Security translate English
35,964 parallel translation
Güvenli olanı.
The security one.
Eğer James Moriarty ülkedeki her televizyonu hack'leyebiliyorsa ufak bir güvenlik kamerası görüntüsüyle oynayacak teknolojimiz vardır merak etmeyin.
If James Moriarty can hack every TV screen in the land, rest assured we have the tech to doctor a bit of security footage.
Pentagon güvenlik sistemine girdi ve onu kurtarmayı başardım.
He hacked into the Pentagon security system, and I managed to get him off the charge.
Üzgünüm, Bayan Smallwood güvenlik protokolleriniz geçici olarak iptal edildi.
I'm very sorry, Lady Smallwood, your security protocols have been temporarily rescinded.
Güvenlik Işe girmek konusunda ısrar ettin Işe yaramazdı.
The security you insisted upon hiring was useless.
Babanız güvenlik önlemleri uyguladı.
Your father implemented security measures.
Hiç güvenliği var mı?
Any security in there?
Her yerde güvenlikler var.
There's security everywhere.
- Bu gece oldukça fazla gözetmenimiz var anlaşılan.
There is a lot of mine security out tonight.
- Maden güveliği. Barış!
Mine security.
- Güvence istiyorum.
- I need security.
- Size teknisyenlerle tam bir personel verdim Dört yıl boyunca, prototiplerle yapılan maliyetten bahsetmiyorum Ve malzemeler ve güvenlik ve mark -
- I've given you a full staff with technicians for four years, not to mention the cost with prototypes and materials and security and mark- the work we are doing takes time and you need to respect that.
- Güvenlik kilitlenmeye başlıyor.
- Beginning security lockdown.
Güvenlik yine beni alıp götürecek mi yoksa?
Am I going to be taken away by security again?
Sherlock'un başıboş dolaşması meşru bir güvenlik sorunu.
Sherlock gone rogue is a legitimate security concern.
- Sherlock artık bir güvenlik endişesi.
- Sherlock is a security concern.
Eh, burada kalmayacağız, Eurus geliyor ve birileri tüm güvenliğini devre dışı bırakmış.
Well, we're not staying here, Eurus is coming and, er... someone's disabled all your security. Sleep well!
Hayır, güvenliğiniz ihlal edilmiş ve kime güveneceğimizi bilmiyoruz.
No, your security is compromised and we don't know who to trust.
Eğer kız kardeşimin güvenliği ihlal edildiyse eğer kız kardeşimin asayişi ihlal edildiyse eğer kız kardeşimin tutukluluğu ihlal edildiyse kısacası, eğer kız kardeşimin bu adadan herhangi bir zamanda çıktığına dair bir işaret görürsem, sana yemin ediyorum, sen çıkamayacaksın!
If the safety of my sister is compromised, if the security of my sister is compromised, if the incarceration of my sister is compromised, in short, if I find any indication my sister has left this island at any time, I swear to you, you will not!
- Hemen hemen çünkü düşünmek hoşuma gidiyor ve kesin olmamak daha iyi. - Kesin..
The significance of what we're doing here is asking for more security.
Güvenliği aşmak imkânsız.
The security is impenetrable.
ABD'deki güvenliğimiz o kadar deliksiz ki içeri girmeyi düşünemezler bile.
It actually means our security here in the US is so airtight, they wouldn't even think about breaking in.
Özel güvenliği yollayalım.
Let's get private security in there.
Güvenlik amma laçka. Holiganların, üretim hattını geciktirmesine izin veriyorlar.
I'm flummoxed that security is so lax as to allow a bunch of hooligans to delay the production line, even for a second.
Masum olduğunu ve kimin yaptığını bildiğini iddia ediyor ama ulusal güvenliği ihlal edeceği için söyleyemiyormuş.
He claims he's innocent and knows who did it, but can't say because it would breach national security.
Güvenlik kameralarını kapattım.
I've turned off the security cameras.
Güvenlik bir şey bulamadı mı?
Security couldn't find anything?
Tam güvenlik tecridi istiyorum, derhal!
I need total security lockdown, now!
Üzgünüm ama güvenliği arıyorum.
but I'm calling security.
Güvenliği buraya çağırır mısın?
Can you get security up here?
Şeydi... Ben ayrıldığımda güvenlik şefiydi.
uh... he was head of security when I left.
Sen Rand'deki güvenliksin.
You're the security guard from Rand.
Güvenlik görevlin peşimden geldi.
Your security guy came after me.
Güvenlik ve çok yönlülük sunan devrim niteliğinde bir sentetik afyon.
With a revolutionary, synthesized opiate offering security and versatility.
Koruma kiralarım.
I'll hire security guards.
Ya hemen gidin ya da güvenliği çağıracağım.
Look, you can leave right now, or I can call security.
Güvenlik mi?
Security?
Demek güvenlik personelini değiştirmemiz gerekecek.
We'll have to see about making some changes in our security personnel.
- Güvenlik çok sıkı.
- Security's too tight.
- Güvenliği arıyorum.
- I'm calling security.
- Şüpheli bir şey fark ettiniz. Güvenlik görevlisini al ve Sen rapor et.
- You notice anything suspicious, you grab any of our security guard and you report it.
İki kişilik güvenlik ekibi.
Huh? Two-man security escort.
İnşaatçılar güvenliği aradı.
Construction guys call for security detail.
Güvenlik bizi aradı ve bende...
Security detail calls for us, and I...
İç Güvenlik de yolda.
And Homeland Security's on the way.
- FBI. İç Güvenlik.
- FBI, Homeland Security.
Artık ulusal güvenlik meselesi.
It's now a matter of national security.
Trueyou'da, profil oluşturabilmen için, gerçek bir adresi olan, tüm kişisel bilgileri tam, gerçek bir sosyal güvenlik numarası olan... ve hükümetin oy kaydı için istediği tüm bilgileri de sağlayan gerçek bir insan olman gerekiyor.
With TrueYou, in order to set up the profile, you have to be a real person with a real address, the complete personal info, real Social Security number, with all the information that the government wants when you register to vote.
Ödemek istemediğimiz vergileri ödemek zorundayız, ve sosyal güvenliğe ödeme yapmak zorundayız.
We have to pay taxes we don't want to pay, and we have to pay for Social Security.
CEZA İNFAZ KURUMU Evet, kapıda iki güvenlik kamerası lazım. Burada en az altı tane.
Yeah, you need two security cameras over the door, at least six down here.
Bir güvenlik durumu var.
Some kind of security issue.