Roadrunner translate English
73 parallel translation
Roadrunner ben Bulldog.
Roadrunner this is Bulldog. Over.
Bulldog, Ben Roadrunner.
Bulldog, this is Roadrunner.
Hemi motorlu bir Roadrunner.
There's a Roadrunner with a hemi in it.
Pekala, bu yol tilkisi ne yapmış ki?
Now, what's this roadrunner done, fellas?
Road Runner çizgi filmi gibi.
This is like a roadrunner cartoon.
Ama biliyorsun, Roadrunner çizgi filmine bakan herkes çakalın uçurumdan düşeceğini bilir ama yine de izleyip, kahkaha atar.
But you know, everyone who watches Roadrunner cartoons knows the coyote is going over the cliff, but you watch it and laugh anyway.
Hayatının tüm anını kendisiyle dalga geçen ve gülen, kendisini sakat bırakıp yaralayan sadist bir kuşu anlamsızca bir takiple geçiren acınası bir çakalın, üzücü, depresif hikayesi.
It's a sad, depressing story about a pathetic coyote who spends every waking moment of his life in the futile pursuit of a sadistic roadrunner, who mocks him and laughs at him as he is repeatedly crushed and maimed.
Koşucu'dan Tweety'e.
Roadrunner to Tweety Bird.
Tweety'den Koşucuya.
Tweety Bird to Roadrunner.
Koşucu, tamam.
Roadrunner out.
Koşucu musun?
You're the Roadrunner?
Coyote, ben Koşucu.
Coyote, this is Roadrunner. Come in.
Veya sürekli Roadrunner'ı kovalayan köpek de.
Or that dog that's always after the Road Runner.
20'li yaşlarda Kafkasyalı kadın ve erkek olarak tanımlanıyorlar ve mavi bir 1972 model Plymouth Roadrunner kullanıyor olduklarından şüpheleniliyor.
They're descried as a Caucasian male and female... in their early twenties... and are suspected to be driving a blue 1972 Plymouth Roadrunner.
1972 model bir Plymouth Roadrunner'dır...
So, she's a 1972, Plymouth Roadrunner...
eğer ismi lazım değil şu salak tuzağı kurmamış olsaydı...
If what's-his-name hadn't installed that fuckin'roadrunner booby trap...
Roadrunner geliyor.
Roadrunner's coming.
Roadrunner ise amcığın teki.
Roadrunner's a pussy.
- Çizgi film gibi!
- Like a Roadrunner cartoon. See that?
Seslendirmeye, Roadrunner ile başladım. "Mip"
I started out as Road Runner.
Öyleyse Roadrunner çizgi filmindeki çakal karakterini arıyor sayılırız.
So, basically, what if we were looking for Wile E. Coyote?
Roadrunner'daki çakalı aradığımız dava ilginçti.
"Interesting," Mulder, was when we were looking for Wile E. Coyote.
Çakal asla Roadrunner'ı yakalayamadı adamım!
The Coyote never caught the Roadrunner, man!
Sally, Adam Gibson'a Roadrunners bileti. Hatırlat.
Sally, remind me to get Roadrunner tickets for Adam Gibson.
Peki Hoffman'ın Roadrunner'ıyla O'Fallon'ın çakalı arasında?
How'bout Hoffman's Roadrunner to O'Fallon's Wile E. Coyote?
"Gerçekçi ol. Sanki Roadrunner arkandaymış gibi"
Make it real Like a roadrunner coming after you
Bugün Yolların Fatihi Hemi'mi alacağım.
So later on today I'll pick up my Hemi Roadrunner.
Carrot Top, Roadrunner, Turkey Sub, bir yığın ekipmana ihtiyacımız olacak.
Carrot Top, Roadrunner, Turkey Sub, we're gonna have a lot of equipment.
Bayrak deseli şapkalarını takıp, bayrak desenli donlarını giyip, bayraklarını ellerine alıp...
I was a little sad when they got Saddam. That's kinda like the Coyote catching the Roadrunner.
Hani şu Roadrunner'ın kafasına örs düşürmeye çalışan,.. ... kendisini dev sapanla fırlatan ve topla ateş eden tip.
He was always trying to drop an anvil on the Road Runner's head... or shoot it at him out of a giant slingshot or fire it at him out of a cannon.
- Roadrunner'a kollarını ve bacaklarını açtırabiliyorum.
I can make the Road Runner do jumping jacks.
Roadrunner ( Hızlı koşan bir karasal kuş türü ) sizce bu tuzağa yakalanacak mı?
You think the roadrunner's going to fall for it?
Roadrunner'ın çakala dediği gibi, "mip mip"!
Now, as the roadrunner said to the coyote, "meep meep"!
Roadrunner bile kuş yemi koyup öyle yakalıyordu.
The roadrunner just snatch the birdseed and book.
Artı, belki içinden kurtlar geçer ya da Roadrunner.
Plus, maybe coyotes would run into it. Or roadrunners.
Biri ya da bir şey, adamımızı yol koşucusuna döndürdü.
Someone or something turned our guy into roadrunner.
Hava karardı, dışarıda Coyote olur, Roadrunner olur.
It's dark out there, and there's coyotes and road runners.
Şu sürekli Roadrunner'ı kovalayan şey.
Uh, ugh, it's the guy who he's chasing the roadrunner.
Biraz daha fazla armadillo, biraz daha az roadrunner ol.
You know, be a little more armadillo, a little less roadrunner.
Armadillo hızlı hareket etmez, ama ihtiyacı olan şeyleri yapar. Sonra da güneşin altında yatar. Roadrunner ise hiç durmaz tüyleri uçuşur, kainatta her yöne koşar, hiç eğlenmez.
The armadillo doesn't move fast, but gets done what he needs to, then lies in the sun, the roadrunner never stops, feathers flying everywhere, running all over creation, doesn't have any fun.
Bir armadilloyla roadrunner'ın ne şansı olabilir ki?
What chance did an armadillo and a roadrunner have anyway?
Birileri bana, Roadrunner çizgi filminin dışından birinin neden bu çeşit bir tuzak kurduğunu söyleyebilir mi?
Can someone please explain to me why anyone outside a Roadrunner cartoon would build traps like these?
- 70 model sarı Roadrunner.
-'70 yellow roadrunner.
- Elimizdeki tek şey en son olarak, üzerinde sarılı siyahlı yarış çizgileri olan 1970 model Plymouth Roadrunner kullanırken görülmüş. Onu gördünüz mü?
- All we got is that he was last seen driving off in a vintage 1970 Plymouth Road Runner, yellow with black racing stripes.
Bu bir kurtun patisinde "kuzu" yazmasi gibi.
This is like, if you saw the coyote's paw and it said, "Roadrunner."
Road Runner'ı yakalamak için yeni bir plan mı yapıyorsun?
Working on a new plan to catch the roadrunner?
Söyle bakalım tilki Coyote, şu hızlı kuş Roadrunner'la ikiniz ne zamandır böylesiniz?
So, tell me, coyote, How long have you and the roadrunner been at this?
Tıpkı Road Runner'la Çakal'ın oturup bira içtiği ve Tom'la Jerry'nin karşılıklı kahvelerini yudumlaması gibi.
Like, when the Roadrunner and the Coyote clocked out and had a beer together? Or... or... or Tom and Jerry shared a cup of coffee.
Hey,'Roadrunner', aç mısın?
- Hey, Roadrunner, you hungry?
Merhaba Roadrunner.
Hi, roadrunner.
Emin ol olacak. Gelsene.
You don't usually show someone your impression of the Roadrunner on the first date.