Regulars translate English
471 parallel translation
Onları bir kere tepeledik, bir daha yapalım.
Fight 200 regulars?
Café des Maronniers müdavimlerinden biri önemsiz bir SEL casusuydu.
One of the Café des Maronniers regulars was a minor SEL spy.
Eğer kurallara göre onlara katılırsak evimiz olur.
If we can mix in with the regulars we're home!
'Sert bakışlı askerler, günlük 50 sent maaşlı düzenli profesyoneller, burada bulunan Amerika Birleşik Devletlerinin öncüleri,'
So, here they are, the dog-faced soldiers, the regulars, the 50-cents-a-day professionals, riding the outposts of a nation.
Düzenli ordu ile bu iş yapılabilir ama Quantrill'inki gibi askeri gerillalarla değil.
With the regulars it would, but not with a guerrilla outfit like Quantrill's.
Paris'in her tarafından müdavimler, sınıf farkı ayırt etmeksizin bu gösterişli eğlence ve hovardalık etmek için geliyorlardı.
Regulars from all over Paris regardless of class came for rollicking fun and debauchery
Nasıl ingiliz düzenli ordusu yandı ve kaçtı.
How the British regulars fired and fled.
Otelin terasına çıkarken ilk önce hangisiyle karşılaşacağımı merak ediyordum.
While walking out to the terrace of my hotel, I was wondering... which of the old regulars I would run into first.
- Görünüşe bakılırsa tam bir alay, efendim.
- A full regiment of regulars, sir.
Meksikalı yetkilileri atlatıp bu çiftliğe gelmişler.
Defeated the Mexican regulars and then moved on to this ranch.
Evet, efendim, ama belirtmek isterim ki,... Jim Bowie 100 gönüllüye komuta ediyor.
Yes, sir. But I'd like to point out that Jim Bowie is leading a hundred volunteers whereas young Travis here commands less than 30 regulars.
Devamı gelecek ürünler için özel bir şey yapamaz mısın?
Don't you make special terms for regulars?
Elbette, kulübe devamlı gelirler.
Sure, they're regulars at the club.
Hâlâ askeriyeye geri dönebilirim.
I can still transfer to the regulars.
-... hayal kırıklığına uğrasın, öyle mi?
- Just walk off the job, just like that? - Disappoint all my regulars?
Ve elbette ki sizlerden terbiyeli olmanızı bekliyoruz.
As regulars, you will have to behave
- Malcom Perry, asli kadromuzdan biri.
- Malcolm Perry, one of our regulars.
Devamlı müşterilerimdendir.
He's one of my regulars.
- İkimiz de meslekten askeriz.
- We're both regulars.
Muvazzaf askerler sanιrιm.
Regulars, I think.
Pek çok müdavimimiz var.
We have many regulars.
Vietkong değiller, sıradan çetin cevizler.
They're not Cong, they're hard-core regulars.
Villa'ya karşı savaşan kuvvetlerin bir karargahı da var.
A headquarters for regulars fighting against Villa.
Hepsi de müdavimlerim.
That's all my regulars.
Fransız askerleri komünistlerin peşine düşmek için kıyı boyunca sahile çıkıyorlar.
French regulars land along the coast in search of roving communist bands.
Bu ajansın devamlı elemanları kimler?
Who are the regulars here at the agency?
Dün gece, ilk kez olarak,... Polonyalılar, Alman topraklarında Alman askerlerine ateş açmışlardır.
Last night, for the first time... Poles opened fire on German regulars... on German soil.
Bu... Onlar devamlı müşterim.
They're regulars for me.
Müdavimlerin kimler olduğu gibi.
You know, like who the regulars are.
Her zamanki izleyicilerimiz bakirelere hoş geldin der!
And our regulars would like to wish a warm welcome to all you virgins!
İçişleri, DEA... herkesten!
Internal Affairs, DEA, the regulars.
Bu kadar gülümsemesen gülüşün daha etkili olurdu.
Any other regulars at night? At night, no.
Billy Bear adında birini arıyorum.
You look like regulars.
Herzamankiler dışında kimse yok bugün.
Nobody here tonight except regulars.
Bu beyler de, Cliff ve Norman. En düzenli müdavimlerimiz.
Now, down here are Cliff and Norman, two of our most regular regulars.
Bütün müdavimlerin ayağı kesildi Sammy.
All the regulars left, Sammy.
Bu adamlar benim müdavimlerim.
These guys are my regulars.
- Ne? - Müdavimlerin o üç adamı kandırıp bardan çıkardı.
Your regulars just tricked those guys out.
Ben senin sürekli müşterinim ne yapıp yapmayacağımı mı söylüyorsun?
Are you telling one of your regulars what to do?
Laoslu askerler.
Laotian regulars.
Doğal olarak ben de askeri birlikler arasında ufak bir soruşturma yaptım ; böylesine sıra dışı görünüşe sahip bir yaratık elbetteki dikkatleri çekmişti.
I naturally made a few inquiries among some of the regulars ; such an unusual looking creature has of course attracted attention.
Sadık müşterilerinden biri mi?
One of your regulars, my dear?
- Gruplarının ismini "Adamakıllılar" yaptılar, böylece biz "Orijinaller" olabilirdik, ama nedir ki yani?
- They changed back to The Regulars, so we could've been The Originals, but what's the point?
ve Miami-Dade bölgesinde sürekli.. Yani, Bizim Belleğimiz, İşliyor Demektir Bu..
A sudden glut in the local market... and the Miami-Dade regulars... will be committing our profiles to memory.
Biraz sıradanlardan getiriyoruz.
We get a group of regulars.
Bir grup sıradan insanlar olacak.
There'll be a group of regulars.
dtv müdavimleri evinizi ısıtacak kadar dans var.
Enough hot dancing DTV's regulars to burnt out any house.
But untill then, for all of you guys, from whole of the auditorium, including Ricky, the DTV regulars and me, Garry Word, we say great one.
But until then, for all of you guys, from whole of the auditorium, including Ricky, the DTV regulars and me, Garry Word, we say great one.
Siz düzenli bir orduya kumanda ediyorsunuz.
You command an army of regulars.
Maria Teresa, sana müdavimlerimden birini ödünç vereyim.
I'll lend you one of my regulars.
Evet.
Otherwise I'd have used one of our regulars.