Samarra translate English
73 parallel translation
Onun adı Samarra.
Her name is Samarra.
Neden yolları ve haritaları bilmeliyim, Samarra?
Why must I know of roads and maps, Samarra?
- Samarra.
- Samarra.
Efendi, Astarte'nin Samarra adındaki, baş rahibesi Renkli Duvar'da değil.
Master, the Tinted Wall is not for the name of Samarra, High Priestess of Astarte.
Yani Samarra'yı anarsan, tabiri caizse, herhangi bir kafan olmaz.
Speak so of Samarra, you won't have any head at all.
Unut Samarra'yı.
Forget Samarra.
Samarra'yı unut, sana ilginç şeyler bulalım.
Let me find you an intriguing way to forget Samarra.
Tapınağa girecek ve Samarra'yı göreceğim.
I will enter the temple, and I will see Samarra.
Sana, Samarra, bir şey vereceğim.
To you, Samarra, I would give anything.
Son olarak Başrahibe Samarra, sizin adınıza bereket tanrılarına yalvarıyor olacak!
Finally, know that the High Priestess, Samarra, will beseech the gods of fertility in your behalf!
Altın Samarra ve yüksek fedakarlığı.
The golden Samarra herself and a high sacrifice besides.
Samarra, bir kez daha seni düşündüm. Harika bir an oldu ve daha da olacak.
Samarra, I thought that once I knew you, you would be a wonderful moment and no more.
Samarra!
Samarra!
Samarra, anlayabilmen için ne yapabilirim?
Samarra, how can I make you understand?
O Samarra ile uzakta.
He's away with Samarra.
Hayır mı, Samarra?
No, Samarra?
Dokunuş bir zerre, Samarra.
A touch of paint, Samarra.
Çünkü pek çok şey için yaşlıyım, Samarra, Ama ben ölmek için çok gencim.
Because I am too old for many things, Samarra, but I am too young to die.
Samarra, solgun gözüküyorsun.
Samarra, you seem faint.
Samarra için!
For Samarra!
Sen ve Samarra için!
For you and Samarra!
Sen tanrılarından geçer misin, Samarra?
Would you renounce your gods, Samarra?
Micah ve Samarra. Bu olabilir.
Micah and Samarra. lt could be.
Bir daha, Samarra, bir daha, daha sonra yatağa gideriz.
One more, Samarra, one more, and then I'll go to bed.
- Samarra... Buradan nasıl gideceğimizi biliyorum.
- Samarra... I know just how we might be gone from here.
Oh, hayır, Samarra.
Oh, no, Samarra.
"Samarra'ya gideceğim, Ölüm beni orada bulamayacak."
"l will ride to Samarra, and Death will not find me there."
At dolu dizgin koşarken, Samarra'ya doğru yol aldılar.
As fast as the horse could gallop, he rode towards Samarra.
"çünkü kendisiyle Samarra'da bu gece randevum vardı." der.
"for I have an appointment with him tonight in Samarra."
Samarra'da buluşacağım kişiler misiniz?
Are you my appointment in Samarra?
Samarra'da Randevu'nun hikâyesini hatırlıyor musun?
Do you remember that story, Appointment in Samarra?
Araştırmacılara göre bu ayın başlarında Sünnilerin yoğun olarak yaşadığı Samara kenti daha çok saldırılara gebe olacak.
Analysts say a broader strategy is at work one that began with the offensive in the Sunni Triangle city of Samarra earlier this month.
Birliğimiz Samarra'nın hemen dışında bir kontrol noktasında.
Now, our squad mans a checkpoint outside Samarra.
Tamam. - Peki Samarra hakkında ne diyor?
So, you know, what's it got to say about Samarra?
Tamam, peki Samarra ile ne alakası var?
Okay, but what's it got to do with Samarra?
Girişte Samarra adı geçiyor ama gerisi klasik kitap kabı durumu.
It- - Nothing. The opening makes reference to Samarra, but besides that, you know, it's just like, classic cover situation
Bizler burada geçici olarak Samarra'da kontrol noktaları ve... trafiği denetlemeye devam edeceğiz.
So half a company will have to temporarily remain here in Samarra to man the checkpoints and keep a lid on insurgent traffic.
" Samarra'ya giderim.
" I will go to Samarra.
"Onu Bağdat'da gördüğüme şaşırmıştım, çünkü onunla bu akşam Samarra'da randevum vardı."'
"'I was astonished to see him in Baghdad, for I had an appointment with him tonight in Samarra.'"
İşte buradayım, anne, güzel Samara'nın merkezi,... sana eve dönüş hediyesi alıyorum.
Here I am, Mama, in beautiful, downtown Samarra, getting you a homecoming present.
Amerikalı askerin kaçırıldığı Samara askeri kampının hemen dışında yer alıyor.
This Bedouin encampment where the body was discovered just moments ago is outside the Samarra base camp where the soldier was kidnapped.
Hemen atına atlayıp, çölü geçerek Samarra'ya gider.
He rides his horse fast, right across the desert to Samarra.
Çünkü seninle olan randevum, her zaman için burada, Samarra'daydı.
For my appointment with you, it was always to be here in Samarra. "
Samarra yakınlarında, sızma bir Iraklı buldum.
I got an Iraqi walk-in, up near Samarra.
Samarra'nın güneyinde, bir numaralı yoldayız.
We're on Highway 1, south of Samarra.
Samarra'nın dışındaki bir hastanede yönetiliyor.
It's operating out of a hospital in Samarra.
Ama sonra, işleri berbat etti. Samara'daki bir köyün kazayla bombalanmasından sorumlu tutuldu.
He was responsible for the accidental bombing of a village in Samarra.
Gerald Baxter, Samara'daki bir köyün kazayla bombalanmasından sorumlu tutuldu.
Gerald Baxter, he was responsible for the accidental bombing of a village in Samarra. Women and children died.
Çeviri :
♪ Supernatural 6x11 ♪ Appointment in Samarra Original Air Date on December 10, 2010
Samarra'da kız kardeşimde kalıyor.
She's with my sister in Samarra.
Samarra'da bir baskına gittim.
I just don't know how I'm going to live with. I went on a raid in Samarra.