Rosto translate English
451 parallel translation
Şunu söylersem tüm hislerimi ifade etmiş olurum ki bu akşamki rosto...
I know I express the sentiments of all when I say that the roast tonight...
O rosto mahvolacak.
That roast'll be ruined.
Rosto umurumda değil.
I don't care about the roast.
Bize kuzu rosto sallasalardı İngiliz olduklarını düşünmezdim.
I wouldn't bet they were British if they waved roast beef at us.
- Spesiyalleri rosto.
- Their specialty is pot roast.
Ah be, Arizona'da olsaydık var ya, size bir rosto yapardım, parmaklarınızı yerdiniz.
Boy, if I had you on the old Arizona I'd make a pot roast that'd make your hair curl.
Beni bekleyen harika bir rosto, nadir bir şarap ve yayımcımdan bir armağan var.
I have a magnificent roast waiting for me, a rare wine, a gift from my publisher.
Rosto'ya dokunmamışsınız bile.
You didn't touch the roast.
"2,5 kilo dana rosto 142 frank ediyor."
" "A veal roast weighing 5 1 / 2 pounds costs 1.42 francs."
"150 gramlık dana rosto ne kadar eder?"
" "How much would a five-ounce portion of veal cost?" "
Bu akşam güzel bir rosto yeriz diye düşünmüştüm.
I thought we should have a nice roast for dinner today.
- Rosto istiyorum.
- I want roast.
Tabii ki siz rosto yiyebilirsiniz, efendim.
Naturally you can have roast, madam.
Güzel tatlı ve soslu domuz eti ördek rosto, kızarmış karides.
Beautiful sweet and sour pork, - roast duck, fried shrimps.
Eve gidip gelmem lazım. Fırında rosto var.
I have to go home at once, I have a roast in the oven.
Rosto hazır.
The roast is ready.
Rosto, Yorkshire pudingi, güzel bir kırmızı şarap...
Roast beef, Yorkshire pudding, a nice little red wine....
Kızım için dana rosto, patates püresi ve haşlanmış mısır yaptım.
Veal roast, mashed potatoes and succotash for my girl.
Rosto için teşekkürler.
Thanks for the roast.
Bu rosto
That's a roast.
Son olarak ne zaman rosto yediğimi hatırlamıyorum.
I don't know when I've had a roast.
Fırında rosto var ve annen çok meşgul.
I have a roast in the oven and Mommy's very busy.
Fırında rosto olmasaydı, çam reçinesi kullanırdık, senin de hoşuna giderdi.
If I didn't have a roast in the oven, you'd get the pine tar and like it.
"Et kavurma, havuç, lahana salatası... rosto, patates püresi... puding, elmalı turta ve muhallebi."
"Braised steak, carrots, sprouts," roast and mashed potatoes, "steamed pudding, apple pie and custard."
Kadifeotlu soslu rosto et?
Roasted meat in velvet sauce?
Yapıyorum ya! Dün rosto yedik.
Yesterday, we had pot roast.
- Dünkü yediğimiz rosto muydu?
- That was pot roast, huh? - Yeah!
Anatol. Hizmetçilere söyle de en iyisinden rosto pişirsinler misafirlerimize
Anatol, tell the servants to prepare a roastbeef.
Rosto ve patates isteyecektim.
I would have ordered roast beef and potatoes.
Beğenmediysen, sana beş dakikada rosto da yapar.
If you don't like it, he'll make you meat loaf in five minutes.
Rosto tarifi isteyeceğim.
I want to get her recipe for meat loaf.
Rosto ile Mozart nasıl gider ha?
Hey, do you think Mozart goes good with meat loaf?
Rosto hazır!
The meat loaf is done!
15 saniye içerisinde yemeye başlamazsak, lanet rosto kuruyup gidecek!
Now if we don't eat within 15 seconds, the whole damn thing will be dried out!
Dört kişilik bir rosto hazırla bakalım sonra da yarım saat geç gel.
You go make a meat loaf for four people that come a half-hour late.
Rosto.
Meat loaf.
Yaktığın şu rosto sayesinde harika bir gece geçireceğiz.
You just overcooked us into one hell of a night.
Frances'in haberi yok. Rosto tarifi için aradığından beri haber almamış.
Frances hasn't heard from him since he called to get her recipe for meat loaf.
Etta rosto yemişti, ben de tavuk almıştım.
Etta had roast beef, and I had chicken.
Sahte kaplumbağa çorbası, cam kapaklı tabakta sülün rosto.
Mock turtle soup, roast pheasant under glass -
Eğer Mike Nordstrom'u getirdiğini bilseydik tencerede Yanki usulü rosto yapardık.
If we had known you were bringing Mike Nordstrom, we'd have made a Yankee pot roast.
Seni rosto gibi yaparım.
I'll skewer you like a roast.
En kolayından başlayalım - rosto, eski kitaplar, biçilmiş çim ve Meksika çiftliği.
So, I began on the easiest - roast beef, old books, mown grass and Mexican farmyard.
Size rosto hazırladım.
I fixed you a roast.
Ağzında bir elma tıkacağım küçük alev üzerinde rosto yapacağım!
I'll put an apple in your mouth and roast you on small flame!
Rosto alın örneğin, doğal soslarla yapılmış bir püreyle birlikte.
Take, for instance, a roast with a kind of paté stuffing in natural gravy.
İçecek, çorba, rosto, tatlı ve kahve.
Juice, soup, roast, sweet, coffee.
Rosto yapacaktım ama sevip sevmediğini bilmiyordum.
I would have made pot roast but I didn't know if you liked it.
Alice'e söyle, dana rosto hazır.
Listen, tell Alice her roast beef is ready.
O rosto ve kekin tadı damağımda kaldı.
And that roast beef and the cake, just stuffed right up to here.
Dil rosto.
Roast of veal gourmand.