Secure translate English
8,273 parallel translation
Sana, buradan çok uzaklara güvenle gidebilmen için bir belge bulabilirim.
I can secure you a letter of transit to take you far from this place.
Orası güvenli.
It's secure.
Monica'yı güvende tut, pozisyonunu al.
Secure Monica, hold your position.
Danny, sen, ben ve olası hedefleri koruyacağız.
Danny, you, me and Lou are gonna secure the potential targets.
Styx nehrini sağsalim geçebilmek için Charon'a ölünün ağzındaki bir sikke ile ödeme yapman gerekir.
A coin placed in the mouth of the dead to secure safe passage from Charon across the River Styx!
Meclistedki kararsız oyun ile çoktan bu pozisyon olmadan Catherine'e karşı kozun var.
We're safe, secure. With your swing vote on the council, you already have leverage with Catherine without this position.
Güvenli çıkışı açın!
Get me a secure exit!
UGT Spoiler uygulamasını korumak için milyonlarca dolar harcadı.
The NSA has spent millions of dollars to secure the Spoiler app.
Reade, onu al.
Reade, secure the husband.
Büyük bir maden şirketi özellikle ümit vaat eden bir boksit damarı için çıkarma iznini garantiye almak istiyordu.
A large mining company wanted to secure extraction rights for a particularly promising vein of bauxite.
Aynı kredi kartını Aşağı Doğu Yakası'ndaki günü birlik bir motelde oda kiralamak için kullanmış.
He used the same credit card to secure a room at a no-tell motel on the Lower East Side.
Babalarınıza, annelerinize, erkek ve kız kardeşlerinize yardımcı olmalı, vatanımızı koruyan Halk Ordusu'nu desteklemeli, ve güvenli bir devlet kurmak için çok çalışmalısınız.
You must help your fathers, mothers, brothers, and sisters support the People's Army in protecting our Homeland and work hard to build a secure state.
- Güvenli bir mekanda mısınız?
Yes. - Are you in a secure location?
- Şimdilik güvenli.
- Secure for now.
- Helikopterin güvenliğini alın!
Secure the chopper!
Listeyi bul ve buradan sağ çık.
Secure the list, - get out of here alive.
Hiç güvenli değil.
That is not secure.
Pekala, eğer Stella'yı Walter'a hap vermesi için kimin tuttuğunu bulacaksak gizli müşteri dosyalarına erişmemiz gerekecek.
Walk us through it. Well, if we're gonna find out who hired this Stella to drug Walter, we're gonna have to access their secure client files.
İnanılmaz bir kahramanlıkla, kimliği tespit edilemeyen bir kişi kurtarma merdivenini sağlama almak için binadan atladı...
In an incredible act of heroism, an unidentified person leapt from the building to secure a rescue ladder...
- İkinci geldi, iki numara güvende.
Two's in, number two is secure.
O bir planı var, ama biz Karakurt güvende tutmak için var kadar her şey ayarlanır.
He has a plan, but we have to keep Karakurt secure until everything is set.
Kazazede güvende.
Victim's secure.
Tüm istasyonları güvene alın ve bana durum raporu verin.
Secure all stations and get me status report.
Onları güvenli bir yere götürün.
Secure them.
Onu güvenli bir hücreye kapatıp üç kat koruma uygulayın.
Lock him in a secure cell under triple guard.
Güvenli bir hücreye mi transfer ediyorlar?
Transferring him to a secure cell?
Gemiyi tarayın ve hangar bölümlerini güvenlik altına alın.
Sweep the vessel and secure the hangar bays.
Alıkoyma bölümünü güvenlik altına alın.
Locking down. Secure detention block.
- Bir bilgisayar getireceğim.
I'll get a secure computer. What's the name of the Web site?
Yuvaya ulaştığı zaman Alexander, Harpia kartalının ölümcül silahlarından korunmak zorunda pençelerinden.
As soon as he reaches the nest, Alexander must secure the harpy eagle's deadliest weapons - its talons.
Kutunun kapakları birleşsin, çünkü öyle durursa çok da güvenli olmazdı diye...
I tried to level things out too so the cover could... the flaps could come over because I didn't think that was a very secure...
Sınır güvende.
The Edge is secure.
Altın ve elmasları alıp güvenli kasamızda tutarız ya da sizin paranızı Paris'e veya Londra'daki merkezimize gönderebiliriz dünyadaki diğer bankalara yatırıp Panama'ya havale edebiliriz.
We buy gold or diamonds, keep them in our secure vaults or we could send your money to Paris or our headquarters in London, other banks around the globe, deposit it, wire transfer to Panama.
Lütfen kemerlerinizi bağlayıp kişisel eşyalarınızı korumaya alınız.
Please buckle up and secure any loose items.
Lütfen tüm kapıları kapatın.
Please secure all doors.
"Pek çok kişiyi mutlu edecek bir olayı ümit etmekte haksız mıyım, Sevgili Jane?"
"Am I wrong, my dearest Jane, in indulging the hope of an event " which will secure the happiness of so many? "
Efendim, güvenli katların hareket detektörleri alarm veriyor.
Ma'am. I got motion detectors going off on the secure floors.
Ne yapıyoruz?
D-06. Secure the perimeter.
- Işıkları sağlamlaştırmayı kim unuttu?
Who forgot to secure the lights?
General Adams... Dünya'nın çekirdeği güvende.
General Adams... the Earth's core is secure.
Önce evleri güvene almalıyız.
First we'll secure the houses.
Bu kuyu da düzgün bir şekilde güvence altına alacağız Bir üretim platformu gelmeden önce Hemen peşimize düşer ve petrol pompalamaya başlar.
We gonna properly secure this well before a production platform come in right after us and starts pumping oil.
Aile güvende.
Family secure.
Ollie onları güvenli bölgeye götürecek.
Ollie's moving them to a secure location.
Ollie burası da güvenli demişti.
Ollie said this was secure.
Ekibini topla, git balıkçıların teknelerini rıhtıma yanaştırmasına yardım et.
Take yourself a crew, go out there help them fishermen secure their boats to the pier.
- Peki efendim. - Webber'le gidip de balıkçı teknelerini güvenceye mi almamı istiyorsunuz?
- Ya want me to go with Webber, Sir, to secure fishing boats?
Eşyalarının yerli yerinde olduğunu gösterdim.
I showed them his treasure, secure, undisturbed.
General bizi almaları için helikopterler yolluyor ve bölgeyi koruma altına almaları için de tanklar. Evet. Şafakta buradan 800 metre ileride
The general's sending in helos to come get us, and tanks to secure the landing zone in an open plaza
- Salon güvende.
- Room is secure!
Çatıyı emniyete al.
All right, secure the roof.