Repeated translate English
1,066 parallel translation
Aynı hareketleri, hiçbir yere varmayan aynı yolculukları kaç kere tekrarladın?
How many times have you repeated the same amputated gesture, the same journey's that lead nowhere?
İgor Prokudin, hırsız ve mükerrer sabıkalı.
Egor Prokudin, thief and repeated offender.
Peter in bana soylediklerini duymus gibi, tekrar tekrar yuzume haykirdi.
He repeated almost word for word what Peter said to me tonight.
Seni uyarmak istiyorum genç adam. Benzer konuşmaları tekrarladığına, o kelimelerden birini kullandığına dair rapor alırsam, sonuçlarına katlanırsın.
I want to caution you right now, young man, that if I get a report that you have repeated any of this language, any of these words, you'll take the consequences.
Tekrarlanan girişimleri...
Repeated attempts...
Açım, öfkeliyim. Şey, benim yapabileceğim bir şey var mı, efendim?
He said, and he repeated this... he said technically, you're within the law.
Edvard Munch ne zaman Jaeger'e sürekli babasıyla tartıştığını anlatsa Jaeger ona bir tabanca alıp eve gitmesini ve babasını vurmasını söylerdi.
When Edvard Munch tells Jaeger of his repeated quarrels with his father Jaeger tells him to take a pistol, go home and shoot him dead,
Müdüre her söylediği Büyükelçiye tekrar edilmiş.
All he said to the director was repeated to the Ambassador.
Tekrarlanacağını biliyordu.
He knew it would be repeated.
Hayır bu tekrarlanmış olamaz.
No that can't be repeated.
Doğru, fakat anal ilişki sürekli tekrarlanabilir.
True, but the act of the sodomite can be repeated again and again
Bu hatalar bitmeyecek mi?
How long will these mistakes be repeated?
Sonra Kuran'ın son sözlerini tekrarladı onlara... Bunlar Muhammed'in değil, Allah'ın sözleriydi.
Now he repeated to the people the final repetition of the Qur'an, the sea of determination not Muhammad's words, but god's word
Melek tekrarladı :
The angel repeated several times to him :
Ben sadece dediklerinizi tekrarladım.
I only repeated what you said.
Bundan şüphem yok, Bu kelimeyi brikaç kez tekrar etti.
No doubt of that, he repeated that word several times.
Suç tekrarlanırsa, klanı dövün dünyasından sürülecektir
A repeated offender can be expelled from martial world
"Benim canım sevgilim... benim muhteşem sevgilim..."
and repeated softly : "My dear girl... My magnificent girl..."
Elbette Kapta Blue'ya sürekli maruz kalmak kalıcı hasarlara neden oluyor.
Of course, repeated exposure to Kapta Blue can cause some permanent damage.
Sunum kesinlikle bir daha tekrarlanmayacak.
Offer definitely not to be repeated.
Teğmen Roscoe süregelen düşman saldırılarına karşı pozisyonunu korudu.
" Lt. Roscoe maintained the position against the repeated enemy attacks.
Bu noktadan sonra, adamın bilinci yiter ve görevli doktor mahkumun öldüğünü ilan edene dek işlem gerektiği kadar tekrarlanır.
By this point, the man is unconscious and the whole process is repeated as many times as necessary until the prisoner is proclaimed dead by the physician on duty.
Bilimciler bu trajedinin geçici ve lokal bir fenomen olduğuna bir daha tekrar etmeyeceğine inanıyor.
Scientists believe this tragedy is a freak, localized phenomenon and could not possibly be repeated.
Bize ne söylediyse onu tekrarladı. Altımız devralacağız mirası.
He repeated, uh, what he had told us,... that, uh, the six of us will inherit.
Tekrar tekrar ölüm tehditleri aldım, ve benim ceketimi ve şapkamı giyen, arabamı süren bir adam, garajıma park ediyor ve vurulup öldürülüyor.
Repeated threats are made on my life, and a man wearing my jacket and my hat, driving my car, pulls into my garage and he's shot down dead.
Terbiyeli biri bunu tekrarlamazdı.
A really well-bred person would not have repeated that.
Hayır, terbiyeli biri bunu tekrarlamazdı.
No, a well-bred person wouldn't have repeated that.
Eğer şimdi yazdıklarımı yanında bir türlü söyleyemiyorsam,... yüreğimde bin kere tekrarlamama rağmen,... bu seni sonsuza dek kaybetme korkumdandır.
If what I have just written failed to pass my lips in your presence. When I had repeated it a thousand times in my heart it was for fear of losing you forever.
" O son gece Tycho sarhoşken yavaşça şöyle sayıklıyordu : sürekli şu kelimeleri söylüyordu, sanki birisi şiir yazarmış gibiydi,
" On the last night of Tycho's gentle delirium he repeated over and over again these words like someone composing a poem :
Bu tip ölçümler yıllarca tekrarlandığında Ay'ın hareketindeki en ufak bir titreme bile tespit edilebiliyor.
When such measurements are repeated over years even an extremely slight wobble in the moon's motion can be determined.
Her neyse, düşündü ki, 3500 yıl önce her nasıl üretildiyse bu kütlenin Mars ve Dünya-Ay sistemiyle yinelenen yakın temaslarının kutsal kitaplardaki eğlenceli tesadüfleri Kızıl Deniz'in ortadan ikiye ayrılıp Musa ve İsraillilerin firavundan sağ salim kurtulmasını ve Yuşa'nın Güneş'e, Gibeon'da beklemesini emrettiğinde Dünya'nın dönüşünün durmasını açıklıyordu.
Anyway, however it was made some 3500 years ago, he imagines it made repeated close encounters with Mars with the Earth-moon system having as entertaining biblical consequences the parting of the Red Sea so that Moses and the Israelites could safely avoid the host of pharaoh and the stopping of the Earth's rotation when Joshua commanded the sun to stand still in Gibeon.
Balina şarkılarındaki karmaşık kalıplar bazen hassasiyetle tekrarlanıyor.
The complex patterns in the songs of the whales are sometimes repeated precisely.
Her şey bir oyun gibi... sık sık tekrarlanan cevaplar, duraksamalar, tepinmelerle. Çıkışlar tekrarlanır.
Everything's like a game... with often repeated answers, pauses, tantrums.
Kutsal yeminini istiyorum peder, duyduklarını anlatmayacaksın.
I want your holy oath, priest, that what you hear will never be repeated.
Bıçak yok, tereyağı yok, ekmek yok, sadece bir hareketin tekrarı. Tek bir hareket... Mekan...
There's no more knife, bread, butter... only a repeated gesture a movement space emptiness.
Çünkü bilimsel teorilerin en muhteşem tarafı tekrarlanabilir deneylere dayanmalarıdır.
Because the wonderful thing about scientific theories about things... is that they're based on experiments that can be repeated.
Buharlı gemiyle Pongo das Mortes'e gidip gelmek kırılamayacak bir rekordur.
Running the Pongo das Mortes with a steamship is a record that will never be repeated.
Kışkırtıcı bir şekilde "neye ihtiyacınız var?" diye tekrarladı.
'What do you need? 'she repeated equally provocatively.
Onun trajedisi bu şehirde milyonlarca kez tekrarlanıyor.
Her tragedy is repeated a million times in this city.
Bir stenografa itirafını tekrarladı.
He repeated his confession to a stenographer.
Yenilgi bize fena koydu!
We have suffered repeated setbacks
Tekrarlanmayacak.
It shall not be repeated.
TEKRARLANAN GÜNAH
SIN REPEATED
Buradan bu kafa 8 aydır çürüyor sonucuna varabiliriz.
But have been repeated. I suppose is at a...
Bu nedenle, benzer bir şekilde... geometrik göstergeler... tekrarlanan bir vektörel toplam ortaya çıkarabilir.
Therefore, in a like manner... the geometric metaphors... can derive a repeated vectoral sum.
Bin kere tekrar yazılmış bir kelimeyi kastetmiyorum.
I do not mean a single word repeated 1000 times.
Hızlı partiküller oluşturmanın ana yöntemi göreceli olarak düşük voltajlar ve tekrarlanan ivmeler ile ortaya çıkar.
The main progress in producing fast particles... was made by using relatively small voltages and repeated accelerations.
Sen macaroni hakkında düşündün ve ben sadece tekrar ettim.
You thought about Macaroni, and I simply repeated it.
Yüzbaşı Morstan'ın kızı her yıl tekrarlanacak şekilde değerli bir hediye alıyor ve şimdi de onu, kandırılmış bir kadın olarak neticelendiriyor.
Captain Morstan's daughter receives a valuable present, which is repeated from year to year and now culminates in a letter, which describes her as a wronged woman.
En son çocukken annemlerin en az 20 kere tekrarladığı lafları ciddiye alırdım.
When I was little I took very seriously the things my parents repeated to me twenty times at least.
Ne söylersen tekrar edilir.
Anything you say I guarantee it'll be repeated.