English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Sayenizde

Sayenizde translate English

757 parallel translation
Yine de küçük hanım sizin sayenizde artık huzur içinde uyuyacaktır.
That saying, that Miss could rest peacefully now because of you, Young Master.
Sizin sayenizde daha iyiyim.
Thanks to you, I'm feeling much better.
Sayenizde Bay Dillon.
Thanks to you, Mr. Dillon.
Son zamanlarda sizin sayenizde devamlı çalışıyorum.
You've kept me working pretty steady lately.
Sayenizde onları gördüm.
I've seen them, sir, thanks to you and your friends.
Ben ömrümün en mükellef yemeğini yedim. Sizin sayenizde de değil.
I just had one of the biggest meals of my life... and no thanks to you, either.
Sayenizde.
Thanks to you.
Üstümden büyük bir yük kalktı sayenizde.
You've taken a great load off my mind.
Bakın, benim tek yapmaya çalıştığım bugün sizin sayenizde golf sahasında bırakmak zorunda kaldığım adamı bulmak.
Look, all I'm trying to do... is find the gentleman whom, thanks to you... I abandoned on the golf course today. That's all.
Evet, sayenizde doktor.
Yeah, thanks to you, doc.
- Sayenizde.
- With your help
- Sayenizde.
- Serves ya right.
Sayenizde hayatımın 10 dakikası endişe içinde geçti.
You know you gave me ten of the most anxious moments of my life.
- Hala uçuyorum, sizin sayenizde degil.
How are you? - Still flying, no thanks to you.
Sayenizde yeniden aile olduk.
Now you have made us a family again.
- Sayenizde.
- Thanks to you.
Teşekkür ederim. Sayenizde babamla konuşabildim.
Thank you for letting me call him.
Kaptan, sayenizde insanlığa olan inancımı tazeledim.
Captain, you have renewed my faith in mankind.
Şirketim dürbün ihalesini kazandı. Sizin sayenizde oldu.
My firm was awarded the contract for the binoculars.
Son seans bir süre için yeterli olacaktır, sayenizde.
The last one was quite enough for a while, thanks to you.
Sayenizde evin içi bir bahçe gibi.
It looks like a greenhouse.
Sizin sayenizde başka biri doğdu.
Because of you, another man is born.
Asıl ben sizin sayenizde yaratıklarımı kilit altına attım.
Thanks to you, I locked the beasts away.
Pekala canım, sayenizde çok zevkli bir gün geçirdim.
Well, my dear, you presented me with a most enjoyable day.
Sabıkam da oldu, sayenizde.
With a police record, thanks to you,
Sayenizde.
Thank God.
Sayenizde bu baraka sonunda içinde insan yaşar hale geldi.
Thanks to you, this shed finally looks like somebody lives here.
Sayenizde öğrenmek istediğimi öğrendim.
I found out what I wanted to know.
Lordum, bu güzel çift sayenizde bir araya geldi.
My Lord, the heads of Capathieu and Joyce have joined together.
Kararımı verdim sayenizde.
You have decided me.
Ama sayenizde, hayatıma bir kadın elbisesi süründü.
But, because of you, I have had across my life one whispering, silken gown.
Sizin sayenizde Eiko belli bir nam kazandı. Sizin için bayağı kazanıyor olmalı.
Thanks to you, Eiko has acquired a certain renown... and she must earn well for you.
Burası Atlanta'daki köşklere benzemeyebilir... ama sayenizde, üç yalnız bekar öyle düşünecek.
This may not be the mansion house in Atlanta... but you make three lonely bachelors think it is.
Sayenizde Tanrı beni affetmedi mi?
Hasn't God forgiven me, thanks to you?
Sizin sayenizde Doktor Marswell.
Thanks to you, Dr. Marswell.
Sayenizde yapabileceğim hiçbir şey yok.
Thanks to you, there's nothing I can do.
Majesteleri, sayenizde dans edebildiğimi kanıtlama şansı edindim.
Thanks to you, Your Majesty, I could prove that I can dance.
Sayenizde, yeni bir sanat dalına ilgi duymaya başlamış bulunmaktayım.
Thanks to you, I was initiated to a new art.
Teşekkürler. sayenizde ölüyordum.
Thanks. You almost got me killed.
Sizin sayenizde.
And that pleases you, I know.
Sadece bizimle kalacağınız için değil... bu gece yemekte sizin sayenizde Victor'un da sofrada olmasına sevindim.
Not only overjoyed because you were to stay with us, but because your presence at dinner tonight would ensure my Victor's presence.
Sayenizde bir ev yaptım, Ağam.
With your blessing, I have built a house.
Sayenizde tekrar geleceğim bayım.
Thanks to you, sir, I'll be coming back.
Sayenizde ondan şüphelenmeye başladılar bile.
Thanks to you, clouds of suspicion are already forming.
Bu büyük ölçüde sizin sayenizde olacaktır.
I know you are largely responsible for that.
Ama sizin sayenizde, onunla evlenecek kadar param var.
But, thanks to you, I'm in a financial position to marry her.
Sayenizde karaciğerim sağlığına kavuştu.
Thanks to you, my liver's healthy.
Bu gece, Sizin sayenizde, küçük bir doz alacağım ve huzur içinde uyuyacağım.
Tonight, thanks to your consideration, I'll take a small dose and sleep peacefully.
Sayenizde konuşmuş gibi olduk Bayan Tilford.
It's already quite public, Mrs. Tilford.
Sayenizde inancıma kavuştum.
You fellas gave it back to me.
Sayenizde, Dr. Schlick.
Thanks to you, Dr. Schlick.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]