Samson translate English
893 parallel translation
Delilah kuaför salonu açtığında Samson'a ne olduğunu hatırlarsın.
You know what happened to Samson when Delilah opened her barbershop.
Oh, Yüce Tanrım, senin kutsal yardımınla Samson Filistinlileri vurdu büyük katliam için, yapacağımız çarpışma için güçlerimizi kuşanmamızı sağla.
Oh, Almighty God, by whose divine assistance Samson did smite the Philistines... hip and thigh with great slaughter, help thy people now gird up their loins for the coming battle.
Samson and Delilah.
Samson and Delilah.
Haydi Samson, bir daha deneyelim.
Come on, Samson, we'll give this thing another try.
- Samson valizimi getirebilir mi?
- Could Samson get my bags?
Samson?
Samson?
ama Samson'u düşünmeye devam ediyorum.
Oh, Pearl wants me to, but I keep thinkin'about Samson.
Albuquerque'daki küçük terzi olan Samson'u mu kastediyorsun?
You mean Samson, the little tailor in Albuquerque?
Samson bir kraldı.
Samson was a king.
Samson'u kurbağa karnından daha kayganlaştırdı.
Snuck in one night, clipped Samson slicker than a frog's belly.
Bu adamın adı Samson'mış.
The man's name was Samson.
Miriam'a yaklaşırsan Samson kafanı ceviz gibi kırar!
If you come near Miriam Samson will crack your head like a walnut.
Samson'mış!
Samson!
Tanrı'nın gücü Samson'ın kolunda. Bunu bir gün siz de hissedeceksiniz!
The power of the Lord is in Samson's arm and, one day, you shall feel it...
İhtiyar bataklık tosbağası Samson'ı çağırsın.
Let the old mud turtle, yell for Samson!
Samson bizim savaşçımızdır.
Samson is our warrior.
Samson'ın çocuklarını Filistinli bir kadın doğuracak!
A Philistine's woman to be the mother of Samson's children.
Samson, neden sen de komşuların çocukları gibi değilsin?
Samson, why can't you be like our neighbors'sons...
O kadar da fena değilsin Samson.
You're not all bad, Samson.
- Samson! Samson!
Samson, Samson!
- Samson, bizi böyle rezil edemezsin.
Samson... You would not bring this shame upon us.
- Filistin yasalarına mı?
A Philistine law? Samson.
Samson, bu yolda karşına neyin çıkacağını biliyor musun?
Samson, what will come to you on the road you're traveling?
Samson, Samson, körsün sen!
Oh, Samson, Samson You're blind.
Sen de aslan gibisin.
Samson, you are rather like a lion.
Samson aslanı öldürmemize yardım edebileceğini söyledi.
Samson thinks he can help us kill the lion. We're very grateful.
Daha hızlı, Samson, daha hızlı!
Faster, Samson, faster!
Beni evcilleştirecek misin Samson?
Will you tame me, Samson?
Samson.
Samson.
Samson!
Oh, Samson.
Samson aslanı elleriyle öldürdü.
Samson killed the lion with his bare hands.
Demek Samson sensin. O kavgacı baş belası.
So you're Samson, the brawling troublemaker.
Onunla dövüş Samson!
Fight him, Samson.
Samson'da da ses.
And Samson has a voice.
Bize çoban şarkılarından birini söyle Samson.
Sing us one of your shepherd songs, Samson.
Samson kaç altınına bahse girebilir ki?
What gold can Samson wager?
Samson tilkileri tuzağa düşürmekte ustadır.
Samson is clever at trapping foxes.
Samson sen onları bilmecenle baş başa bırak, ben de duvağımı takayım.
Leave them with your riddle Samson, while I put on my wedding veil.
Sonra Samson'un vakti olmayacak!
Samson will have no time for riddles afterwards.
Samson size gülüyor, görmüyor musunuz?
Don't you see Samson is laughing at you?
Samson'u tanımıyorsunuz!
You don't know Samson.
Samson'la evlenmemi istemediğin için beni korkutmaya çalışıyorsun.
You're trying to frighten me because you don't want me to marry Samson.
Samson'la evlenmeni istemediğim doğru. Ama düğün yemeğin nefret dolu geçiyor.
I don't want you to marry Samson but there's hatred down there at your wedding feast.
Bize karşı Samson'la birlik olduğunu düşünüyorlar.
They think you've joined Samson against us.
- Ahtur... Samson bana hiçbir şey söylemedi.
Ahtur, Samson has told me nothing.
Bana getirdiğin bal kovanı oydu demek Samson!
Oh, Samson! That was the honeycomb you brought me.
Davetlilerin önünde kızım Semadar'ı Samson'a eş olarak veriyorum.
Before this company, I give my daughter, Semadar... to Samson in marriage.
Şanslı Samson!
Lucky Samson!
Samson!
Samson!
Ahtur otuz savaşçısını düğüne getirirse Samson bir şey yapamaz. Kendi şehrimizde. Efendi Saran...
Lord Saran.
- Şu Samson ne şanslı!
Lucky Samson!