Risin translate English
88 parallel translation
/ / Devil's in thehouse oftherisin'sun / /
/ / Devil's in the house of the risin'sun / /
! COME ON THE RiSiN'WiND!
# Come on the risin'wind #
O-2 YON DEGiSTiR. ! COME ON THE RiSiN'WiND!
# Come on the risin'wind #
Aynı zamanda kendine "Bay Mojo Risin" derdi.. "Bay Yükselen Güneş" bu da isminin harflerinin... karıştırılmış haliydi.
He also called himself "Mr. Mojo Risin"'... which were the letters of his name... scrambled up.
Binada Risin buldular. Hem de çok fazla miktarda.
Jack, they found ricin in the building, a hell of a lot of it, all right?
Yamyamlık gösterisinde perdeler kalkıyor.
The curtain's risin'on the cannibalism show.
Aynı semptomlara neden olan bildiğiniz biyolojik silahlar var mı? Risin veya seron gazı gibi.
Do you know any biological agents that have similar symptoms : ricin, seron gas?
Gaz, şarbon, risin hatta hava bile olabilir.
Could be gas, anthrax, ricin, air.
- Risin gazı.
- It's ricin.
- Risin'in kendine has bir özelliği.
- Hallmark of ricin.
Risin derimizdeki gözeneklerden içeri girecektir, elimizde hiç NBC kıyafeti yok.
Ricin is absorbed through the pores, and there ain't one of us not sweatin'.
- Düzenekteki, Risin gazı bir sinir gazı en az iki yıl süreyle BM'yi yaşanmaz hale getirmekle kalmaz adamımı ve şu an burada olan herkesi öldürür.
- The nerve gas, ricin, in that device... would make the U.N. Uninhabitable for at least two years... kill my man and anyone else that's still here.
Onayla, Risin kekin içinde, ama başka düzenek yok.
Confirming : Ricin is in the cake, but there are no other devices.
Çok az bir miktar "risin", panzehiri olmayan siyanürden bile 500 kat daha güçIü.
Minute amounts of ricin- - 500 times more lethal than cyanide with no known antidote.
Pekala ; risin, karaciğer, böbrek ve dalağa saldırarak, iki gün içinde bu organları iflasa sürükler.
Well, ricin attacks the liver, spleen and kidneys, and within two days, they all shut down completely.
"Risin" denen bir zehir.
A poison called ricin.
Ayrıca namluda, "risin" izleri vardı.
And there were traces of ricin on the barrel.
Risin kullanmak, çok akıllıca bir hareketti.
Very smart move you pulled there, using the ricin.
Bunları işleyip risin yapacağız.
We are going to process them into ricin.
70'lerde risin, Bulgar bir gazeteciyi öldürmek için kullanılmıştı.
Back in the late'70s, ricin was used to assassinate a Bulgarian journalist.
Bay Mojo yükseliyor. Günde birkaç şarkı kaydederler.
Mr. Mojo Risin
Risin gibi Cello. Risini biliyorsun.
It's like a painting Cello.
Adli tıp uzmanı zehrin "risin" olduğunu söylüyor.
Deputy Coroner says the poison is probably ricin.
"Risin" in etki etmesi uzun sürer.
Ricin takes hours to work.
"Risin" için test.
A test for ricin.
Sorgu yargıcı ofisi Risin zehirlenmesi olduğunu söylüyor.
Absolutely. Coroner's Office says it was ricin poisoning.
Risin yapımında kullanılıyor.
They're used to make ricin. Ah!
Julia'nın favori kırmızı biberinin içinde risin izi bulduk. Ölümü kaza ile değildi.
We found traces of ricin in Julia's favorite red pepper.
- Risin gerekiyor.
- I need ricin.
Risin kalıntıları.
Traces of ricin.
Meğer adama risin topu enjekte edilmiş.
In fact, he had been injected with a ricin pellet.
Çünkü hep ateşimi yükseltiyor
Because that's always the thirst before the slaughter that gets the temperature risin'. Oh, yeah.
"Sıcaklık artıyor, gülümsetecek bu kız seni"
♪ temperature's risin'♪ ♪ she's gonna make you smile ♪
"Risin" denen bir madde var.
There's this stuff, this stuff called ricin.
Risin. Onlar anlarlar neden bahsettiğini.
They'll know what you're talking about.
Risin!
The ricin.
- Risin.
Ricin.
Evet, risin epey etkili bir zehirdir.
Yeah, ricin- - that's definitely a big one.
Neden risin peki?
So why ricin?
FBI bu risin olayını araştırmak için gelecek... O süre boyunca burada kalacaksın.
You know, the FBI's going to show up on this ricin thing, and then you're in it for the duration.
Risin zehirlenmesi yokmuş.
No ricin poisoning.
Polonyum veya risin olabilir.
Polonium or ricin, maybe.
Sana verdiğim risin yüzünden.
That would be the ricin I gave you.
Tamam, Hetty hâlâ, Dışişleri Bakanlığındaymış. Norris BioTech'te çok gizli bir Risin ( kene otu ) aşısı üzerinde çalışılıyormuş.
Okay, Hetty's still on with the State Department, but the headline is Norris BioTech was working on a highly classified ricin vaccine.
Şimdiye kadar Risin saldırıları büyüklük ve kapsam olarak küçüktü.
And so far, ricin attacks have been limited in size and scope.
Risin.
Ricin.
"Risin" i yapmak çok kolay.
Ricin's easy to make.
Keneotu tohumundan "risin" yapmak...
Making ricin out of castor beans wouldn't be hard, would it?
- Risin zehirlenmesi.
Ricin poisoning.
- İyi misin?
â ª Big yellow moon risin'up over the hills â ª you okay?
İyi iş çıkardın.
♪ Risin'up, back on the street ♪ That is some serious business.