Royalty translate English
866 parallel translation
Soylularla içme fırsatı her zaman eline geçmez.
It's not often you're going to get to hobnob with royalty.
Kraliyetten biri gibi muamele görürsünüz.
You'll be treated like royalty.
Kraliyet ailesi keyfini kaçırmasın.
Don't let the royalty get you down.
Zamanında epey asilzade görmüşlüğüm var ama onun en haşmetlisi olduğunu düşünmüştüm.
Well, I've seen some royalty in me time but I thought she was the grandest of the lot.,
Size, milyon dolar ve üretilen her lastik için de kâr payı veririm.
I'll give you a million dollars and a royalty on every tyre manufactured.
Ona ancak kontlar, dükler ve kraliyet ailesi dokunabilir.
That should be touched only by royalty, dukes or earls.
Ben de asilim.
I'm all for royalty.
Wenokalar kraliyet ailesidir.
The Wenokas are royalty.
Yaradılıştan kralca bir yanı var ; Asıl korkulacak yanı da o. Yürekli adam...
and in his royalty of nature reigns that which would be fear'd'tis much he dares ;
Genellikle eski bir saray mensubunun çevresinde küçük guruplar oluştururlar.
They form in little groups usually around some piece of ex-royalty
7 numaralı Royalty'nin 1 kilo fazlası var.
No. 7, Royalty, two pounds over.
- Yakasına telif çekini takmış geziyor!
- He wears his royalty cheques on his lapel!
Sana söyleyeyim, bu kraliyet mensupları için misafir odası.
I'll tell you - it's a guest room for royalty.
Sahiden buraya kraliyetten birileri geldi mi hiç?
Oh really, has there been true royalty in here?
Saraylar asiller içindir.
Palaces are for royalty.
Catesby bizim işle ilgili olarak Hastings'i yokladı. Adam huzursuz olmuş ve hararetle karşı çıkmış. "Efendisinin evladı" nın, saygıdan bu ifadeyi kullanmış, İngiltere tahtını kaybetmesine göz yummaktansa kellesini kaybetmeye razıymış.
Catesby hath sounded Hastings on our business... and finds the testy gentleman so hot... that he will lose his head ere give consent... his master's son, as worshipful he terms it... shall lose the royalty of England's throne.
Anlaşılan bu, hükümdarlık.
So this, it seems, is royalty.
Royal Room'a ne dersin?
How about the Royalty Room?
Görüşmede sadece size hitap edildiğinde konuşun.
In conversation with royalty, only speak when you're addressed.
Kraliyet ailesi, soylular, seçkinler ve...
Royalty, nobility, the gentry, and- -
Bu sana son hediyemiz, sevgili çocuğum, Kraliyet sembolü :
This one last gift, dear child, for thee, the symbol of thy royalty :
Asalet konusunda belki de yanlış düşünmüşüm.
You know, maybe I've had the wrong idea about royalty.
Saltanata önem vermeyen biri misin?
You're a fella who wouldn't care for royalty?
Ve anlaşmayı kraliyet bazında yapacağız.
The deal will be set up on a royalty basis.
Kraliyet mi?
In Russia we do not have royalty.
Amerika'da bildiğimiz tek soylular Nat King Cole, Duke Snyder ve Earl Wilson'dır.
- Calm down. The only royalty we know in America is Nat King Cole and Earl Wilson.
Buraya, benimle tanışmak için geliyorlar.
Royalty. They're coming over to meet me.
Nerede? - Öğrenmek isteyen kim?
royalty?
- Sakin ol. - Korkunç bir rüya gördüm.
... does that make him royalty too?
- Asalet zordur.
Royalty is rough.
Kraliyet denince, taçsız olmaz.
Royalty is one thing, a crown.
Kraliyeti böyle esprili görmek ne kadar hoş.
How refreshing to find royalty possessed of such a perceptive wit.
Ancak, Kyota kraliyet ailesi, Şogunluk'tan yabancıları Japonya'dan sürmesini talep etti.
However, the Kyoto royalty demanded the Shogunate to expel the foreigners from Japan
Bundan sonra, prensler gibi muamele göreceksin.
From now on, they'll treat you like royalty.
Hatta daha iyi.
Better than royalty.
"'Zaten yüzünden akıyor soyluluk
"'Royalty is absolutely written on her face
Deniz ayıları da bu nedenle krallar, Hindenburg ve Hitler ile beraber haftaya bakış programına girdi.
They are shown here simply because viewers had been always fascinated by the fact that animals often behave like human beings. So, here they are, appearing in the same program as royalty and Hitler.
Çünkü o pratik olarak kraliyet mülküdür.
Why, he's practically royalty.
Soylulukla kaynaşmada iyi değilimdir.
I'm not very good at mixing with royalty.
Karısı ve kızıyla sarayda asilzade gibi yaşıyordu.
He lived like royalty in the palace, with his wife and daughter.
Yoksa biricik kızı mı bir kralın? #
Or born to royalty?
# Günahkâr bir kadın mı? Yoksa biricik kızı mı bir kralın? #
Is she a wicked girl or born to royalty?
Krallar gibi muamele göreceksiniz.
You'll be treated like royalty.
Cinnamon kraliyet ailesinden olacaksın.
Cinnamon, you've suddenly become royalty.
Dünya Savaşının çıkmasını önlüyorum ve okumayı öğreniyorum.
" photographing royalty on the loo averting World War lll, can't be bad and learning to read.
Kralların gözlerinden yaşlar getirdi.
HAS BROUGHT TEARS TO THE EYES OF ROYALTY.
İngiltere'de Tanrı ve krallığa saygıyla, kalan herkese de tepeden baktım.
In England I looked up to God and royalty and down upon everybody else.
Telif hakkının tamamını size bırakabiliriz.
We can let you have it all on a royalty basis.
Gözüpek kişiliği yanında aklı da cesaretine yön veriyor ve kendini korumasını sağlıyor.
In his royalty of nature he hath a wisdom that doth guide his valour to act in safety.
Kraliyet soyundan, elbette.
Descended from royalty, of course.
Mısırlılar, krallarla birlikte mücevherlerini de gömdüklerinden, mezarlar ağız sulandırırdı.
The tombs were vulnerable because the Egyptians buried much treasure with their royalty.