Sabine translate English
728 parallel translation
Romalıların yaptığını yapın, "Sobbing ( Hıçkıran ) kadınlara" veya "Sabine kadınları" na her ne deniyorsa onlara.
Do as the Romans did with the'Sobbing Women'or'Sabine Women'or whatever they called them.
Hani şu kitapta Sabin kadınları anlatılıyordu ya.
It came out of that book about them Sabine women.
"İşaret verildiğinde, kılıçlarını çekerek nara attılar ve Sabinlerin kızlarını kaçırdılar."
'When the sign was given, drawing their swords and with a shout they ravished away the daughters of the Sabine.'
"O adet, gelin için bugün de devam ediyor.Kendisinin değil de kocasının evinin eşiğini geçerken yürümeyip kucakta taşınması zorla taşınan Sabin kadınlarını anmak için yapılmaktadır."
'It continues the custom today for the bride, not of herself to pass her husband's threshold, but to be lifted over in memory that the Sabine women were carried in by violence.'
- Hadi, Sabin kadınlarını oku.
Go on, read about the Sabine women.
Germaine, Sabine, ve Therese'nin parasını ödüyorum.
I even paid Germaine, Sabine, Therese.
Sabineli Kadınlar'dan sonraki en büyük vurgun!
Biggest take since the Sabine women!
Pecos'tan Sabine'ye uzanan.
Stretching out from the Pecos to the Sabine.
- Sabine'den Steve Miles.
- Steve Miles, from the Sabine.
Sabine Pass'ta Mary diye bir kız vardı. Hatırladın mı?
Think back to Sabine Pass and a girl named Mary.
- Sabine Pass'ı hiç duymadım.
- I never heard of Sabine Pass.
ve Sabine Pass'ta neler olduğunu biliyor musun?
And do you know what happened in Sabine Pass?
Burası Sabine Nehri.
Up here is the Sabine River.
Küçük bir kızları olmuştu, Sabine.
They had a daughter, Sabine.
- İşte Sabine.
- This is Sabine.
Buraya gel, Sabine.
Come here, Sabine.
Sabine de benim yanıma.
And Sabine next to me.
Sabine bile yardım ediyor.
Even Sabine helps.
Ev işlerinde ve Sabine'e bakmamda bana yardımcı oluyor.
She helps me with the house and Sabine.
- İyi geceler, Sabine.
- Good night, Sabine.
- Yatağa gitme zamanı, Sabine.
- Time to go to bed, Sabine.
Dokuz ay sonra Sabine doğdu.
Sabine was born nine months later.
Sabine Jules'a pek benzemiyor.
She doesn't look very much like Jules.
İnanıp inanmamakta serbestsiniz. Sabine Jules'dendi.
Believe what you want, but she's his.
- Merhaba, Sabine.
- Hello, Sabine.
- Sabine ve Mathilde'nin odası.
- Sabine and Mathilde's room.
Özellikle Sabine hepsini kahkahadan kırıp geçiriyordu.
Sabine made them laugh.
Evet, biz daima birlikte olacağız..... ikimiz, ihtiyarcıklar gibi... Sabine'le ve onun küçük çocuklarıyla.
Yes, let's always stay together... like an old couple, with Sabine... and our grandchildren.
Sabine'lerin hikayesini hatırla.
Remember the story of the Sabine ladies.
Matmazel, Sabine'in montunu alır mısın, lütfen.
MademoiseIIe, would you get Sabine's coat, please.
Sabine hala uyumamış.
That's Sabine.
Sabine Odile'le kalabilir.
Sabine could stay with OdiIe.
Sessiz ol. Sabine'i uyandıracaksın.
Not so loud.
Sabine'in uykusu çok ağır, asla uyanmaz.
Sabine never wakes up.
Sabine, git ve dadını gör.
Sabine, go and see MademoiseIIe.
Buraya gel, Sabine!
Come here, Sabine!
Birbirimize alıştık ve Sabine de var.
We're used to each other and there's Sabine.
Matmazel Sabine'e öğle yemeği için ciğer ve...
You can give Sabine some calves liver for lunch...
Burası bizim odamız olur, Sabine bizde kaldığında yan odada yatar.
That will be our room, with Sabine's next to it for when she visits us.
Öğleden sonra Sabine'i Madam Odile'e götür.
Take Sabine to Madame OdiIe's.
Franca'ya gitmeden Sabine'i görmek istediğimi söyler misin?
Ask Franca, can I see Sabine before I go?
Sabine Kızlar Okulundan.
The Sabine School for Girls.
Erdemli bakireye karşı Sabine kadınları.
The Vestal Virgins versus the Sabine women.
Sabine genç, saf ve hünerli bir kızdı.
Sabine was a young lady, pure and virtuous was she.
Yitirilen umutlar... bu basit ayakkabi tamircisi Sabine'ye aşık oldu.
False hopes he fell in love with Sabine, that simple cobbler boy.
Sonra Sabine'ye döndü ve daha fazla istedi ondan.
Then he ran back to Sabine, and asked for more from her.
Efendi saçmaladı ve atıp tuttu ve zavallı Sabine'yi kovdu.
And the master raved and ranted, and drove poor Sabine away.
Sabine durmadan en kötü notları alıyor.
Sabine gets one "F" after the other. I mean, something's amiss.
Bir yanlışlık var. Ya Sabine akılsız bir çocuk, ya da siz kötü bir öğretmensiniz!
Either Sabine is stupid or you're an incompetent teacher.
Sabine öbür çocuklar kadar akıllı.
Sabine's no worse than the other kids.
Evimize gelip görürsünüz.
You'd see that Sabine really works.