Rocko translate English
63 parallel translation
Rocko, bu söylediğine inanamıyorum.
Rocko, I don't believe what you're saying to me.
Rocko, mahalleyi hatırla.
Rocko, remember the neighbourhood!
Rocko, hadi.
Rocko, come on!
Rocko, onlar bizi öldürmeden buradan gidelim.
Rocko, let's leave before they leave us for dead.
İyi gidiyorsun, Rocko.
You're doin'good, Rocko.
- Evet, onu indir, Rocko.
- Yeah, knock him out, Rocko.
Rocko, kafasını patlat!
Rocko, knock his head off!
Mavi köşede, namağlup şampiyon Rocko "The Radio" Ratuno.
In the blue corner, undefeated champion... Rocko "The Radio" Ratuno.
- Rocko, dövüş tek çıkış yolu.
- Rocko, fighting's the ticket.
- Rocko, Tommy Gunn'ı hatırladın mı?
- Rocko, remember Tommy Gunn?
Bu bir espri, Rocko.
That's gym humour, Rocko.
Kokuyu alabiliyor musun, Rocko?
Smell that, Rocko?
Leş gibi fırsat kokuyor, Rocko.
He stinks of opportunity, Rocko.
- Rocko, o buna değmez ortak.
- Rocko, he ain't worth it, buddy.
Gemin battı, Rocko.
Your ship has sunk, Rocko.
Rocko!
Yo, Rocko!
- Rahat ol, Rocko.
- Relax, Rocko.
Rocko, o sen değil ve asla olmadı.
Rocko, he ain't you and he never was.
- Rocko, fazla TV gözlere zararlıdır.
- Rocko, too much TV's bad for the eyes.
Rocko, bir şeyler içelim mi?
Rocko, let's put our teeth around a few brews, OK?
Rocko, onun kim olduğunu anladın değil mi?
Rocko, you know who that is, huh?
Haydi, Rocko.
Come on, Rocko.
Sana bir fırsat verdi.
Rocko made you your shot.
Rocko, Henshaw!
Rocko, Henshaw!
Çivi ile Çivi, en sevdiğim arkadaşlar.
Rocko and Rocko, my favorite maid men.
- Profesör Rocko, Rektör Knuckles.
Professor Rocko, Chancellor Knuckles?
İyice yumuşadığında da benim ufaklığın tadına baktırdım.
When she was tenderized, I gave Rocko the shaft.
Yani avatar rocko yla o zaman mı konuşabileceğiz?
So, that's when I'll be able to speak to Roku?
Rocky, Rocko... Neyse işte.
Rocky, Rocko, whatever.
Geç oluyor Rocko.
Come on, it's gettin'late.
- Geçmişte yaşıyorsun.
- You're livin'backwards, Rocko.
Üzgünüm, artık bunu yapamam.
Sorry, Rocko. I can't do this no more.
Bir sürü Meksikalı'nın pişirdiği İtalyan yemeği özel olamaz.
Italian food cooked by a bunch of Mexicans ain't so special, Rocko.
Rocko kimse sana unvan fırsatı vermez.
Rocko, nobody's givin'you no title shot.
Sorun değil Rocko.
It's OK, Rocko.
Her şeyim bu iş.
Rocko, this is all I got.
Elbette.
Of course, Rocko.
Hoşça kal.
Goodbye, Rocko.
Kendine dikkat et.
Take care, Rocko.
- İyi olacaksın.
- You're gonna do all right, Rocko.
- Yapabilirsin, Rocko.
You'll get it.
Hadi, Rocko.
Come on, Rocko!
Yapabilirsin.
You can do it, Rocko.
- Yapabilirsin Rocko.
- You can do it, Rocko!
Yakında görüşürüz, Rocko.
I'll see you soon, Rocko.
Bak, Rocco, sana FBI ajanı olduğum konusunda yalan söylediğim için çok üzgünüm.
Look, Rocko, I'm sorry I lied about being an FBI agent.
rocko kızını aramaya izin alacağımı biliyorum *
Mr. Rocko, I know permission to call your daughter?
Rocko, Kızının iyi bir kız olmadığını biliyormuydun?
Rocko, you know that it is not your very daughter?
- Ruckle.
Go sit down. Rocko!
- Ruckle!
Rocko!
Rocko!
Rocko!