Rüzgar translate English
8,136 parallel translation
Onlar yıldırım, gökgürültüsü ve rüzgar gibi şeylerle saldırıyorlar.
They were all throwing lightning bolts and--and blasting wind.
Görgü tanığımıza göre, kurbanımız Logan Moore burada rüzgarın oğlu gibi kaykay yapıyormuş, motosikletli biri de onu kovalıyormuş.
Well, according to our witness, our victim, one Logan Moore was hauling ass on a skateboard, with a guy on a motorcycle chasing him.
Ve rüzgarın kemeraltından onun ölüm çığlıkları gibi sesler çıkardığını söylerler.
And they say the wind that whistles through the portico sounds like his dying screams.
Sizi Bronx'a hangi rüzgar attı, Dedektif?
What brings you up to The Bronx, Detective?
Sizi buraya hangi rüzgar attı Bayan Groves?
What brings you here today, Ms. Groves?
* Ve rüzgar *
♪ And the wind ♪
- Rüzgarın Broadway'den getirdiği kişi. - Merhaba.
- who is taking Broadway by storm.
Eğer senden önce ölürsem,... lütfen cenazemde "Kanatlarımın Altındaki Rüzgar" ı okumalarına izin verme.
If I die before you, please don't let them read "Wind Beneath My Wings" at my funeral.
Seni hangi rüzgar attı buraya baba?
What brings you, father?
Bu sıcaklık ve rüzgar hayra alamet değildi.
Not a good omen in this heat and wind.
Beyninin bulunması gereken boşlukta yankı yapan rüzgarın sesini duyuyorsun.
You hear the sound of the wind whistling through the space where your brain should be.
Parmak uçlarında rüzgarı ve yağmuru hissediyorsun.
You feel the wind on the tips of your fingers, and the rain.
Ve bazı yerli Amerikan kavimlerinde, rüzgarın dört yönünü temsil eder.
And in some native American tribes, it represents the four directions of the wind.
Saatte 60 km hızla esen rüzgar yüzünden herkese bir kez daha evlerinde kalmalarını tavsiye ediyoruz. 50 yaşında erkek hasta.
With winds in the 60-mile-per-hour range, we, once again, recommend everyone stay indoors... 50-year-old male.
Makani'Olu A Holo Malie - Rüzgarınız Bol, Yolunuz Açık Olsun.
♪ Hawaii Five-O 4x21 ♪ Makani'Olu A Holo Malie ( Fair Winds and Following Seas ) Original Air Date on May 2, 2014
Ağaçlar kum fırtınaları yüzünden rüzgar ve kumla belirgindi.
Trees marked by wind and sand, by sandstorms.
"Kentleşme ve sanayileşme artarken Çin'in kömür talebi artabilir ama güneş ve rüzgar enerjisine talebi de artıyor."
"China's demand for coal is increasing as it continues to urbanize and industrialize, but so has its demand for solar power and wind energy."
Simp-son ortada yerini aldı Veritabanı ve Kosinüs hâlâ rüzgar hızını hesaplarken.
Simp-son holding down the center while Database and Cosine are still testing the wind speed.
Rüzgarı hesapladın mı?
Did you factor in the wind?
İrlandalıyım. Kuzeyin en güzel yeri, rüzgarın kayalare şarkı söylettiği yer.
- I'm from Ireland, the beautiful north where the rocks sing in the wind.
Ben kanatlarının altındaki rüzgarım.
I'm the wind beneath your wings?
Rüzgar bize karşı
The wind is against us
Bu öğlen fazla rüzgar yok, o yüzden yangının kontrol altına alınacağını...
Not a lot of wind this afternoon, so they're hoping to keep this contained...
Ne rüzgar ne yağmur toz kadar korkutucu değil.
Neither wind, nor rain, nor creepy ass dust.
Onlar sadece gece rüzgarının uğultusu ve kapıların gıcırtısı.
They are but wind howling in the night, rattling doors.
Ayrıca pencereden rüzgarın gireceğini de biliyor.
And he also knows the window lets in the breeze,
Rüzgar kesilene kadar çıkaramayız.
We cannot unload him until this wind dies down.
Rüzgar oğlumun frizbisini çatıya uçurdu.
The wind blew my son's frisbee up onto our roof.
Artık yapabileceğiniz tek şey, kıpırdamadan durmak derin bir nefes alıp rüzgarın sizi sürükleyeceği yeni yerlere alışmaya çalışmaktır.
All you can do now is stand very still breathe in the moment, and try to be open to wherever the wind's going to take you next.
- Hangi rüzgar attı seni buraya?
Mmm. So what brings you here?
Rüzgar hepsini uçurabilir.
Close the door. We could lose it in the wind.
Biliyor musun rüzgar bunu kaldırıp atar.
Now, you know the wind does kick up here.
Hava belki 20 derece olabilir, yağmurlu veya karlı olabilir ve rüzgar belki de sizi devirecek düzeyde olabilir ama şu anda çektiğimiz dizi, acımasız bir dünyada olduğu için New York'un imkanlarından ve bize sunduklarından faydalanacağız ve hava sıcaklığını dengeleyen stüdyomuzda bunun tadını çıkaracağız.
Now, it may be 20 degrees and it may be raining and sleeting, and wind may be almost literally knocking you over, but that's the kind of in-your-face world that we're portraying onscreen, so we want to take advantage of New York City and everything it has to offer, and then we want to enjoy being inside a temperature-controlled studio, as well.
- Hangi rüzgar attı, Kızıl?
Hey.
Saçında rüzgarı hissetmedikten sonra, üstü açık arabaya, sahip olmanın ne anlamı var?
What? What's the point of having a convertible if you can't feel the wind in your hair?
Peki seni New York'a hangi rüzgar attı?
So, what brings you to New York?
Rüzgarlı şehir Chicago renkli vatandaşlarımızın uzak vatanı. Fakat rüzgarı Halk Düşmanı denen bu adam gibi sert esmiyor.
Chicago, the Windy City, long home to colorful citizens, but perhaps none so blustery as the man called Public Enemy # 1.
- Çim arasındayken rüzgar esti.
- We wind up behind the grass.
Sizi buraya hangi rüzgar attı yine, Ajan Rice?
What brings you back up to the dco, agent rice?
Yine öfleyip püfleyerek evde rüzgar estirmeye devam mı?
Back to huff and puff and blow the house down?
Rüzgarıyla sizi nefessiz bırakacak bir hava bücülüğü gösterisi!
An airbending show that will leave you breathless with wind!
O rüzgar da nereden çıktı böyle?
What a strange sudden breeze.
ve rüzgar oluşturur. "
And become wind "
Sanırım, rüzgar havayı temizleyene kadar en az bir hafta.
I think at least a week before the winds cleanse the air.
Sizi Star Laboratuvarları'na hangi rüzgar attı?
What brings you to S.T.A.R. Labs?
Sizi buraya hangi rüzgar attı?
Hi. Hey.
Demek istediğim, bunlar rüzgar gibi!
I mean, these things zoom!
Rüzgar topluyor.
Wind's picking up.
Elimde olan tek şey rüzgar yiyen kıçım ve kafamı bulandıran, medya belediye başkanı ve FBI.
All I've got is my ass flapping in the breeze and the media, the mayor and the FBI breathing down my neck.
Saatte 15 mil rüzgar hızını ayarlıyorum.
MAN ( over radio ) : Adjusting the... 15 mile per hour crosswind.
Rüzgar Stili.
Wind Style :