Roundup translate English
175 parallel translation
Önce çeteleri bu eski yağmacı asker gruplarından kalan son kırıntıları da yakalayacağız. Kalan son sözüm ona fatihleri.
First a roundup of brigands - that last dismal vestige of ancient predatory soldiering... the last would-be conquerors.
Baksana, uçak bizi çiftliğe... sürüler toparlanınca yapılan rodeoya yetiştirir.
Well, you see, the plane would get us to the ranch in time for the rodeo after the roundup. You'd like that, wouldn't you, Son?
Bütün ailem demokrat, biz Yahudi'yiz. - Ne kadar hoş!
He says on an acquaplane I could win the pentathlon roundup.
Geri gidiyorum, ve ayrılmak için eşyamı topluyorum.
I'm going back now, and gathering my stuff for the roundup.
- Son seferine çïkïyor.
- He's heading for the last roundup.
Polis, Bay Renault için göçmenlerin, liberallerin ve güzel kızların tutuklanması sıradan bir olay.
This is the customary roundup of refugees, liberals and beautiful girls for Mr. Renault, the prefect of police.
Baharda sürüsünü topladıktan sonra hiç satış yaptığını gördün mü?
Ever know him to sell cattle after spring roundup, this or any other year?
Sıradan bir tutuklama gibi görünecek.
On what seems like an ordinary hood roundup.
T.C. türküsü patlar birazdan. Ve sonsuza kadar söylerler.
They'll sing about T.C. And this roundup forever.
# At T.C. round-up time #
# # At T.C. Roundup time # #
# At T.C. round-up time #
# # At T.C. Roundup time # # # #
Sürüyü toparlama işi yarın bitecek.
The roundup'll be fiinished tomorrow.
Onun yerine onbin baş sığırI toplamayı tercih ederim.
Give me 10,000 head of cattle at roundup time.
Her zamanki gibi gider hayvanları toplarız.
We could have one drive, one roundup, same as ever.
Başka iş aramak isteyen, hayvanlar toplanır toplanmaz... bir aylık fazla ücretini alıp gidebilir.
Anybody that wants to can start packing for another job... With an extra month's pay just as soon as roundup is over.
Sığır gütmekten, kedi avlamaya vaktimiz yok bizim.
We sure can't take time out from the roundup to go huntin'cats.
Sığır toplamak için.
Well, just for the roundup.
Sığırlarla uğraşmak falan, sizi bir daha göremeyebilirim.
What with the roundup and all, I may not see you all again.
Bizim eyalette sürüleri toparlama vakti şimdi.
It's roundup time in my country. Big spring roundup.
Bahar vakti yapılacak bunca iş varken, sürülerin toparlanması filan...
With all the spring work to be done, the roundup...
Balayına her çıkışımda bahar işlerini kaçırsam, büyük bir kayıp olmaz herhalde.
If I miss a roundup every time I have a honeymoon, I won't miss much, will I?
Şu sürüleri toparlama işine onunla ben de gidecektim.
I thought I was going riding with him to the roundup.
Sığırları toparlama zamanında Reata'dan uzak kalmak olmaz.
Roundup time is no time to be away from Reata.
Birinin mi peşindesiniz?
You fellows on a roundup?
Peşinde mi?
Roundup?
Bu gecenin özetinin başında Austin, Mabry kampı bülteni yer alıyor.
Topping tonight's roundup is a bulletin from Camp Mabry, Austin.
... dosyadaki bütün önemli muhbirleri toplamanızı isterim.
I'd like a roundup of all the most important stoolies in your file tonight.
Bir biçim : Toparlanma durumunda, seni daha erkene tahliye ederler, tabi sen onlara halihazırda dolu olarak verirsen.
It's a form : in case of roundup, they release you sooner if you give it to them already filled up.
Suçluları yakalamada bugün herkes yer alacak.
Everybody takes part in today's roundup.
Bu iş ciddi, normal bir yakalama değil!
This is serious, it isn't the usual roundup!
Ben bir kere bu aşağılık herif için çalışmıştım, bir bölgede arazi çalışmalarında.
I worked for that son of a bitch once on the reservation roundup.
Çıngıraklı yılan yakalamasında orada mıydın?
Did you stay for the rattlesnake roundup?
Şimdi de bir çıngıraklı yılan yakalanışı gördüğünü düşünen ve Bloomingbergs çizmesi giyen deli bir kadını beraberimde götürüyorum.
Now I'm carryin'a crazy woman around, wearing shoes from Bloomingbergs... that thinks she's seen a rattlesnake roundup.
Her neyse, Hırsızlık Masası Güney Dade bölgesinde... hırsızlara karşı bir kıskaç operasyonu düzenliyor.
So anyway, Burglary is setting up this sting operation... part of a burglary roundup in South Dade.
Serseri toplama işinin tek bir anlamı var.
This hobo roundup means one thing.
Pekala, seyyah toplanma vakti.
Okay, pilgrim it's roundup time.
- Son durağa gidiyorsun.
- You're heading for The Last Roundup.
Şehirde bombalı saldırı olmuştu. Başkan'ın Serseri Toplama Operasyonu konusunda Başkent Polisine öneride bulunmaya gidiyordum.
There had been a bombing and I was on my way to advise the DC Police as part of the President's "Operation Scum Roundup".
Sanırım Fuzzy'nin konuşmasını tamamlamak bana kaldı.
Well, I guess it is up to I to speak at Fuzzy's last roundup.
... Chopper Dave'in "Akşam Kalabalığı" programını dinliyormuş.
They're listening to Chopper Dave's Rush Hour Roundup!
Ancak askeri rejim şiddet kullanıldığını reddediyor ve ne pahasına olursa olsun düzenin yeniden tesis edileceğini belirtiyor.
But the military regime denied that violence had been used, but vowed that order would be restored at any cost. And now, here is the sports roundup.
Bakalım, 6 : 30'dan sonra iri yolcularla işimiz bitince, toplanıp kerevizden ve iğrenç kireçlenmelerden uzaklaşıp gerçek yiyecekler çıkarıyoruz.
Well, after our 6 : 30 roundup and lockdown for our larger passengers we put away the celery and those disgusting, chalky shakes and bring out the real food.
San Francisco kanun yaptırımı faaliyetleri, davaları bir araya toparlama konusunda sıkı bir işbirliğiyle çalıştı ve amacı en aşşağı kitle imha olduğu düşünülen ölüm tarikatı denilen birimin üyelerini tutukladı.
Law enforcement agencies worked in tense cooperation in the roundup of what is being referred to as a death cult, whose aim is believ ] ed to be mass destruction.
Sizinle röportaj da yapmak istiyorum... çünkü bence gazete için çok iyi bir makale olur.
Oh! I wanna interview you too... because I think it would make a really interesting article for the "Roundup."
Woody'nin ekibi. Hadi, oyun zamanı.
# Woody's Roundup Come on, it's time to play #
Woody'nin ekibi.
# Woody's Roundup # #
Fena değil.
- Not bad. - # It's time for Woody's Roundup #
Ben kim oluyorum ki böyle bir çeteye karşı çıkayım?
Who am I to break up the Roundup gang?
Bakın, durum şu ki, ben nadir bulunan bir Şerif Woody bebeğiyim ve bunlar da benim ekibim.
Look, the thing is, I'm a rare Sheriff Woody doll, and these guys are my Roundup gang.
- Neden mi bahsediyorum?
Woody's Roundup! - What are you talking about?
Sığır işinde iyi şanslar.
And good luck with your roundup.