Results translate English
9,205 parallel translation
Hayır, Stan ve ben defalarca aynı anda ateş ettik. Hile yaptığımda bile sonuç rastgele oluştu.
No, Stan and I fired at the same time over and over and even when I cheated, the results were random.
Adli bir sonuç verecekse bilimsel ihtiyaçtan dolayı bir zamanlar yaşamış bir organizmayı kesmek oldukça ödüllendirici olabilir.
Ah. The vivisection of a once-living organism as a scientific necessity can be quite rewarding if it yields forensic results.
Sonuçları gördünüz.
You saw the results.
Onu vurursan sonuçları olumsuz etkileyebilirsin.
If you shoot him, you may skew the results.
Evet, ama yeni başkanımız böyle konularda sonuca varmamızı istiyor.
Yeah, see the thing is our newly elected mayor kind of wants results on this.
Neden sonuçları okuyorsun?
Why are you reading the results?
Eminim yasaklanmış bir araştırmaya yasal olarak benim diyemezsiniz.
I'm pretty sure you can't lay legal claim to the results of banned research.
Sonuçlara göre beyin fonksiyonların normal.
Your results show your brain functioning normally.
Kapsamlı tanı sonuçlarımı ona haber vermek için bekliyordum.
I was waiting to inform her of the results of my comprehensive diagnostics.
Sonuçlar kamuya sunulana kadar evet.
Until such time that the results become public.
Sonuçları dışarıda duyacağım.
I will hear the results outside.
Ön DNA testi sonucunda eşleşme çıktı.
And preliminary DNA test results indicate a match.
Planlarını yürüyor ama sonucu ne olacak?
The results of her plans are riding in this moment.
Sonuçlar ne diyor?
What did the results say?
Mükemmel bir günün sonuçları.
The results of an excellent day's work.
Hyperion'un pisliğini temizledikten sonra bazı sonuçlar bekliyorum.
When I'm done cleaning up Hyperion's mess, I expect results.
A-seviyesi sonuçların yarın.
Tomorrow's your A-level results.
Sonuçları için aradım.
I called for the results.
Evet, kontrol ettim ama sonuçlar ancak bir haftaya çıkarmış.
Yes, we've checked them. But, they say detailed results will not be out until next week.
Sağlık raporun geldi.
The results of your health exam came back.
Aceleniz varsa sonuçları mailinize gönderebilirim.
If you're in a rush for it, then I can email you the results.
2015 aday seçmeleri sonuçları...
The average test results for the 2015 candidate selection...
Francisco, seni ödüllendiriyorum.
Francisco, I reward results.
Tahlillerin sonucu çıktı.
I got the results of my test back.
Sahte tahlil sonucu göstermiş.
Faked his test results.
Aynı davranışları sergileyip farklı sonuçlar çıkmasını bekliyorsun.
Well, you repeat the same behavior and expect different results.
- Sonuçları aldım.
- I have the results.
Sonuçları açıklayacağız. Ama reklamlardan sonra.
And we'll have those results for you right after the break.
Beklemek test sonuçlarını değiştirmeyecek.
Waiting won't change your results.
Yarısını alıp sonuçlarına katlanacağım.
I'll take half and live with the results.
- Saç foliküllerinin analiz sonuçları geldi.
Right. And I got the results from the test on his hair follicles.
Minibüsün arkasındaki kanın analiz sonuçları geldi.
Well, I got the test results from the blood in the back of the van.
İlk test sonuçları çıkar çıkmaz arayacaklar.
They'll call you as soon as they have prelim results.
Sonuçlar gelene kadar Tyson'ın avukatını oyalamaları için onları ikna ettim ve başka bir şey duyarsam da sana söyleyeceğim.
I convinced him to stall Tyson's lawyer until the results came in, and I'll let you know when I hear something.
Sonuçlar olduğundan daha erken çıkmayacak nasılsa.
Pacing's not gonna make the results come any quicker.
Üzerinden zaman geçtikçe DNA örneklerinin bozulabileceğini okumuştum.
I've been reading how DNA results degrade over time.
Albeninizi artırmak için sınav sonuçlarıyla oynadınız.
So you were falsifying the results to make yourself more attractive.
Ve genellikle zaiyat ile biter.
And it usually results in casualties.
Uyuşturucu tahlili sonuçlarını da hemen almalıyız.
We need to question him, and we'll want your tox-screen results.
Saplama yarasından aldığın numunelerin sonucu geldi mi?
Did you get the results back from the puncture wound swab?
Neyse saplama yarasının svap sonuçları geldi.
Anyway, I got the results back from the puncture wound swab.
Bu sonuçlar yüz metre yol gerektirir. Bu da çemberin göründüğünden daha büyük olduğu anlamına gelir.
These results would need 100 yards of track, which means... the circle's bigger than it looks.
Kural tanımaz başına buyruk biriyim ama sonuç odaklıyım.
I'm a rule-breaking maverick, but I get results.
Hep birlikte görelim istedik.
To see the results together.
- Ama sonuçları buraya gönderiliyor.
But the results were sent out here.
UCLA'daki nöroloji uzmanları harika sonuçlar elde ettiler.
You know, neurologists at UCLA have seen great results with it.
Bilimsel protokole uygun olarak 20 hasta üzerinde test ettim. Etik komitesinden onay aldı. İlk sonuçlar gerçekten cesaret verici.
I've tested this on 20 patients, all with the scientific protocol that has passed the ethics committee, and the early results have been extremely encouraging.
Kan tahlili sonuçları.
The blood results.
Sonuçlarımızı açıklamadan önce, eski Duffman, Barry Huffman, size şans dilemek için burada.
And before revealing our results, former Duffman, Barry Huffman, is here to wish you luck.
Sonuçta da her şey olacağına varır.
And we can't control the results.
- Sonuçları hemen istiyorum.
I'm gonna need results fast.