English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ R ] / Require

Require translate English

3,847 parallel translation
Yine de bu siber maddeyi Cybertron'u yeniden yapmak için mi yoksa Dünya'yı siber hale getirmek için mi kullanmalıyız?
Nevertheless, should we use this cyber-matter to restore Cybertron, or cyberform Earth, we would require a launch mechanism, would we not?
O zaman acele et ve onu bitir, bize sadece tek bir gezegeni yapacak kadar siber maddeye değil ikincisine yetecek kadarına ihtiyacımız olacak.
Then make haste and complete it, we will not only require enough cyber-matter to rebuild one planet, but to remake a second.
Bunu yapmak için de yine üssün yerini bilmemiz gerekiyor.
Which would still require knowing the location of their base.
Bir sonraki olayda Autobotlar'ın ortaya çıkacağını düşündüğüm için senin yardımına ihtiyacım olacak.
I require your services, since we anticipate an Autobot presence at our next event.
Ratchet, üsse dönmek için acil ışınlanma köprüsüne ihtiyacımız var.
Ratchet, we require immediate transport back to base.
Shockwave'in işbirliğine ihtiyacı yok o bilgini çekip çıkarabilir Doktor.
Shockwave does not require your cooperation to siphon your knowledge, Doctor.
Ne zamandan beri kalp masajı Ritalin dolu şırınga gerektiriyor?
Since when did CPR require a syringe filled with ritalin?
Onunla bir görüşme istiyorum.
I require a meeting with her.
CMR'ını giysine bağlamam ciddi bir yeniden başlatma isteyecek.
Connecting your CMR to the suit is going to require a hard reset.
Sözde gerekçeleri bilinmeyen bir kabileyle karşılaşırsak tercümanlığımızı yapmak.
They claim to be here in case we encounter unknown tribes and require interpreters or intermediaries.
Eğer Katie gerçek aşkını Marcel'in cezasından kurtarmak istiyorsa böyle bir şeyi gerçekleştirebilmek adına büyüye başvurmanın gerekliği inkar edilemez.
If Katie hopes to save her one true love from Marcel's punishment... Well, a rescue mission like that will require something positively magical.
Teşekkürler Ajan Flynn ama her zaman olduğu gibi yardımınıza ihtiyacım yok.
Thank you Agent Flinn, but as has always been the case, I don't require your help.
Fakat uğruna savaştığımız ilkeleri terk edip düşmanımıza an be an daha da benzememizi gerektirir mi?
But does it require us to abandon the principles for which we're fighting and inch by inch resemble more the enemy we fight?
Bu nedenle Milletvekili Roskam Meclis önergesi 21-39'u sundu ki bu da Hazine Bakanı'nın, Lions Kulübü'nün yüzüncü yıl töreni için madeni para basmasını sağlayacak.
So Congressman Roskam introduced House Resolution 21-39, which would require the Secretary of the Treasury to mint coins in commemoration of the centennial of the Lions Club.
- LA İdari Bölgesinde yetişkin içerikli filmlerde rol alan aktörlerin kondom takmasını gerektirecek bir oylama yapılıyor.
Great. There's a ballot initiative in L.A. County that would require actors in adult films to wear condoms.
Böyle zamanlar destek gerektirir.
But times like these require support.
Bu gibi durumlar bazen insanın normalde düşman olarak gördüğü insanlarla anlaşmaya varmasını gerektirebilir.
Circumstances like this Sometimes require that you align yourself With people you'd normally consider enemies.
Bir portal yaratmak için bir tür büyü kullanarak gemimle gittim.
Yes, aboard my ship, which would require some form of magic to create a portal, which...
Silahlı refakât gerektirse de günde 10 dolara çalışabiliyorum.
I can work for $ 10 a day, even if it does require an armed escort.
Onu başka bir yerde çıkartacağım.
I will require her services elsewhere.
Yardımınıza muhtacız!
We require your assistance!
Çünkü bu hapishanenin gardiyana ihtiyacı yok.
Because this prison doesn't require guards.
Latveria'nın senin sadakana ihtiyacı yok Stark.
Latveria does not require your charity, Stark.
Dün akşam içecek dolu bir tepsi gerektirecek kadar ne olduğunu kestirmeye çalışmaktan gına geldi.
Oh, I had enough of an inkling about what might have transpired last evening to require a drink tray.
Acil yardım gerekiyor.
We require immediate assistance. - What happened?
Pek çok kaynak içeriyor.
It'd require lots of people.
O üstünlüğün için neden bu tesiste hapis kalman gerekiyor?
Why does your transcendence require your imprisonment in this facility?
Sadece gecelik bir kıyafet gerektirdiğini söyleyebilirim.
Only that it will require evening attire.
Çoğu kazada kürek kullanmaya gerek olmaz.
Most accidents don't require a shovel. Most accidents don't require a shovel.
Karşılığında tek şartım, bana yardım etmen.
All that I require in exchange is that you help me.
Gerçek suç kanallarını izlemek isteyen kullanıcılar ayrı bir paket alacak. Bunun için her gece saat 2 ila 3 arası bir teknisyenin alıcınızla ilgilenecek.
Customers still wishing to view true crime networks will have to purchase a separate package which will require a technician to service your cablebox every night
Çıplaklık içermeyen herhangi bir aktivitesi var mı?
Does she only do activities that require nudity?
İhtiyacım olan tüm şey bu.
This is all the thanks I require.
Bay White'ı bana şahsen teslim etmeniz karşılığında size Northside'ın tam kontrolünü sunacağım.
- No. I will require your full support on the North Side to include you delivering your Mr. White to me personally.
Eğer Ölüm Süvarisi geri dönecekse... inançtan fazlasına ihtiyacımız olacak.
We'll will require much more than faith if and when the Horseman of Death returns.
Bunu bilmek için iletişime geçmek gerekirdi. Ve de karşılıklı ilgi ve saygı gerekirdi. Ve seni buraya davet ettim çünkü sen akıllısın ve kibarsın ve bilmiyorum, bugün canım seninle takılmak istedi işte.
That would require communication and mutual interest and respect, and I invited you here because you're smart and you're nice and, I don't know, I just kind of wanted to hang out with you.
Vahim durum gözü kara tedbirler almayı gerektirir.
Dire circumstances require desperate measures.
Yalan, hüküm gerektirir, Bay Clark.
Lies require commitment, Mr. Clark.
Senden tek istediğim gözlerini ve kulaklarını dört açman.
All I require is that you keep your eyes and ears open.
Kahramanlık ve fedakarlık gerekiyor.
It will require heroism and sacrifice.
Günlük envanter raporu istiyorlar.
They require daily inventory reports.
Ama bunu yaparak Pakistan'a, hava sahalarında insansız hava aracımızın olduğunu söylememiz gerekir.
But doing so would require us to admit to the Pakistanis that we have a rogue drone in their airspace.
Bazı şeyler kesmek değil incelik gerektirir Skaar.
Some things require finesse, Not slashing, skaar.
- Tanrılar, gaddarlıklarına hiçbir sebep aramazlar.
The Gods require no reason for their cruelty.
Ancak şartlar senin devam etmeni gerektiriyor.
But circumstances require your continued involvement.
Yatak odana gelmemi isteyecek kadar önemli olan sebep nedir?
What could possibly be so important as to require my presence in your bedroom?
- Her yerden önce binlerce satacağız. Benim de seri hakkında derin bilgiye sahip birine ihtiyacım var.
Thousands of them, before anywhere else, and I require someone who has an intimate knowledge of the series.
Bunun için lisans, belgelendirme ve özgeçmiş kontrolü gerekli.
That would require licenses, documentation, a background check.
Bunun için kendin dışında bir şeyleri fark etme yeteneğin olması lazımdı. - Tanrım, nasıl bir eziksin ya!
Aw, don't beat yourself up - - that'd require you to notice something that isn't about you.
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin savunması verimleri artırmaktır. Ve daha az böcek zehri gereksinimidir.
Well, the argument is that genetically modified crops improve yields and require fewer pesticides.
Yeni bir CNA örneğine ihtiyacım var.
I require a fresh CNA sample.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]