış kutusundan mı?
Where'd you get the money for the Chivas Regal, the poor box?
Görüntünüz son derece şahane, asil, samimi, buyurucu, soylu, onurlu...
You look regal, dignified, sincere, masterful, noble, chival...
Güzel, harika görkemli, sevimli cana yakın bir yüzü var.
His face is handsome, regal, majestic, loveable, a cuddly face.
Güzel, harika.
Handsome, regal.
- Chivas Regal'imi de mi?
- My Chivas Regal too?
Bir şişe Chivas Regal.
Bottle of Chivas Regal.
- Giysilerimi, viskimi, televizyonumu, işimi alabilirsiniz elimden ama aklımı alamazsınız.
- I'm gonna call. - They can take your clothes your Chivas Regal, your television, your job, but they can't take your brains.
Biz Regal Tiyatronun dışındayız, orada Şarkı ve Dans, Yirmidörtten fazla eski büyük müzik parçalarının film kliplerinden oluşturulan muazzam müzik fantezisi ilk sunumunu bu gece burada yaptı. ve büyük bir alkış yağmuruna tutuldu.
We're outside the Regal Theater where Song and Dance, that giant musical extravaganza made up of over two dozen film clips from past musical greats had its premiere performance here tonight and it received a rousing ovation.
Ne de olsa, onlar çok eski ve sadık hayranlardır, ve ben onların kesinlikle şahane bir akşam geçirmelerini isterim.
After all, they are very old and loyal fans, and I want them to have an absolutely regal evening.
Her şafak sökümünde, dünya aynı muhteşem tembellikle dolar.
At its dawn, the world must have been full... of the same regal indolence.
Bir sarma sigarayla buzlu bir Chivas Regal ( Viski ).
Chivas Regal on the rocks with a twist.
Onlara göre Jüpiter kralları simgeleyip yumuşak bir karaktere sahip.
Jupiter represents a regal bearing and a gentle disposition.
Sanki şey gibi, krallara layık, değil mi?
It sounds kind of... regal, don ´ t you think?
Ve Clark için ailenin reisine on yıl yetecek kadar Regal araba cilası! ... araba cilasının lider markası!
And for Clark the king of the family a ten-year supply of Regal Car Polish the car wax of royalty!
Şimdi tam bir kral gibi oldun.
Don't you look regal?
Kesinlikle, fevkalade ve mükellef, ve aynı zamanda da çok güzel ve hayli ulaşılabilir görünüyor muyum?
Oh, God. Do I look absolutely divine and regal and yet at the same time very pretty and rather accessible?
Şahane, mükemmel. Ve şehirden uzakta.
So regal, so magnificent, and so isolated from the city.
Sanki krallara mahsus bir şekilde.
It's almost regal
Bir şişe Chivas Regal'im var.
I've got a bottle of Chivas Regal.
Bayan Regal'e yazdırırım.
I'll have Mrs. Regal type it.
Bu, kraliçeye pek yakışmıyor.
That is not very regal.
Fırsatım varken ekselanslarının icabına bakmalıydım.
I should have dusted His excellency's regal ass When i had the chance.